Avustralya Başbakanı John Howard bugün Çin Başbakanı Wen Jiabao'nun onuruna bir yemek verdi. Wen Jiabao yemekte "Barışçı gelişme yolunda ısrar etmek ve dünya barışı ile refahını ilerletmek" başlıklı bir konuşma yaptı. Başbakan Wen konuşmasında Çin'in barışçı gelişme yolunun temelini şu sözlerle aktardı:

    "Çin, barışçı bir uluslararası ortamda kendini geliştirmeye çaba gösteriyor; aynı zamanda dünya barışını ilerletiyor. Çin esas olarak kendi gücüne dayanarak, reform ve yenileme çabalarıyla gelişmesini sağlıyor. Bununla birlikte Çin, dışa açılma politikasında ısrar ediyor; dünya ülkeleriyle eşitlik ve karşılıklı yarar temelinde temas ederek ve işbirliği yaparak, ortak kazanç ve gelişme sağlıyor."

    Başbakan Wen, barışçı gelişme yolunu kararlılıkla izlemenin Çin'in mutlak seçeneği olduğunu hatırlatarak, bunun Çin'in tarihi ve kültürel gelenekleri, kendi gelişme sürecinin ihtiyaçları ve günümüz dünyasının gelişme eğilimine bağlı olduğunu vurguladı. Çin'deki sosyal gelişmelerle ilgili bilgileri aktardıktan sonra Wen, toplumsal üretim gücüne önem vermenin ve halkın maddi ve kültürel yaşam seviyesini yükseltmenin yanı sıra, Çin'in, enerji tasarruflu ve çevre dostu bir toplum oluşturmak ve ekonomik ve sosyal sürdürülebilir gelişmeler arasında bir uyum sağlamak için çabalarını sürdürdüğünü ifade etti.

    Uluslararası toplumun bir üyesi olarak Çin, kendi gelişmesini gerçekleştirirken, diğer ülkelerle birlikte dünya barışını koruma ve uluslararası toplumun ortak gelişmesini hızlandırma görevini üstleniyor. Başbakan Wen, Çin hükümetinin öteden beri izlediği bağımsız dış politikasına vurgu yaparak şunları belirtti:

    "Çin, uluslararası ilişkilerde Birleşmiş Milletler'in (BM) ana tüzüğüne ve genel kabul gören uluslararası kurallara ciddi şekilde uyarak, ideolojik farklılıklardan dolayı diğer devletlere yakın veya uzak davranmadı, hiçbir ülkeyle ittifak kurmadı. Çin, barış içinde bir arada yaşamanın beş ilkesi temelinde, dünya ülkeleriyle huzur içinde beraber yaşıyor."

    Bununla birlikte Çin, uluslararası örgütlere katılmak ve uluslararası işbirliği yapmak gibi yöntemlerle, adil ve hukuka uygun yeni bir uluslararası düzenin kurulma sürecini hızlandırıyor. Şimdiye kadar Çin 100'den fazla uluslararası örgüte katıldı ve 300'e yakın uluslararası anlaşmaya imza attı. Çin, komşu ülkelerle ikili ve bölgesel işbirliğini aktif şekilde hızlandırırken, Kore yarımadasındaki nükleer sorun, İran nükleer sorunu ve Ortadoğu barış süreci gibi konularda, sorunun barışçı görüşme yoluyla çözülmesinde ısrar ediyor. Büyük doğal felaketler ve terörizmle mücadele gibi geleneksel olmayan güvenlik sorunları söz konusu olduğunda, Çin de uluslararası işbirliğine katılarak, küresel güvenliği ve stratejik istikrarı korumaya çalışıyor. Üstelik Çin, BM'nin Bin Yıllık Gelişme Hedefi'ne göre gelişmekte olan ülkelere yüklü miktarlarda yardım sağladı. Şimdiye kadar Çin, 110'dan fazla ülke ve bölgeye iki binden fazla yardım projesi gerçekleştirdi; 44 az gelişmiş ülkenin 20 milyar yuanlık borcunu sildi.

    Uluslararası toplumun Çin'in ekonomik gelişmesiyle ilgili yaptığı olumsuz değerlendirmelere yanıt olarak Çin Başbakanı Wen bir dizi rakam açıklayarak, 1990'lı yıllarda Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) katıldıktan sonra Çin'in Katılım Protokolü'nde belirlenen taahhütleri yerine getirdiğini kanıtladı. Wen bu konuda şunları belirtti:

    "Çin, iç piyasasını aktif şekilde dışa açıyor. Ortalama gümrük vergi oranı yüzde 9.9'a kadar indi. Çin, ülkedeki patent ve telif hakları yasasınında değişiklikler yaparak WTO'nun ilgili anlaşmalarına göre yeniden düzenledi. Çin, patent ve telif hakları ihlallerine karşı cezalandırma ve yasa uygulama boyutunu güçlendirdi."

    Günümüz dünyasında ortaya atılan "Çin'den askerî tehdit" iddialarıyla ilgili olarak Wen, Çin'in savunma politikasının şeffaf olduğunu yineledi. Başbakan Wen, Çin'in geçen 20 yıl içinde 1 milyon 700 bin askeri silahsızlandırdığını ve Çin'in, askerî harcamaların ülkenin yurtiçi millî hasılası ve mali giderlerindeki payı açısından diğer ülkelerle karşılaştırıldığında alt sıralarda yer aldığını hatırlattı. Wen Jiabao, askerî harcamaların artırılmasındaki amaçların, askerlerin günlük yaşamını iyileştirmek, savunma gücünü yükseltmek ve devletin birliğini korumak olduğunu vurguladı.

    Wen, konuşmasının sonunda Çin'in içtenlikle dünya barışı ve refahına katkılarda bulunmayı istediğini ve bu amaçla kendi gelişme adımlarını hızlandıracağını söyledi.