ÇİN ULUSLARARASI RADYOSU
China Radio International
Çin Haberleri
Türkiye Haberleri
Dış Haberler

Çince Öğreniyoruz

Çin'de azınlık milliyetler

Türklerin gözüyle Çin

Spor

Bilim ve Sağlık
(GMT+08:00) 2006-07-07 15:57:11    
Uygur milliyetinin nikâh töreni

cri
    Çin'in kuzeybatısındaki Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde birçok azınlık milliyet yaşıyor. Bunlardan İslamiyet'e inanan Uygur milliyetinin özgün evlilik âdetleri var. Uygurlar, genellikle düğün töreninden önce dini kurallara göre nikâh töreni düzenlerler. Farklı bölgelerde yaşayan farklı milliyetlerin nikâh düzenleme zamanı ve biçimi de farklıdır. Bazı milliyetler, nikâhı düğünün yapıldığı gün düzenler, bazıları ise düğünden bir gün önce düzenler. Nikâh töreni, imamın başkanlığında kız evinde yapılır. Nikâh törenine damat ve gelinin yanı sıra, anne ve babaları ile az sayıda yakın akrabaları katılır.

    Nikâh, düğüne eşit olmamasına rağmen, yapılması gereken bir törendir. Nikâh töreninden önce kız evinde çeşitli hazırlıklar yapılır. Mesela, avluyu temizleyen ev sahibi, misafirlere ikram etmek için nan, sangza, şeker ve pasta gibi çeşitli yemekler hazırlar. Nikâh kıyılırken gelin, annesi ve aile üyelerine beslediği derin duyguları ifade etmek için ağlar; aynı zamanda anne ve babasına kendisini büyüttükleri için teşükkürlerini belirtir.

    İmam, nikâh töreninde damat ve geline bu evliliği kabul edip etmediklerini üç kez sorar. Üç kez sorulduktan sonra yanıt alınmaması, düğünün yapılamayacağı anlamına gelir. Nikâh töreninde genellikle aşk mutluluğu içinde olan kız ve erkek, imamın sorusuna hemen "evet" yanıtı verir. Özellikle damat, gelinden önce yüksek sesle ve kararlılıkla bu evliliği kabul ettiğini ifade eder. Gelin ise, imam üçüncü kez sorduğunda, utangaç ve alçak bir sesle bu evliliği kabul ettiğini söyler. Törende, damat ve gelinin birbirlerini gerçekten çok sevdiklerini gösteren ilginç bir gelenek daha vardır. Bir kız, içinde tuzlu suya batırılıp ikiye bölünmüş bir tür ekmek olan "nan"ın bulunduğu küçük bir tepsi getirir. Damat ve gelin halkın önünde tuzlu suya batırılmış "nan"ı almak için yarışır. Bu âdet, karıkocanın ömür boyu mutluluk içinde beraber yaşamalarının simgesidir.

    Uygurların bu âdetiyle ilgili rivayete göre, eski zamanlarda İbrahim adlı kutsal bir kişi, insanın beslenmesinden sorumluymuş. Bu kutsal kişi, insanın yaşamasını sağlayan tuzu bulmuş ve ondan sonra insanlar yaşamlarını devam ettirebilmişler. Dolayısıyla insanlar tuza tapar ve onu titizlikle korurlar. Uygurların, nan ve tuzu nikâh töreninin bir geleneği olarak benimsemesi, yeni evli çiftin sanki tuz ve nan gibi ömür boyu birlikte yaşamalarını simgeliyor.

    Nan, Uygurların günlük yemeklerinde önemli bir yer tutar. Hemen hemen her ailenin evinde nan kızartmak için nan tandırı bulunur. Kırsal bölgelerde yaşayan Uygur kadınların bir defada kızarttığı nanlar, aile üyelerine birkaç gün yeter. Bazı aileler, sabahleyin sütlü çay ve nanla kahvaltı yaparlar. Nan yenilirken elle koparılıp lokma lokma yenir. Uygurlar, evlerine gelen misafirlere mutlaka nan ikram ederler. Misafir, nan yemeden önce ellerini yıkar; yemekten sonra kalanları iki eliyle ev sahibine geri verir. Bu, misafirin ev sahibine olan saygısını ifade eder.