Tacikler, Xinjiang'ın batısındaki Pamir Yaylası'nda yer alan Taşkurgan Tacik Özerk İlçesi'nde toplu halde yaşıyorlar. Çin milletini oluşturan diğer 55 etnik grup gibi Tacikler de vatanseverlikleri ile biliniyor.
Pamir Yaylası'nda yer alan Taşkurgan Tacik Özerk İlçesi, Pakistan, Afganistan ve Tacikistan'la komşu. Asırlardan beri burada yaşayan Tacikler, sınır savunma birlikleri ile birlikte vatanı savunuyorlar. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Taşkurgan İlçe Komitesi Başkanı Moni Tabliddy, bu konuda şunları anlattı:
"Tacikler'in geçen 2 bin yılda vatana verdikleri en büyük hizmet, ülke sınırının savunmasına yaptıkları katkılar oldu. Vatanseverlik duyguları çok güçlü olan Tacikler, ülkeyi ve memleketlerini candan seviyor, sınır savunma birliklerinin ülkeyi savunmalarına büyük destek ve katkı sağlıyorlar."
Taşkurgan, 800 kilometreden uzun sınır çizgisine sahip. Sınırlı sayıdaki savunma birlikleri, sınır boyundaki onlarca geçidin tümünde günde 24 saat asker konuşlandırma imkanına sahip değil. Bu boşluk, yıllardan beri sınırlarda hayvan otlatan Tacik çobanlar tarafından gönüllü olarak dolduruluyor. Bununla birlikte Tacik çobanlar, devriye gezen sınır savunma askerlerine her türlü yardımı yapıyor, fırtınaya yakalanan askerlere sıcak yemek ve kalmak için yer sağlıyorlar, develeri ve yaklarıyla askeri malzeme taşıyorlar. Birçok kişi de devriye ekiplerine rehberlik yapıyor. Bayak ailesi, bunlardan biri.
Sınır savunma birliklerine 30 yılı aşkın süredir gönüllü rehberlik yapan Bayak, "canlı harita" diye tanınıyor. 57 yaşındaki Bayak, görünüşte son derece sağlıklı olmasına rağmen, defalarca ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldı, vücudunun bir çok yerinde bunların izleri bulunuyor.
Bayak, 1994 yılında sınır savunma birlikleriyle devriye gezerken, bacağından ağır yaralandı. Askerlerin onun hemen hastaneye gitmesini istemelerine rağmen Bayak, görevi yarıda bırakmadı. Çünkü Bayak, devriye güzergahının son derece karmaşık olduğunu, onun yardımının askerlerin zorluklarını büyük ölçüde azaltabileceğini biliyordu. Bayak, ancak 15 gün süren devriye çalışmasının bitiminde hastanede tedavi gördü. Bu yara, Bayak'ın bacağında derin bir iz bırakırken, bugün bile günlük yaşamını ve çalışmalarını etkiliyor.
Bayak'ın karşılaştığı en büyük tehlike, bir heyelanda oldu. Heyelan sırasında tepeden kocaman bir taş parçası kafasına düştü. Komaya giren Bayak, askerlerin bağırışları arasında uzun süre sonra ancak uyanabildi. Bayak, acil müdahale ve uzun süren tedavi sayesinde ölümden kurtularak iyileşti.
Bayak, bu kadar tehlike atlatmasına ve maddi bir menfaat elde etmemesine rağmen, neden devriye ekiplerine yardım etmeyi sürdürdüğünü sorduğumuzda, şöyle konuştu:
"Bu işe babamın etkisi ile başlamıştım. Babam, sınır savunma birliklerine rehberlik yapıyordu. Yaşı ilerleyince onun işini devraldm. Başlangıçta çok istekli değildim, sadece babamın arzusundan dolayı bu işi yapıyordum. Ancak zamanla Halk Kurtuluş Ordusu olmasaydı, bugünkü güzel yaşamımızın olmayacağını anladım ve yaptığımdan büyük gurur duymaya başladım."
30 yılı aşkın süredir orduya rehberlik yapan Bayak, annesi ve babası ağır hastalandıklarında onların ısrarı üzerine ekiplerle devriye çıktığını ve ölümlerinde yanlarında olmadığını anlatırken, üzüntüsünü gizleyemiyordu.
Bayak, sınır savunma birliklerine yaptığı hizmetlerden dolayı Mayıs 2005'te düzenlenen 4. Ulusal Birlik, Beraberlik ve İlerleme Toplantısı'nda Ulusal Etnik Gruplar Arası Birlik, Beraberlik ve İlerleme Örnek Bireyi Ödülü'ne layık görüldü. Ödül almak için Beijing'e yaptığı geziden heyecanla söz eden Bayak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beijing'e giderken, akrabalarım, dostlarım ve köydeki hemşehrilerimin hepsi beni yolcu etti. Ödül plaketini elime aldığımda, yaptığım işin son derece gurur verici olduğunu daha iyi anladım ve bu işi ne olursa olsun sürdürmeye karar verdim."
Bayak, o gün orduya rehberlik çalışmasını mümkün olduğu kadar uzun sürdürmeye karar verirken, oğlunun da bu işi devralmasını istedi. Oğlu Mehpiret de bu arzuyu çoktandır yerine getirmeye başladı. Mehpiret, ordudan terhis olduktan sonra sıkça babasının yerini alarak sınır savunma birliklerine rehberlik etmeye başladı. Babasının davasını sürdüreceğini kaydeden Mehpiret, mikrofonumuza şöyle konuştu:
"Babamın bu davasını yalnızca ben değil, oğlumun da sürdürmesini istiyorum. Bu işe ailevi bir dava olarak bakıyorum. Burası vatanın bir parçasıdır. Vatanı ulusun bir parçası olan bizler savunmazsak, kim savunacak?"
Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Taşkurgan İlçe Komitesi Başkanı Moni Tabliddy, Bayak ve yöredeki diğer Tacik vatandaşların yıllardan beri ülkenin savunmasına yaptıkları katkıların Taciklerin vatanseverlik geleneğinin bir göstergesi olduğunu belirterek, Taciklerin Qing Hanedanı döneminin sonlarında sınır savunma görevini askerlerin yerine yaptıklarını, Taciklerin kahramanı Kurçak'ın 1830'da yabancı saldırılara karşı ölünceye kadar savaşarak, vatanı savunduğunu hatırlattı.
Vatanseverliğin Taciklerin kanıyla bütünleştiğini, Taciklerin her birinin vatanı savunmayı doğal görevlerinden biri saydığını kaydeden Moni Tabliddy, sözlerini şöyle tamamladı:
"Taşkurgan'da her bir köylü veya çobanın evi, birer sınır karakolu, her bir köylü veya çoban da birer sınır savunma askeri durumundadır. Onlar, silah taşımayan, maaş almayan askerlerdir."
Sayın izleyiciler, Pamir Yaylası'nda yaşayan vatansever Taciklar hakkında bilgi verdiğimiz Dünü ve Bugünüyle Xinjiang programının bugünkü sorumuz şöyle:
"Tacikler, Xinjiang'ın hangi yöresinde yoğun olarak yaşıyorlar?"
Sorunun cevabını programımızda kolayca bulabilirsiniz. Cevabınızı mektup ya da elektronik postayla gönderin, ödülümüzü kazanın.
|