Biz, Qiangtang Koruma Bölgesi'nin bulunduğu Tibet Özerk Bölgesi'ne bağlı Gaize ilçesi Tarım ve Hayvancılık Müdür Yardımcısı Bay Ge Erma ile tanıştık. Bay Ge Erma, Qiangtang Doğa Koruma Bölgesi'nde yetişen yabani hayvan ve bitkiler hakkında bize şu bilgileri verdi:

    "Qiangtang Doğa Koruma Bölgesi'nde yabani sığır, antilop, kurt ve tilki gibi birçok yabani hayvan bulunur.

    Bu hayvanların çoğunu antilop ve sığır oluşturur. Üreme sezonuna gelindiğinde antilop sürüsündeki bireylerin sayısı genellikle birkaç bine ulaşır. Antilobun şu özelliği var: Çiftleşmek ve doğurmak üzere olan antiloplar, mutlaka üreme yerlerine topluca giderler. Yolda ne zorluklar çekerse çeksinler, varmaları gereken yere ulaşmadan doğum yapmazlar. "

    Qiangtang Doğa Koruma Bölgesi'nde otomobille kısa bir gezinti yaptık. İnsan bulunmayan uçsuz bucaksız bu bölgede gezdiğimizde, otlaklarda dolaşan onlarca Moğol Antilobu, sürü halindeki yabani eşekler gözümüze çarptı ve heyecanlanmaya başladık. Bembeyaz renkteki kuşlar, masmavi göl üzerinde özgürce uçuyordu. Ancak, doğa koruma bölgesinde yaşayan çok sayıdaki Tibet Antilobu'nu görme şansımız olmadı.

    Qiangtang Doğa Koruma Bölgesi'nde, 1990'lı yıllardan itibaren her yıl birçok yasadışı avlanma olayı meydana gelmiştir. Yasadışı avlananlar, Tibet Antilobunu başlıca av olarak seçerlerdi. Çünkü, Tibet Antilobu'nun kaşmir yünü, uluslararası pazarda altından daha değerli "Yumuşak altın" olarak adlandırılır. Tibet Antilobu'nun kaşmir yününden yapılan tek atkının fiyatı, 3 bin Amerikan Doları'nı geçer.

    Çin Hükümeti, 1998 yılında Qiangtang bölgesini "Devlet Düzeyindeki Doğa Koruma Bölgesi" listesine aldı, bölgede her türlü avlanma yasaklanmıştır ve yasadışı avlanma eylemine darbe indirilmesi için "Orman polisi" görevlendirilmiştir. Çocukken hayvanları sevmeye başlayan Bay Nimajiabu, işte bu polislerden biridir. Bay Nimajiabu, bölgedeki çalışma koşullarının ne kadar zor olduğunu iyi bildiklerini, ancak yasadışı avlananların ne zaman harekete geçebileceklerini tahmin edemediklerini söyledi. Nimajiabu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "2003 yılında pazarlarda yasaklanmış yabani hayvanların postlarını toplamaya gittik. Yasadışı avcının odasında bir vaşak postu bulduk ve el koyduk. Bunun üzerine, adam peşimi bırakmadı. 2004 yılının ilkbahar bayramında diskotekte beni görünce, bana doğru koşarak, beni bıçakladı."

    Nimajiabu, bize bu olayı, sanki bir fıkra gibi sakin bir şekilde anlattı. Ancak, sol kolundaki yaklaşık 4 santimetre uzunluğundaki yara izi görüldüğünde, olayın ne kadar tehlikeli olduğu anlaşılır.

    Nimajiabu, anne babasını ve karısını endişelendirmemek için, onlara çalışmalarının tehlikesinden ve zorluğundan hiç bahsetmemişti. Nimajiabu ve meslektaşları, son yıllarda başta Tibet Antilobu olmak üzere, birçok yabani hayvanın postuna ve yasadışı avcıların silahlarına el koydular. Gaize ilçesi Tarım ve Hayvancılık Müdür Yardımcısı Bay Ge Erma da bu konuda şu bilgileri verdi:

    "Tibet'in kuzey kesiminde yaşayan çobanlar, geçmişte yabani hayvanları avlamakla geçiniyorlardı. Çin Hükümeti son yıllarda bu durumu düzeltmek için bir dizi yasa ve yönetmelik çıkardı; yasa uygulayıcıları da yerel halka hayvanları koruma hakkında tanıtım yaptılar. Şimdi bu bölgede yaşayanların hayvan koruma bilinçleri önemli ölçüde yükseldi. Memleketlerinde birçok hayvanla bir arada yaşamalarının uğurlu olduğuna inanıyorlar. "