Sevgili dinleyiciler, Banu Avar, TRT'de çalışan bir yapımcı ve muhabirdir. Kısa süre önce, Sayın Avar Çin ziyareti kapsamında Xinjiang Özerk Bölgesi'ne gitti. Bugünkü programımızda Çin Uluslararası Radyosu muhabirinin sayın Avar ile yaptığı röportaj sunuyoruz.
A: Xinjiang'da hangi yöreleri ziyaret ettiniz? B: Önce Urumçi'ye gittik, zaten uçakla Urumçi'ye gittik. Urumçi'den hemen Turfan'a gittik. Yani, sadece bu iki yer görebildik. Orada Turfan'da Karız'a gittik. Çok etkilendim Karız'dan. Bence, Çin Seddi kadar önemli. Çok önemli bir su yolu ve çok uzun asırlar önce yapılmış ve son derece etkili bir su yolu. Bundan bence insanın öğreneceği çok şey var. Sonra Urumçi'de sokaklarda, caddelerde dolaştık, düğünlere gittik. Yani birçok insanla karşılaşma fırsatım oldu. Televizyonu ziyaret ettik, bu çok güzeldi. Hiç beklemediğim kadar etkilendim. Çünkü, hiç bu kadar gelişmiş, bu kadar güzel bir yerin olacağını düşünmüyordum.
A: Yani, Xinjiang'a daha önce gitmediniz?
B: Gelmedim, bu benim ilk gelişim Çin'e.
A: Gördüğünüz Xinjiang ile düşündüğünüz Xin Jiang arasında ne farklılıklar var?
B: Çok büyük fark var. Hakitaten, tabi çok uzak mesafedeyiz. O yüzden insan tahmin edemiyor. Yani, Xinjiang deyince daha küçük boyutlu, Urumçi deyince, daha küçük boyutlu bir şehir. İşte biraz yoksul insanlar, zor şartlarda yaşayan insanlar, bir şehir daha kasaba vali, böyle düşünüyordum açıkça. Ama, görünce şaşırdım. Çünkü, birçok Türkiye'nin birçok şehirden çok daha gelişmiş, çok daha büyük eğitim imkanlarına sahip. Televizyon son derece gelişmiş. Xxx bir yerle karşı karşıya kaldık ve birçok başka yani Uygurlar dışında da başka eknik topluluğu yaşadı. Kazaklılar oldu, Huililer oldu, birçok insan bir arada yaşadı. Çok güzel okullar ve çok çocuklar olan, çok güzel bir yer görmüş oldum.
A: Xinjiang'ın toplumsal ve ekonomik gelişmesi size ne gibi izlenim bıraktı?
B: Orada bizi kabul ettiler xxxxxx Xinjiang Özerk Bölgesi yetkilileri Liu Bey ile konuştuk. Liu Bey de, Oradaki bir başkan yardımcısı idi kendisi. Liu, bana birçok bilgi verdi. Ve bu bilgilere göre de anladığım kadarıyla, Xinjiang'da büyük ekonomik gelişme oluyor ve zannediyorum, uluslararası daha Batı'dan gelen baskılara karşın, Çin hükümeti, çok haklı olarak bir ekonomik gelişme programını özellikle sınır alanlarını çok geliştiriyor. Bundan bizim ders almamız lazım. Çünkü, Türkiye'nin de belli Batı kaynaklarından yönelen baskıları söz konusu. Bence belki bundan ders almalıyız. Çünkü, bu tip baskıların olduğu alanlardan Xinjiang, bunlardan biri, ekonomik olarak ağırlık vermek gerekiyor, bunu son derece iyi bir şekilde yapılıyor. Xin Jiang yönetimi, Mesela, yollar bunu çok iyi gösteriyor. Mütiş ve geniş, büyük boyutlu yollar yapılmış, hemen hemen her köyler arasında olsun. İşte Urumçi'den Turfan'a olsun, en gelişmiş şekilde yollar ve bayındırlık içlerini tamamlamışlar, bu çok önemli bir şey bence, bizim ders almamız gereken bir şey.
A: Bu ziyaret ile Xinjiang'ın kültürü, örf ve adetleri, insanların yaşamları hakkında ne tür bilgiler edindiniz?
B: Şimdi bir defa çok güzel bir "evet" götürdüler beni. Böyle köy içinde Turfan'a yakın bir köyde, orada mesela, Aşami ile tanıştık. Aşami, 90 yaşında ve gayri atanlarştık, bir defa bunu görmek çok güzel, yani, bir sit oturuyorsunuz ve kendi ülkemizdeki gibi oturup sohbet edebildik. Kültürün hemen hemen çok yakın olduğunu gördüm. Yani, bu kadar büyük bir mesafe var aramızda, ama oturup Tıp Anadolu xxx herhangi bir köyündeki gibi. Aşami ile sohbet edebildik. Ailesiyle, torunları ile ilgili dertlerinin konuştuk. Sonra, mesela danslar radyo türdüler, düğünlere götürdüler beni. Bütün bunlardan da Türkiye ile Anadolu halkı ile çok büyük yakınlık var Uygurlar arasında.
A: Xinjiang halkı sizi sıcakla karşılıyor mu?
B: Evet çok. Ben mesela sokaklara gittik böyle yerlerde oturan insanlar arasında oturdum ve inanılmaz bir sohbet başladı. Yani, Türkiye'den geldiğimi duyunca bir kez insanlar büyük bir sevgi verdiler. Ben de öyle. Beraber oturduk, konuştuk. Avrular nasıl, benim işte falanca akrabam filanca yıl oraya gitmiştim filan gibi. Böylece konuşmalar geçti aramızda. Çok büyük bir sıcaklık var hakikaten ve camiye gittim. Orada müftüyle görüştüm. Bence mesela gerek Batı basınında yayınlanan, Xinjiang'da işte şu oluyor, bu oluyor ve saire filan, işte Xinjiang'ın kötü deyen çok yayın var. Batı basınında şu anda Xinjiang'da çocuklar okula gidemiyor, insanlar camiye gidemiyor, rahat yaşamıyor ve saire filan diyorlar. Bunların şu anda işte doğru olmadığını gözlemiş olduk. Belki geçmişte bir takım rahatsız olaylar yaşamış ama şu an böyle bir şey yok.
|