Li Zhaoxing, Çin'e dönüş yolculuğu sırasında Çinli gazetecilere yaptığı değerlendirmede, Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao'nun dış temaslarının Çin ile dünyadaki başlıca büyük devletler ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki karşılıklı yarara dayalı işbirliğini kapsadığını belirterek bu temasların sonuçlarının üç başlık altında toplanabileceğini söyledi. Li Zhaoxing, bu sonuçları şöyle özetledi:

    "İlk önce Hu Jintao'nun temasları, Çin ile komşu ülkeler arasındaki iyi komşuluk ve dostluk ilişkilerini sağlamlaştırıp aralarındaki stratejik işbirliğine ivme kazandırdı. Çin ile Rusya ve Kazakistan arasındaki ilişkiler, son yıllarda yeni bir düzeye çıktı ve tarihi fırsatlarla karşı karşıya bulundu. Hu Jintao, Rusya ziyareti kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le Çin ve Rusya Arasında 21. Yüzyıldaki Uluslararası Düzenle İlgili Ortak Deklarasyonu imzalayarak, iki tarafın aralarındaki stratejik işbirliğini daha da yükselterek dünya barışını korumak ve ortak gelişmeyi hızlandırmak için ortaklaşa çaba harcama konusundaki kararlılığını ortaya koydu. Hu Jintao, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'le birlikte iki ülkenin stratejik işbirliği ilişkilerini kurduklarını ve her alanı kapsayan işbirliğini derinleştirmek için çaba harcayacaklarını açıkladı. Rusya ve Kazakistan liderleri, Hu Jintao'nun ziyaretlerinin Çin ile Rusya ve Çin ile Kazakistan arasındaki karşılıklı yarara dayalı dostluk ilişkilerinin 21. yüzyıldaki gelişmesine sağlam zemin hazırladığı gibi ikili ilişkilerde yeni sayfa açtığı görüşünü ifade ettiler.

    Bununla birlikte Hu Jintao'nun temasları, bölgesel işbirliğini güçlendirerek ortak gelişmeyi hızlandırdı. Dört yıl süren gelişmelerin sonucunda Shanghai İşbirliği Örgütü, bölgedeki güvenlik ve ekonomi işbirliğinde giderek daha önemli rol oynuyor, büyük hayat gücü gösteriyor, aynı zamanda yeni koşullar, görevler ve sorunlarla da karşı karşıya bulunuyor. Hu Jintao, Astana Zirvesi sırasında Shanghai İşbirliği Örgütü'nün bundan sonraki çalışmalarının öncelikli konularıyla ilgili önerilerde bulundu, bölgedeki ekonomik ve ticari işbirliğini güçlendirmeye yönelik somut önlemleri de ortaya koydu. Çin'in, örgütün üyeleriyle her alanı ve her kademeyi kapsayan temas ve işbirliğinin güçlendirilmesine verdiği önem, aynı zamanda örgütün gelişmesine verdiği kararlı desteği de gösterdi.

    Üçüncü olarak Hu Jintao'nun temasları, yeni sorunlara karşı global işbirliğini hızlandırmak amacına da ulaştı. Hu Jintao, G8 grubu ile beş gelişmekte olan ülke arasında düzenlenen diyalog toplantısında, dünyada arkası kesilmeyen bölgesel çatışmalar, zenginlerle yoksullar arasında giderek büyüyen mesafe, terör ve çevre kirliliği gibi ciddi sorunlara karşı dünya ekonomisinin büyümesinin sürdürülmesi, politik istişarelerin güçlendirilmesi, dünyanın ekonomik gelişmesini etkileyen köklü sorunların giderilmesi, gerçekçi işbirliği yapılarak Bin Yıl Gelişme Hedefleri'ne ulaşılması, Güney-Kuzey diyaloğunun derinleştirilmesi ve yeni model işbirliği ve ortaklık ilişkilerinin kurulması gibi önerileri ortaya koydu. Dünya ülkelerinin ekonomik ve sosyal gelişmişlik farklarını dikkate alan, aynı zamanda uygulanabilen politika ve önlemleri içeren bu öneriler, uluslararası toplumun da dikkatini çekti.

    Bunlardan daha önemlisi, Hu Jintao, beş büyük gelişmekte olan ülkenin liderleri arasındaki toplu görüşmeye öncülük ederek Güney-Güney işbirliğinin güçlendirilmesi ve ortak gelişmenin gerçekleştirilmesi konularında önemli görüşler ortaya koydu. Bunlar, Çin'in gelişmekte olan ülkelerden biri olmaya devam ettiğini ve gelişmekte olan ülkelerin haklı çıkarlarını daima kararlılıkla savunacağını gösterdi.