Eski Fenghuang kenti, Çin'in ortasındaki Hunan eyaletinin batısında yer alır. Kent küçük bir alanı kapsamasına rağmen, uzun geçmişe sahiptir. Dağlarla çevrili kent, eşsiz manzaraları ve burada yaşayanların dürüstlüğüyle, Çin'de yaklaşık 60 yıldır yaşayan Yeni Zelandalı yazar Rewi Ally tarafından Çin'in en güzel kenti olarak değerlendirildi. Şimdi sizlerle birlikte, bu kenti gezelim.

    Fenghuang kenti çok küçüktür; yarım saat içinde kentin her yerini gezebilirsiniz. Kentin batısında bulunan eski kent bölgesi, daima turistlerin ilgisini çeker. Yağmurun ve rüzgarın uzun yıllardır süregelen etkisine rağmen, kentte 13'üncü yüzyıldan sonra inşa edilen geleneksel yapılar ve tarihi çehre, görece iyi korunmaktadır.

    Eski Fenghuang kenti, Tuo nehri kıyısında kurulmuştur. Tertemiz akarsular kentten geçer. Geniş ve dar sokaklarla dolu kentte, eski kent duvarları, saat kulesi, eski rıhtımlar ve tapınaklar bulunur. Koyu kırmızı renkli kalın kesme taşlarla döşenen sokakların iki yanında, yüzlerce yıllık geçmişe sahip olan alçak konutlar vardır. Damı siyah kiremitlerden ve duvarları kahverenkli ahşaplardan yapılan bu konutlar, düzenli sıralanmıştır.

    Üç yüz binden fazla nüfusa sahip olan Fenghuang kentinde yaşayanların çoğunu, Miao ve Tujia etnik topluluklarından halk oluşturur. Kenti gezerken, milli kıyafetler içindeki Miaolar ve Tujiaların yanı sıra, bu iki etnik topluluğun mimari tarzını temsil eden ve nehre çakılan sütunlar üzerinde inşa edilen konutları görebilirsiniz.

    Fenghuang kentine özgü özellikleri taşıyan bu konutlar, genellikle ahşaptan yapılmıştır. Konutun nehrin kıyısında bulunan kısmı, nehre çakılan tahta direkler tarafından desteklenir, öbür kısmı ise karadaki taşlar temelinde durmaktadır. Bu konutların çoğu, helezonik saçaklar ve balık pulları şeklinde dizilen kiremitlerle dekore edildiğinden, son derece güzel görünür.

    Böyle bambaşka manzaralarıyla bilinen Fenghuang kentinde, resim yapmak için özellikle buraya gelen ressamlara sıkça rastlamak mümkün. Tuo Nehri'nin kıyısında resim yapan Cai Xiaoyue adlı bir lise öğrencisiyle karşılaştık. Cai, arkadaşlarıyla beraber, buraya uzak olan Zhanjiang kentinden geldiğini söyleyerek, şöyle konuştu:

    "Zhanjiang Ortaokulu'nun üçüncü sınıf öğrencisiyim. Okulumuzun lise ikinci sınıf öğrencileri, her yıl resim yapmak için 12 ve 13 saat otomobil yolculuğuyla buraya gelir. Buradaki özgün yapıları çok beğendik."

    Fenghuang kentinin sokaklarında gezilirken, kummaş dükkanları, içki atölyeleri ve geleneksel giysiler giyen tezgahtarlar göze çarpar. Bütün bunlar, tarihte Hunan eyaletinin batı kesiminde yaşayanların toplumsal yaşamını yansıtan bir resim oluşturur.

    Fenghuang kentine gelen turistler, kentte bulunan küçüklü büyüklü dükkanlardan çeşitli yöresel yiyecekler ve hatıra eşyalar satın almadan evlerine dönmezler. Kentteki dükkanlar arasında en çok, zencefilli şeker satan dükkanlar bulunur. Bunlardan en tanınmış olanı "Zhang Soylu Zencefilli Şeker Dükkanı"dır. Yüz yıldan fazla geçmişe sahip olan bu dükkanın sahibi Bayan Zhang Lanqing, sattıkları şekerlerin tümünün elle yapıldığını söyleyerek bu şekerin yapılışı şöyle anlattı: Önce büyük tencereye belli bir orantılı esmer şeker, zencefil ve kaynar su dökülerek iyice karıştırılır. Sonra bu karışım, soğumadan şerit haline getirilir. Bayan Zhang sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Bu şeker yapılış yöntemi, anneannemden süregelmiştir. Anneannem, Çin tarihindeki Qing Hanedanı döneminde, yani 1896 yılında zencefilli şeker yapmaya başladı. Zencefilli şekerin, mideyi yumuşatma, kan dolaşımını kolaylaştırma, öksürük ve balgamları önleme gibi iyileştirici işlevleri bulunurken, tadı da fena değildir"

    Turistler, Fenghuang kentinde, zencefilli şeker dışında, daha birçok anı eşyası satın alabilir. Size, Mao etnik grubunun gümüş takılarını, kağıt kesmeleri ve kumaştan yapılan el sanatlarını önerebilirim.