Dört yıl önce Kore Cumhuriyeti ve Japonya'da düzenlenen Dünya Kupası, Asya takımlarının başarılı çıkışlarına sahne olmuştu. Ev sahiplerinden Kore Cumhuriyeti, ilk dörde girerek Asya takımlarının Dünya Kupası'ndaki en iyi derecesine imza attı. Japonya da ilk 16'ya girdi. Ancak Avrupa'da düzenlenen son Dünya Kupası'nda ev sahipliğinin getirdiği avantajları kaybeden Asya takımları, grup maçlarından sonra Avustralya dışında tümüyle elendi. Asya futbolu gerçekten geriledi mi? İran milli takımı menajeri Sahruhi Homallon bu soruya şöyle bir yanıt verdi: 

    "Asya takımları şimdiye kadar çok iyi performans gösterdi. Evet, maçları kaybettik, ancak bunun için güçsüz olduğumuzu söylemek yanlıştır. İran kupada en yüksek seviyesini gösterdi, eksik olduğumuz tek şey şanstı. Meksika'yla yaptığımız maçta beraberlik 74. dakikaya kadar sürmüştü. Benzer durum Japonya için de geçerli."

    Asya takımlarının grup maçlarında dört yıl önceki dikkat çekici performans gösterememelerine karşın, Dünya Kupası'na katılan beş Asya takımının her biri grup maçlarında en az bir beraberlik elde etti. Bu, Asya takımlarının Dünya Kupası tarihinde bir ilk oldu. Hatırlanacağı gibi 2002 Dünya Kupası'nda ev sahipleri Kore Cumhuriyeti ve Japonya dünyayı şaşırtan başarılar elde ederken, diğer iki Asya takımı Çin ve Suudi Arabistan bütün grup maçlarını kaybetmişti. Bu açısından, Asya futbolunun genel seviyesinin son Dünya Kupası'nda yükseldiğini söylememiz mümkün.

    Özellikle işaret edilmesi gereken bir nokta, Asya takımlarının son Dünya Kupası'nda sergiledikleri üstün mücadele ruhu. İran, ikinci tura yükselme şansını yitirmesine rağmen gruptaki üçüncü maçta mücadeleden vazgeçmeyerek Angola'yla 1-1 berabere kaldı. İran'ın verdiği bu mücadele, Meksika'nın son grup maçında Portekiz'e yenilmesine rağmen ikinci tura yükselmesini de sağladı. İranlı futbolcular, gösterdikleri performansla stadyumdan tüm seyircilerin uzun süren alkışları arasında ayrıldı.

    Kore Cumhuriyeti, Asya takımlarından en iyi performans gösteren takım oldu. İlk maçta Togo'yu 2-1 yenen Kore Cumhuriyeti, ikinci maçta 1998 Dünya Kupası Şampiyonu ve çok sayıda yıldıza sahip olan Fransa'yla beraber kaldı. Bu başarı, Kore Cumhuriyeti'nin 2002 Dünya Kupası'ndaki başarısının, yalnızca ev sahipliğinin getirdiği avantajlardan değil, belirli güce sahip olduğundan kaynaklandığını kanıtladı. İran milli takımının menajeri Sahruhi Homallon Kore Cumhuriyeti takımını şöyle değerlendirdi:

    "Kore Cumhuriyeti takımı, en iyi performans gösteren Asya takımı oldu. Bunu zaten tahmin etmiştim. Koreli futbolcular, üstün performanslarıyla Asya futbolunun seçkin temsilcisi olduklarını kanıtladı."

    Kore Cumhuriyeti'nin başarısı, bir tesadüf değildir. Son yıllarda giderek daha fazla Koreli futbolcu Avrupa'daki yüksek seviyeli profesyonel liglerde oynuyor. Kore Cumhuriyeti takımının orta saha oyuncusu Park Ji Sung, İngiltere Süper Ligi'nin tanınmış Manchester United takımının ana kardosuna girdi. Ayrıca, Kore Cumhuriyeti, uzun süredir milli takımın başına hep yüksek seviyeli yabancı teknik direktörler getirdi. Kore'nin 2002'de Dünya Kupası'nın ilk dört takımı arasına girmesini sağlayan Hollanda milli takımı eski teknik direktörü Guus Hiddink'ti. Bugün Kore takımını yöneten ise diğer bir ünlü Hollandalı antrenör Dick Advocaat oldu. Bu yüksek seviyeli yabancı teknik direktörler, Kore Cumhuriyeti takımına ileri teknik ve taktik düşünceleri katarak seviyesinin durmadan yükselmesini sağladı.

    Asya futbolundan bahsedilirken, Avustralya'dan söz etmeden geçemeyiz. Avustralya Futbol Federasyonu 2005 yılında Asya Futbol Federasyonu'na katıldı. Artık Asyalı bir takım olan Avustralya Almanya Dünya Kupası'nda ilk maçta Japonya'yı 3-1 yendikten sonra dünya şampiyonu Brezilya karşısında yine iyi performans gösterdi. İran milli takımının menajeri Sahruhi Homallon, Avrupa güçlü takımlarını aratmayacak güce sahip olan Avustralya'nın Asya Futbol Federasyonu'na katılmasının, Asya futbolunun genel seviyesini daha da yükselteceğini savunarak sözlerine şöyle devam etti:

    "Avustralya'nın Asya Futbol Federasyonu'na katılması, Asya futbolunun genel gücünü artıracaktır. Bu, Asya futbolu için sevindirici bir olay. Tabii ki, Avustralya'nın katılımı, Kore Cumhuriyeti, Japonya ve İran gibi Asya'daki geleneksel güçlü takımların işlerini zorlaştıracaktır."