ÇİN ULUSLARARASI RADYOSU
China Radio International
Çin Haberleri
Türkiye Haberleri
Dış Haberler

Çince Öğreniyoruz

Çin'de azınlık milliyetler

Türklerin gözüyle Çin

Spor

Bilim ve Sağlık
(GMT+08:00) 2006-08-21 14:00:17    
Çin'in spor filmleri

cri

2008 Beijing Olimpiyat Oyunları'nın yaklaşmasıyla Çin halkının spor sevgisi günden güne daha da artıyor. Kısa süre önce 2. Beijing Uluslararası Spor Filmleri Haftası düzenlendi. Spor filmleri haftası boyunca sinema ve televizyon kanallarında gösterilen 26 yerli ve yabancı spor filmi, Çinli vatandaşların spor filmlerine olan ilgisini artırdı.

1943 yılında yönetmen Sun Yu, Shanghai'da "Spor Kraliçesi" adlı filmi yönetti. Bu, Çin'in ilk spor filmiydi. Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949 yılından 1966 yılına kadar Çin'de 10 spor filmi çekildi.

Farklı tarihi dönemlerde toplumların ideolojileri de farklı olur, film ise zamanın ideolojisini yansıtan bir aynadır. 1984 yılında Çin, uzun bir aradan sonra Yaz Olimpiyat Oyunları'na döndü. Çinli sporcu Xu Haifeng, atış dalında şampiyonu oldu. O dönemde spor başarıları, Çin halkı tarafından milli kalkınmanın sembolü olarak görülüyordu. Özellikle Çin Bayan Milli Voleybol Takımı'nın üst üste 3 defa Dünya Kupası'nı kazanması, Çinlilerin spora büyük ilgi göstermelerine neden olurken, bu dönemde bir grup spor filmi de çekildi. Bu spor filmleri, sporcuların çetin antrenmanlarını ve yarışlarını işledi.

1990'lara girildiğinde Çin sinemasının canlanmasıyla spor filmlerinde de "yüz çiçek birlikte açsın" düşüncesinin etkileri görüldü. Bu dönemdeki spor filmleri futbol, basketbol, voleybol, tekvando, bisiklet, boks ve atletizm gibi hemen hemen bütün spor dallarını kapsadı, bazı filmler sporu konu alırken, spor dışı konular da işlendi. Örneğin Yin Li'nin yönettiği "Benim Eylül"de, bir ilkokul öğrencisinin 1990 yılında Çin'de düzenlenen Asya Spor Oyunları'nın açılış töreninde gösteriye katılmak için harcadığı çabalar anlatıldı. Yin Li, filmiyle ilgili olarak şunları belirtti:

"Asya Spor Oyunları'nın düzenlendiği sıralarda 'Benim Eylül'ü çekmek için hazırlık yaptık. İlkokullara gidip küçük oyuncular seçtik. Bizde en derin izlenim bırakan, küçük yaştaki öğrencilerin açılış törenindeki gösterilecek büyük çaplı jimnastik gösteri için yakıcı güneş altında prova yapmaları oldu. Küçücük çocuklar bir toplumsal şenlikle kaynaştılar."

Yin Li, spor filmi olsun, diğer filmler olsun önemli olanın filmde hümanizm ruhunun yansıtılması olduğunu savundu. Son yıllarda çekilen spor filmlerinde özürlüler de konu alınarak, özürlü sporcuların zorluklarla mücadele etme hikayeleri, özellikle onların özgün ve zengin iç dünyası anlatıldı. Örneğin "Kara Göz" adlı filmdeki kahraman Li Hua, görme engelli güzel bir genç kızdır. Li Hua, özürlü takımına seçilir. Uzun mesafe koşu dalına katılan Li Hua, antrenörüne aşık olur. Ancak antrenörünün kız arkadaşı vardır. Li Hua, antrenörüne olan aşkını kalbine gömer ve antrenörünün mutluluğunu diler. Çetin çabalarla Li Hua, uluslararası özürlüler spor oyunlarında altın madalya kazanır. Li Hua, şeref kürsüsünde en çok sağlıklı insanlar gibi aşkı bulmayı düşünür. Bu film, 1997 yılında Huabiao olarak adlandırılan Çin Seçkin Hikaye Filmleri Ödülü'ne layık görüldü ve uluslararası film festivallerinde de çok sayıda ödül kazandı. Tanınmış yönetmen Yin Li, son yıllarda Çin'in spor filmlerinin işlediği konulardan gösterme tarzına kadar büyük değişiklikler yaşandığını belirterek, şunları söyledi:

"Konulardaki değişiklikleri hissedebiliriz. İlk dönemdeki '5 Numaralı Bayan Basketbolcu' ve 'Buz Üstündeki Kızkardeşler', bir insanın çabaları, mücadelesi ve büyümesini yansıttı; ancak günümüzde 'Shaolin Futbolu' gibi filmler daha modern ve mizahi unsurları içerdiği için izleyicilerin beğenisini kazandı."

Çin filmleri piyasalaşma sürecinde. Filmlere nasıl daha eğlendirici hale getirileceği ve nasıl daha çok izleyici ile buluşacağı, Çin sinemacılarının karşı karşıya bulunduğu bir sorundur. Bu, spor filmleri için de geçerlidir. Hong Kong'tan ünlü yönetmen Wu Siyuan bu konuyla ilgili olarak şunları belirtti:

"Bence Çin'in spor filmleri yeterince fazla değil. Özellikle spor davamızın hızla geliştiği günümüzde Çinli sporcuların çetin ortamda nasıl antrenman yaptıklarını ve yetiştiklerini işleyebiliriz. Spor filmleri sadece sporu konu almakla kapmayıp, ruhu anlatmalıdır. Başarılı da, başarısız da hikayeyi çekebiliriz. Bu hikayelerle insanları zorluklarla mücadele ederek ilerlemeye teşvik edebiliriz."

Wu Siyuan, 2008 Beijing Spor Oyunları'na kadar Çin'de seçkin spor filmlerinin ortaya çıkacağına inandığını sözlerine ekledi.