Sayın izleyiciler, Çin'in başkenti Beijing'e 160 kilometre uzaklıkta Baiyang adlı bir göller bölgesi vardır. Bu su memleketi, eşsiz güzellikleriyle Çin'de ün salmıştır. Bugünkü programımızda sizleri oraya götüreyim.
Sayın izleyiciler, Hebei eyaletine bağlı Anxi ilçesinde yer alan Baiyangdian'de, 366 kilometrekarelik bir su alanı bulunur. Buradaki 143 gölde yetişen sazlar, alanı 3700'den fazla parçaya ayırarak büyük bir su labirenti oluşturur. Baiyangdian bölgesinde bu kadar çok gölün oluşmasıyla ilgili güzel bir efsane vardır. Rehber Bayan Ren Li, bu efsaneyi bize anlattı:
"Efsaneye göre, Ay'ın çok parlak olduğu bir akşam, Chang'e adlı kutsal kız, kutsal ilaçlarını gizlice yemiş ve kendisini kontrol edemeyerek göğe yükselmiş. Göğe yükselirken, yanındaki kıymetli aynayı dikkatsizce yere düşürmüş. Bu ayna küçüklü büyüklü143 parçaya ayrılarak, 143 göle dönüşmüş."
Baiyandian'den söz ederken, burada yetişen sazlara değinmeden olmaz. Sazlar yerel halkın gözünde çok değerli bitkilerdir. Halk arasında "Bir saz, bir altın şeridine eşittir" sözü yaygındır. Her yılın Ağustos ve Eylül aylarında göldeki sazlar olgunlaşır. Bu altın renkli sazlar, gölün dört bir köşesini süsler ve son derece görkemli görünür.
Eşsiz doğal güzellikler oluşturan bu sazlar, kapı perdesi, tablo ve kağıt yapımında ham madde olarak kullanılır. Taze ve yumuşak saz köküyle çorba pişirilebilir ve içki damıtılabilir. Yaşlı saz kökü ise ilaç malzemesi olarak kullanılır.
Bayan Yang Xue, Baiyangdian'de sazla yapılan el sanatı eşyaları satan bir mağazanın sahibi... Yang Xue, dükkânındaki ürünlerin, koleksiyon ve hatıra değeri taşıdığını, bazılarının ise günlük yaşamda kullanıldığını belirtti. Gündüz, sazdan yapılan şapkayı takmak, güneş ışıklarından korur. Sazdan yapılan birkaç yuan değerindeki ayakkabı ise son derece rahattır.
Sazlardan bahsettikten sonra, Baiyangdian'in ünlü turistik alanı Nilüfer Bahçesi'ne gidelim. Bu bahçe, yerel hükümet tarafından nilüfer yetiştirmek için özel olarak yapılmıştır. Her yılın yaz günlerinde bahçe, nilüfer çiçekleriyle süslenir. Hafif hafif esen rüzgârda salınan nilüferler de dans eden güzel kızları andırır. Nilüferleri görmek için Beijing'den özel olarak gelen turist Bayan Zhao Jie, bu bahçe hakkındaki izlenimlerini şu sözlerle anlattı:
"Bu bahçe çok hoşuma gitti. Birçok nilüfer türü gördüm. Bazı türleri daha önce hiç görmemiştim. Gerçekten çok güzeller. Beijing'e döndükten sonra, çektiğim nilüfer fotoğraflarını arkadaşlarıma göstereceğim."
Bahçede en ilgi çeken nilüfer, "Bingdilian" adlı nilüfer türüdür. Bu türün özelliği, bir sapta iki çiçeğin açmasıdır. Son derece kıymetli olan bu nilüfere ender rastlanır.
Baiyangdian'de kayıkla gezdiğinizde, geleneksel bir balık avlama yöntemini de görebilirsiniz. Yaşlı bir balıkçı işaret verince bir grup karabatak kuşu göl sularına hemen pike yapar. Karabatak kuşları avladıkları balıklarla tekneye döndüğünde balıkçı, karabatakların ağzından balıkları alır. Geçmişte, Baiyangdian'de yaşayan yerel halk, balıkçılıkla geçiniyordu. Ancak günümüzde balıkçıların çoğunluğu, turizm işletmeciliğiyle uğraşıyor. Her gün tekneleriyle turistleri Baiyangdian'de gezdiren bu balıkçılarla ilgili, Rehber Ren Li şunları ifade etti:
"Baiyangdian'de yaşayan her ailenin en az bir balıkçı teknesi var. Bu tekneler genellikle küreklidir. Bazı aileler, çocuklarını okula götürmek ve almak kolay olsun diye teknelerine motor da taktılar."
Turistler, Baiyangdian'deki göllerde yetişen balıkları yemeden evlerine dönmezler. Burada yetişen birçok tür balığın eti yumuşak ve lezzetlidir. Aynı zamanda bu balıklar, çok sayıda besleyici madde de içerir.
|