Xidi ve Hongcun köyleri, Anhui eyaletinin Yixian ilçesi yakınlarında bulunur. Yixian ilçesine, Huangshan Dağı'ndan hareket ederek, bir saatlik otomobil yolculuğundan sonra varırsınız. Önce Xidi köyüne gidelim. Xidi köyü, Yixian ilçesine 8 kilometre uzaklıktadır. Xidi köyünde bugüne kadar iyi korunmuş 200 ev bulunuyor. Bunlardan bazılarının tarihi 600 yıl öncesine uzanır. Bu evler, Çin'in Ming ve Qing hanedanları döneminde kurulmuştur.

    Evlerin kapı ve pencere çerçevelerinin çoğunluğu, siyah mermerden yapılmıştır. Köyün ortasından tertemiz iki akarsu akar. Balık pulları gibi bitişik halde kurulmuş bu evlerle, köyün yakınında bulunan güzel dağ ve akarsular uyumlu bir manzara oluşturur.

    Çin Uluslararası Turizm Acentası'nda çalışan rehber Bayan Gao Liwen, bizlere, Xidi köyünde 200'den fazla evin 99 ara sokağa dağılmış durumda olduğunu anlattı. Bayan Gao, Xidi köyündeki eski evler hakkında şu bilgileri verdi:

    "Xidi'de birçok eski ev bulmak mümkün. Ancak iyi korunan ve halkın ziyaretine açılan evlerin sayısı 12 civarında. Halkın ziyaretine açılan evler, son derece temiz tutuluyor. Çin'in Ming ve Qing hanedanları dönemine ait özellikler taşıyan evlerin iç dekorunun klasik, sade ve narin bir havası var. "

    Tarihî kayıtlara göre, köyde yaşayanlar 14. yüzyıldan sonra ticaretle uğraşarak para kazanmış ve evler, tapınaklar, yollar ve köprüler inşa ederek, Xidi köyünü zengin ve görkemli hale getirmişler.

    İnşaat uzmanı Yang Hongxun, Xidi köyündeki evler hakkındaki izlenimlerini şöyle anlattı:

    "Çin'in diğer bölgelerinde bulunan eski evlerle kıyaslandığında, bu evlerin iki özelliği vardır. Birincisi, evlerin sayısı çoktur; ikincisiyse, inşaat teknolojisi ve oyma sanatı seviyesi çok yüksektir."

    Xidi köyünü gezdikten sonra, Hongcun köyüne gidelim. 19 hektarlık alanı kapsayan Hongcun köyü, Yixian ilçesine 11 kilometre uzakta bulunur.

    Bay Yang Hongxun, Hongcun köyünün su kanalizasyonu tasarımının, yerli ve yabancı inşaat uzmanları tarafından övgüyle değerlendirildiğini kaydederek sözlerine şöyle devam etti:

    "Hongcun köyündeki evler, coğrafi koşullardan akıllıca yararlanılarak inşa edilmiş. Doğaya eskiden beri saygı gösteren Çinliler, doğayı doğal koşullara uyma temelinde değerlendirmiştir. Köyün dağ eteklerinde bulunması ve suya karşı kurulmuş olması, kanalizasyon için büyük kolaylık sağlar."

    Hongcun köyünde varlığını günümüze kadar çok iyi korumuş eski evlerin sayısı 300'ü geçiyor. Ming ve Qing hanedanları dönemine ait bu evlerden en görülmeye değerlerinden biri, Chengzhi adlı evdir. Bu konut, tuz ticaretiyle uğraşan Wang Dinggui adlı bir tüccarın eviymiş. Ahşaptan yapılmış olan bu ev, içinin tuğla, taş ve tahta oymalarla süslenmesinden dolayı son derece muazzam görünür.

    Beijing'den gelen turist Bay Li Jin, bu evle ilgili izlenimlerini şöyle anlattı:

    "Chengzhi evinde, gerek tahta üzerine oyulan insan figürleri, gerekse cam üzerine ve tuğla duvarlara oyulan çiçek ve kuş motifleri, son derece güzel görünür. Bu motifler gerçek insan, çiçek ve kuşları andırır. Bende en derin etki bırakan şeyse, ahşap kapı üzerindeki oymalardır. Bu kapı üzerinde 100 erkek çocuk figürü yer alıyor. Bu çocuklardan bazıları fener dansı yapıyor, bazıları davul zurna çalıyor, bazılarıysa havai fişek atıyor. Gerçekten görülmeye değer. "