Deniz seviyesinden 3600 metre yükseklikteki Lasa kentine bağlı Bajiao alışveriş sokağında sarı renkli ve iki katlı küçük bir bina vardır. Bu bina, sarı rengiyle çevresindeki beyaz yapılar arasında göze çarpar. Burası, Makye Ame lokantasıdır. Lokantanın ismi, Tibet'te yediden yetmişe herkesin bildiği güzel bir şiirden kaynaklanır. Diğer yapılardan farklı olan rengi ve şiirsel ismi, lokantaya gizemli bir hava katar.

    Güneşli bir gün, taş dilimlerle döşenen Bajiao sokağında dolaşmaya çıkıyoruz. Mallarını satabilmek için yüksek sesle bağıran satıcılar, sağa sola bakınan yabancı turistler, yerel insanların "Yayla Kırmızısı" denilen yüzlerinde beliren içten gülümseme ve sokağın iki yanında Tibet mimarisi ile inşa edilen siyah pencereli beyaz binalardan oluşan canlı ve işlek bir tablo gözlerimizin önüne serildi.

    Yolda ilerlerken, sokağın ucunda yer alan sarı renkli binayı görünce, dikkatimiz bu iki katlı binada toplandı. Burada sekiz yıldır Tibet yemekleri pişiriliyor. Aklımıza hemen neden bu binanın çevresindeki yapılardan farklı bir renge boyandığı sorusu geliyor? Lokantanın müdürü bay Chungkyi Nyima, bu soru üzerine bize şu efsaneyi anlattı:

    " Sarı renk, Tibet'te asaleti simgeler. Ancak tapınaklar ve üst düzey rahiplerin oturduğu mekanlar bu renge boyanabilir. Lokantamızın sarıya boyanmasının nedeni, Tsangyang Gyatso'nun burada kalmış olmasıdır."

    Bunla ilgili bir efsane var. Efsaneye göre, 300 yıl önce Tibet'in zamandaki dini lideri 6. Dalai Lama Tsangyang Gyatso'un bu lokantaya gelmiş ve tesadüfen ay gibi güzel bir genç kızla karşılaşmış. Genç kız ayrıldıktan sonra, Gyatso kızı tekrar görmek için sık sık buraya gelmiş. Ancak güzel kız o günden sonra buraya hiç gelmemiş. Hayal kırıklığına uğrayan Gyatso kız için bir şiir yazmış. Şiirde şu söz yer alıyor:

    Yüksek tepe zirvesinden, parlak bir ay yükselirken, Makye Ame'nin (yani, temiz ve güzel kız demektir) güzel yüzü, içime girer. "

    Donuk ve yumuşak ışıklar içindeki Makye Ame lokantasında oturduğumuzda, güneş ışıkları ince pencere perdelerinden gizlice içeri giriyordu. Bu içinde aniden Gyatso'nun güzel kızla buluşma görüntüsünü gözümüzün önüne getirdi.

    İnsanlara rahat bir ortam sunan Makye Ame lokantası, Tibet kültürünün atmosferini algılamak için ideal bir yer. Bu atmosfer, yalnız lokantayla ilgili efsanede değil, lokantanın Tibet usulü dekorunda da kendini gösteriyor.

    Lokantanın tam ortasında bir Buda heykeli asılı. Buda, parlak gözleriyle buraya gelen her ziyaretçinin ruhunu net bir şekilde görebilirmiş. Küçük çaplı yarıklar gözüken lokantanın sarı renkli iç duvarları üzerinde Tibet'in geçmişini yansıtan eski fotoğraflar, Tibet'e özgü sanatsal resimler ve tunç süs eşyaları düzenli bir şekilde asılmış. Zemine eski Tibet tarzında dokunmuş kilimler döşenmesi, soğuk hissedilen yere sıcak bir hava veriyor. Bunun dışında, ince işçilikle oyulan tahta bar standı, Tibet kültürünün birikimi ve narinliğini gösteriyor ve lokantanın klasik ve otantik havasıyla uyum sağlamış.

    Özenle döşenen bu dekorlar sayesinde Makye Ame lokantası, sıradan lokantalardan farklı bir anlam taşıyarak, yerel halk ile Çin'in iç bölgesinde yaşayan insanların, hatta yabancı turistlerin Tibet'i tanıma penceresi haline geldi. Lokantanın müdavimi Lasalı bay Zhang, Makye Ame lokantasıyla ilgili izlenimlerini şöyle anlattı:

    "Burada Tibet kültürünün tarihinin yanı sıra, bu kültürün nesilden nesile devam ettirilmesi ve gelişmesini de algılayabilirsiniz."

    Kanada'dan gelen turist Tracy July, Makye Ame lokantasının güzel dekorundan etkilendi. Bayan Tracy July, şöyle dedi:

"Burası oldukça güzel. Mobilyaları da çok iyi, burayı çok güzel buluyorum."