Qinghai-Tibet Demiryolu, 1 Temmuz günü hizmete girecek. "Dünyanın Damı"nı boydan boya geçen 1956 kilometre uzunluğundaki bu demiryolu, hazırlık aşamasından itibaren tüm dünyanın dikkatini üzerinde topladı. Bu yoğun ilgi, demiryolunun tasarımı ve inşaatının son derece zorlu olmasının yanı sıra, oldukça hassas bir ekolojiye sahip Qinghai-Tibet Yaylası'ndan geçmesinden de kaynaklanıyor.

  Çin'in Tibet Özerk Bölgesi'nin merkezi Lhasa'nın 400 kilometre kuzeyinde 300 kilometrekare genişliğinde bir göl var. Cuona adlı bu gölün tertemiz sularında ve etrafındaki doğal otlaklarda siyah boyunlu leylek, kuğu, yabani ördek ve Tibet antilobu gibi devlet koruması altında bulunan çok sayıda yabani hayvan yaşıyor.

  Güzel manzaralara sahip Cuona Gölü, bugün Qinghai-Tibet Demiryolu'na en yakın göl konumunda... Göl ile demiryolu arasındaki en yakın mesafe, sadece onlarca metre civarındadır. Qinghai-Tibet Demiryolu'nun Cuona Gölü yakınlarından geçen bölümünün inşaatından sorumlu Yan Peizun, inşaat sırasında gölün tertemiz sularını korumak için 100 binden fazla kum torbasıyla 20 kilometreden uzun bir duvar kurduklarını belirterek şunları anlattı:

  "Cuona Gölü'nün sularının kirlenmesini önlemek için kum torbalarıyla duvar ve barikatlar kurduk. Bu önlemler, gölün temizliğini etkili şekilde korudu."

  Yan Peizun'un verdiği bilgilere göre, tipik bir yayla gölü olan Cuona Gölü'nün rakımı 4600 metrenin üzerinde. Göl bölgesinin ekolojisi de son derece hassas. Uzun süren soğuklar ve büyüme sezonunun çok kısa olması nedeniyle göl etrafındaki bitki örtüsü, zarar gördüğü takdirde çok zor onarılır. Bu nedenle, buranın doğal bitki örtüsünü korumak için çimenler, önce yerlerinden alınarak özel koruma alanında bakıma alındı, inşaat bittikten sonra da geri yerleştirildi.

  Doğal bitki örtüsünün yanı sıra, demiryolunun inşaatı sırasında yabani hayvanların korunmasına da büyük özen gösterildi. İki bin kilometreye yakın Qinghai-Tibet Demiryolu boyunca, Kekexili Doğa Koruma Bölgesi dahil 11 doğa koruma bölgesi veya doğa koruma bölgesi adayı bulunuyor. Bu bölgelerde Tibet antilobu, Tibet yabani eşeği ve yabani yak dahil 10'dan fazla nesli tükenmek üzere olan değerli yabani hayvan sıkça görülüyor.

  Bu hayvanları korumak için onların yaşam ve göç alışkanlıkları ayrıntılı şekilde incelenerek, demiryolu boyunca yabani hayvanların geçişini sağlayan 30'dan fazla koridor oluşturuldu. Her yılın göç sezonu olan haziran-ağustos döneminde, yabani hayvanların güvenli şekilde şantiyeden geçmelerini sağlamak için, günde 1 milyon yuanlık kayba rağmen, demiryolunun inşaatı durduruldu.

  Kekexili Doğa Koruma Bölgesi'ne bağlı Suonandajie Koruma İstasyonu'nda çalışan Tibetli genç Wenga, demiryolunun inşaat görevlileriyle yakın işbirliği yaptıklarını kaydederek şunları söyledi:

  "Kunlun Dağları ile Tuotuo Nehri arasında yabani hayvanların sıkça geçtikleri bölgeleri inşaat firmalarına anlatarak, bu bölgelerde geçiş koridorları kurulması tavsiyesinde bulunduk. Demiryolu inşaatının başlangıç döneminde işçi sayısının çok olması nedeniyle, Tibet antilobu gibi yabani hayvanların geçişini güvence altına almak için, inşaata iki üç gün ara verilmesini önerdik. Bütün bu önerilerimiz dikkate alındı. "

  Dünya Doğa Fonu Lhasa Proje Ofisi Başkanı Davaciren, Çin hükümetinin Qinghai-Tibet Demiryolu'nun inşaatı sırasında çevreyi korumak için harcadığı etkin çabaları takdirle değerlendirerek şunları kaydetti:

  "Qinghai-Tibet Demiryolu'nun gerek tasarımı ve gerek inşaatı sırasında, ileri ve çevreyle dost olan bir düşünce izlendi. Projenin çevre üzerindeki etkisinin asgari düzeye indirilmesi için her şey yapıldı."

  Çin Demiryolları Bakanlığı'nın ilgili bir yetkilisi, halk arasında Qinghai-Tibet Demiryolu'nun işleyişi sırasındaki çevre koruma çalışmalarına olan yoğun ilgi üzerine verdiği demeçte, bu hatta sefer yapan trenlerden doğaya hiçbir atık boşatılmayacağını, istasyonlardaki ısıtma sistemlerinin güneş enerjisi gibi çevreyi kirletmeyen enerjilerle sağlanacağını belirterek, Çin'in bu demiryolunu yayla ekolojisiyle dost bir demiryolu haline getireceğini, aynı zamanda burada çevre koruma alanında elde edilen deneyimleri bundan sonra inşa edilecek büyük altyapı tesislerinde de kullanacağını kaydetti.