ÇİN ULUSLARARASI RADYOSU
China Radio International
Çin Haberleri
Türkiye Haberleri
Dış Haberler

Çince Öğreniyoruz

Çin'de azınlık milliyetler

Türklerin gözüyle Çin

Spor

Bilim ve Sağlık
(GMT+08:00) 2005-11-18 20:39:09    
"Açıklık düşüncesiyle ortak kazancı gerçekleştirmek"

cri

    Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao, dün (17 Aralık) Pusan'da Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Örgütü (APEC) sanayi ve ticaret yetkilileri zirvesinde "Açıklık düşüncesiyle ortak kazancı gerçekleştirmek" konulu bir konuşma yaparak, bölge ve dünyanın ortak refahı konusundaki görüşlerini sanayi ve ticaret çevresinden yüzlerce işletmeciyle paylaştı.

    Hu Jintao, konuşmasında ağırlıklı olarak, işbirliği yaparak ortak kazancı gerçekleştirme yönündeki görüşlerini dile getirdi. Hu Jintao şöyle konuştu:

    "Şu anda Çin'in gelişmesi uluslararası toplumun yoğun ilgisini çekiyor. Dünya yeni bir bakışla Çin'i gözetlerken, Çin de önemli bir sorunu düşünüyor. O da, kendi gelimesiyle bölge ve dünyanın ortak refahına katkıda bulunmayı nasıl sürdürebileceğidir"

    Hu Jintao, öncelikle somut verilerle reform ve dışa açılma uygulamalarından sonra Çin ekonomisinin hızla büyüdüğünü, devlet gücünün kapsamlı olarak devamlı arttığını ve 1 milyar 300 milyon nüfuslu Çin halkının yaşam koşullarının gitgide daha da iyileştiğini söyledi. Hu, gelişmelerin, Çin ekonomisinin gelişmesinin Çin halkına mutluluk getirmenin yanı sıra dünya ülkelerine  daha çok yatırım fırsatı ve daha geniş piyasa sağladığını, Çin'in Asya-Pasifik bölgesi ve dünya ekonomisinin büyümesini hızlandıran önemli bir güç haline geldiğini belirtti.

    Çin'in ekonomik gelişmesinde büyük başarılar kaydedilmesine rağmen, Çin'in hâlâ dünyadaki en büyük gelişmekte olan ülke olduğunu hatırlatan Hu Jintao, barışçı gelişme yolunu izlemekte kararlı olan ülkesinin kendisini geliştirmek için bir yandan barışçı bir uluslararası ortam, diğer yandan kendi gelişmesiyle dünya barışını hızlandırmak istediğini söyledi. Hu, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

    "Çin, dışa açılma politikasında ısrar ederek, geniş bir şekilde uluslararası işbirliği yapacak, yatırım ortamını sürekli iyileştirecek, dünya ülkeleriyle karşılıklı yarara dayalı ortak kazancı gerçekleştirecek. Gerçekler, Çin'in gelişmesinin hiç kimseyi rahatsız etmeyeceği gibi hiç kimseye de tehdit oluşturmayacağını kanıtladı."

    Ekonomik küreselleşmenin daha da ilerlediği bugünlerde, enerji kaynakları ve çevrenin ekonomik gelişmeye getirdiği kısıtlama gün geçtikçe daha da belirgin hale gelirken, ticari korumacılıkta da yeni belirtiler görülmeye başladı ve ekonomik gelişme birçok zorluk ve sorunla karşı karşıya bulunuyor. Küresel bir sorun haline gelen enerji sorunu, dünya ekonomisinin büyümesiyle sıkı ilişkili. Dünya ekonomisinin dengeli ve düzenli gelişmesini gerçekleştirmek için uluslararası toplumun enerji sorununu uygun bir şekilde ele alması gerekir. Hu Jintao bununla ilgili olarak da şunları dile getirdi:

    "Dünya enerji piyasasındaki istikrarı korumak, dünya ekonomisinin sürekli gelişmesine yeterli, güvenli, ekonomik ve temiz bir enerji ortamı hazırlamak için dünya ülkeleri ortaklaşa çaba harcamalıdır. Bunun yanı sıra, yeni enerji geliştirme çalışmalarının güçlendirilmesi, enerji işbirliğinin artırılması, enerji veriminin yükseltilmesi, yeni enerjilerin geliştirilmesi ve kullanımına hız verilmesi de gerekir."

     Küresel ticaretteki dengesizlik de ekonomik gelişmede gözardı edilmemesi gereken bir sorun. Buna ilişkin olarak Hu Jintao, Çin'in tutumunu şoyle açıkladı.

    "Son yıllarda Çin'in dış ticareti hızla gelişirken, dünya ülkeleri ve özellikle gelişmiş ülkeler yatırım ve hizmet ticareti yoluyla Çin'den büyük kâr elde etti. Çin, büyük ticaret fazlasının peşinde koşmuyor. Yurtiçi talebi ve geniş yurtiçi piyasası Çin ekonomisinin gelişmesini hızlandıran bir itici güçtür. Çin, dış ticaretteki büyüme tarzını değiştirerek, ithalatı arttırma, telif ve patent haklarını koruma yoluyla dünya ticaretinin sürekli büyümesi için katkılarda bulunmaya devam edecek."

    Hu Jintao, işbirliği yaparak, bölge ve dünyanın ortak kazancına katkıda bulunmak için dört maddelik bir öneride bulundu: Dışa açık düşüncenin oluşturulması ve uyumlu dünyanın kurulması; karşılıklı güvenin artırılması ve ekonomik ve ticari temasların genişletilmesi; diyalog ve görüşmelere önem verilerek anlaşmazlıkların uygun bir şekilde giderilmesi: dayanışma ve eşgüdümün güçlendirilerek güvenlik ve istikrarın korunması.