Sayın izleyiciler, Beijingliler arasında "Hutonglara girmeden Beijing'i tanımak mümkün değil; Hutonglar'a girmeden dönen, Beijing'e gelmiş sayılmaz" sözleri çok yaygındır. Beijing'de küçüklü büyüklü hutonglar, kentin kan damarları gibi dört köşesine dağılmıştır ve Beijing'e özgü mimari özelliklerden biri haline gelmiştir. Eğer Beijing'in eski kültürü ve yaşam havasını bizzat solumak isterseniz, hutonglarda gezmenizi tavsiye ederim.

    Söylentiye göre hutonglar, Beijing'in M.S. 13. yüzyılda Çin'in Yuan hanedanının başkenti olmasından sonra ortaya çıkmıştır. Zamanın Yuan hanedanı yöneticileri, Moğollardı. Hutong kelimesi, Moğolca'da "Huto"dan geliyor. Huto Moğolca'da kuyu demektir. Başlangıçta, Beijing'deki hutongların yapısı, kuyunun bulunduğu yere göre tasarlanmıştır. Çünkü, o dönemde yaşayan insanlar, her hutongda bir kuyu olması gerektiği görüşündeydi. Beijing'deki hutongların çoğu, doğudan batıya uzanır. Her hutong'un genişliği, 9 metre civarındadır. Hutongların hemen hemen hepsinin iki yanında "Siheyuan" denilen üç tarafı evlerle çevrili konutlar bulunur. Siheyuan, Beijing'e özgün konut olarak kabul edilir.

    Sayın izleyiciler, eski zamanlarda hutonglara gelen seyyar satıcıların bağırışlarını dinlediniz. Eskiden, bu sesi duyunca, hutonglarda yaşayan Beijingliler, satıcıların ne sattığını hemen bilirlerdi. O dönemde hutonglarda yaşayan insanlar, hutonglardan çıkmadan günlük yaşamda gerekli her şeyi alabiliyorlardı. Bu nedenle hutong, Beijinglilerin evden çıkıp dönmek için kullandığı geçit olmanın yanı sıra, eski Beijing'in örf ve adetlerini yansıtan bir müze olarak da kabul edilebilir.

    Beijing'in tarihinde en fazla hutong bulunan dönemde, hutongların sayısı 6 bini aşıyordu. İlk bakışta, gri tuğla ve kremitlerle yapılan duvarlar arasında oluşturulan hutongların dış görünümü, hemen hemen aynıdır. Aslında, her hutongun bir hikâyesi varmış. Örf ve âdetler uzmanı Li Mingde, özgün özellikler taşıyan hutongların adlarından, o hutongda yaşayanların durumunun anlaşıldığını; bazı adların ise insanların güzel yaşama olan özlemlerini yansıttığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

    " 'Çiçekler arasında' anlamına gelen Baihuashengchu adlı bir hutong var. Bu hutongun ismi çok güzel. Bazı hutonglarda ünlü şahsiyetler yaşamış; bu hutongların adları, bu kişilerin isimlerinden gelir ve bugüne kadar korunmuştur."

    Uzman Li, bir hutongun bambu kamışı şeklinde olmasından dolayı bambu kamışı anlamına gelen Zhugan; başka bir hutongda tütün çubuğu satılmasından dolayı bu hutongun, tütün çubuğu anlamına gelen Yandai olarak adlandırıldığını söyledi.

    Beijing Turizm Müdürlüğü, yabancı turistlerin eski Beijing'i daha iyi tanımalarını sağlamak için "Hutong Gezisi" programı hazırladı. Bu programa katılan turistler, çekçeklere binerek hutongları gezebilir. Turistler, hutonglarda oturan ailelerin misafirleri olarak çay içip eski Beijing'in hikâyelerini dinler ve yaşam biçimini algılar.

    Almanya'dan gelen turist Bay Gunter Wein, çekçekle hutongları gezmenin ulaşım bakımından çok rahat olduğunu ve hutongları ayrıntılı bir şekilde inceleyebildiğini söyledi. Bay Wein, bu konuda şunları söyledi:

    "Hindistan'da da çekçeke benzer el arabaları gördüm. Bu araçlar çok güzel, sizi hutongların her köşesine götürebilir. Taksiye binseniz, böyle gezemezsiniz. Hutonglar çok güzel, Beijing'in özel bir manzarasıdır. Gökdelenlerle kıyaslandığında, ben hutongları daha çok seviyorum."