Beijing'ten sözedilince, akla ünlü Yasak Şehir ve Çin Seddi gelir. Ancak, Beijing'de Müslümanların toplu halde yaşadığı Niu Jie adlı bir yerleşim merkezini ise belki sizler bilmiyorsunuz.

    Söylentilere göre, bu bölgenin asıl adı, Liu Jie'ymiş. Tarihte, Xinjiang'a bağlı Yili bölgesinden buraya gelerek yerleşen Müslümanlar, Çin nar ağaçlarını yetiştirmeyi severlermiş. Bu nedenle yerel halk, bu bölgeye nar sokağı anlamına gelen Liu Jie adını vermişler. Çince'de Liu ve Niu kelimelerinin telaffusu, birbirlerine benzer. Böylece zamanla, Liu Jie adı, Niu Jie olarak söylenmeye başlanmış.

    Günümüzde Niu Jie bölgesinde, Hui milliyetinden de on binlerce müslüman yaşamaktadır. Bu müslümanlar, yeşil renge karşı sevgi ve saygı gösterirler. Niu Jie'nin sokaklarında gezdiğinizde, yeşil renkte "Müslüman" sözcüğünün yazılı olduğu lokantalar ve sokağa bakan kapısı yeşile boyalı konutları görmenin yanı sıra, namaz takkesi giyen ve dolaşan yaşlı Müslümanlarla karşılaşabilirsiniz. Bunlar, yoğun geleneksel hava saçar.

    Niu Jie'nin en ünlü yapısı, Niu Jie adlı eski bir camidir. M.S. 996 yılında kurulan cami, Beijing'de en uzun geçmişe sahip olan en büyük cami sayılır. Altı bin metrekarelik alanıyla dünyanın en ünlü camilerinden biri olan sayılan bu cami, batıya bakacak şekilde yapılmıştır. Caminin salonları, bölümleri ve ek yapıları, camiyi tam ikiye bölen hat boyunca dağılır. Caminin bu yapısı, Çin'in klasik mimarisi ile Arap dinsel mimarisinin mükemmel bir şekilde bağdaştığı bir örnek oluşturur.

    Niu Jie Camisi, nesilden nesile burada yaşayan Müslümanların gururudur. Niu Jie'de 30 yıldır oturan ve Çin Merkez Milliyet Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Profesör Bay Ma Lixin, bize Niu Jie Camisi hakkında şu bilgileri verdi:

    "Niu Jie Camisi'nin, Çin'deki İslamiyet'e özgü tarihi eser hazinelerinden biri olduğu söylenebilir. Camide yüzlerce yıl önce Arap ülkelerinden buraya gelen ve burada İslamiyet düşüncelerini aktaran şeyhlerin mezarları bulunur. Türbelere oyulan Arap yazıları, yıllar öncesine uzanır. Bunların dışında, Çin'in Qing Hanedanı'ın imparatorlarından Kang Xi tarafından 1694 yılında yazılan ferman levhasını ve 300 yıldır korunan ve el yazması Kuran'ı bulmak mümkün."