Sevgili dinleyiciler, son günlerde coşkuyla kutlanan Çinlilerin en önemli bayramı Bahar Bayramı sırasında Çin'in başkenti Beijing'de İtalya'daki Rönesans döneminin ünlü sanat ustalarının seçkin eserleri sergilendi. Sergi Beijinglilerin kültür yaşamına renk kattı.

     Çin Binyıl Platformu'nda açılan "İtalya Rönesans Dönemi Sanat Sergisi"nde, Floransa kentindeki 12 müzeden toplanan resim, heykel ve sanat eserleri dahil 80'den fazla eşya sergilendi. 13. ve 17. yüzyıllar arasında yaratılan bu eserler, Rönesans döneminin oluşumu, gelişimi ve sonrasını kapsamlı şekilde yansıttı.

    2006 İtalya Yılı'nın açılışını simgeleyen söz konusu sergide sergilenen eserlerin değeri 300 milyon avroyu buluyordu. İtalya Kültürel Mirasları Koruma ve Faaliyetler Bakanlığı Reform Yönetimi Müdürü Giuseppe Proiett mikrofonumuza şöyle seslendi:

    "Onlarca yıldır İtalyan kültürüne özgü çok sayıda sembolik eser yurtdışına gönderilmedi. Ancak bu uzak ülke sıradan bir ülke değil, Çin'dir. Çin de, İtalya da uzun tarihe ve kültüre sahipler, bu ülkelerden biri Doğu kültürünün, diğeri Batı kültürünün kaynağı olarak kabul ediliyor. Beijing'de düzenlenen sergiyle iki ülkenin halkları arasındaki anlayış karşılıklı olarak artırılabilir. Üstelik iki halk kendi tarihlerine dayanarak karşı tarafın kültürünü araştırma fırsatını da elde edebilir. İki medeniyetin insanlığa katkıları hakkında da bilgi edinilebilir."

    İnsan portelerinin ağırlıklı olduğu sergide Leonardo da Vinci, Raffaello, Tiziano Vecellio ve Caravaggio dahil 20'den fazla ustanın eserleri sergilendi.

    Caravaggio'nun baş eseri "David Goliath'in Başıyla" sergilenen eşyalardan en pahalısıydı. Bu eserin değeri 500 milyon yuandı. David, hala son çığlığı ağızda kalmış Goliath'ın henüz vücudundan ayırdığı başına bakmaktadır. Ama bu yüzde zafer kazanmış bir savaşçının mutluluğu yok. Tam tersine acıma ile karışık derin bir üzüntü var. Caravaggio ve kendisinin hikayesi bu tabloda yansıtıldı. Bu tablo, 17. yüzyılın sembolü olan eserlerden biri olarak görülüyor.

    Piero de Pollaiudo'nun çizdiği bir bayan portresi 500 milyon yuan değerinde, Masaccio'nun "Meryem" adlı tablosu da en pahalı tablolardan biridir.

    Serginin diğer sergilerden farkı, modern multimedya yöntemleri kullanılarak izleyicilere her esere uygun sanal tarih ve mimari ortamın sunulması oldu. İzleyiciler sergi salonlarına girince kendilerini İtalya şatosu, Roma bahçesi ve Floransa sokaklarında hissettiler. Serginin tasarımcısı Giovanni Bulian, tüm İtalya'nın sergi salonlarına sokulmasının mümkün olmadığını hatırlatarak, bu sergiyle Çinli izleyicilere sanat eserlerinin arkasında gizli olan İtalya tarihi hakkında yeterince bilgi aktarılmasını istediklerini belirtti. Bulian, şunları söyledi:

    "İtalyalılar için bile bu 82 sanat eseriyle yüz yüze gelmek çok heyecanlandırıcı bir olay. Her sanat eserinin arkasında bir hikaye saklı. Biz bu eserler aracılığıyla Çinli izleyicilere o saklı hikayeleri, manzaraları, ressamların geçirdikleri tarih ile ilgili bilgileri aktarmak istiyoruz. İzleyiciler, özel tasarlanan vitrin ve ışıklarla bu eserlerin değerini kavrayabilirler."

     Bulian'ın dediği gibi izleyiciler İtalya'dan gelen bu seçkin eserler karşısında çok heyecanlandılar. Lorenzo'nun "Venüs" adlı tablosu önünde dakikalarca duran 60 yaşındaki Zhou Ya heyecanla şunları belirtti:

(ses fonu 3)

"Bu tabloyu görünce çok heyecanlandım. Bakın Venüs'ün ayaklarına çok parlak ışıklar verildi. Onun cildi altında damarlarının aktığını ve kalbinin çarptığını hissedebilirsiniz. Lorenzo, canlı bir Venüs yarattı."

İtalya Rönesans Sanat Sergisi'nde sergilenen bu seçkin sanat eserleri Beijinglilerin yeni yıl kutlamalarında özel bir manzara oluşturdu. Çin Kültür Bakanı Sun Jiazhen serginin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi: (ses fonu 4)

"Sanat' kelimesi ile sık sık karşılaşıyoruz. Sanat ne demektir? Sanat aslında duyguları taşıyan bir nesnedir. Bu klasik sanat da duyguların en seçkin şekilde yansıtılmasıdır. Klasik sanatçılar yapıtlarını yaratırken, duyguları milletin ve çağın özellikleriyle kaynaşırdı. İtalya'nın parlak sanatı ile İtalyalıların duyguları hakkında bilgi edinebiliriz. İki ülkenin siyasetçileri iki ülke arasındaki ilişkileri stratejik ortaklık ilişkileri olarak belirlediler. Bu ilişkilerin uzun vadede korunup geliştirilmesi için sağlam bir zemin gerekir. Kültür ve sanat şüphesiz ki bu zemini hazırlayan en önemli faktörlerdendir."