Hayvanların padişahı olarak adlandırılan aslandan söz edilince, akla onların ürkütücü yüzleri ve keskin pençeleri gelir. Ama korkmayın; bugünkü programımızda sizlere gerçek aslanları değil, kavga eden veya hüzünlü aslanların ve yahut uzay aslanlarının heykellerinin sergilendiği bir müzeyi tanıtacağım.

    Hedongtang Aslan Heykelleri Müzesi, Taiwan'ın kuzeydoğusundaki Yilan ilçesine bağlı Toucheng kasabasında yer alıyor. 3 bin metrekarelik bir alanı kapsayan müze, duvarları gri, kiremitleri de kırmızı olan tipik Fujian mimarisine göre inşa edilmiştir. Tabloyu andıran güzel manzaralar arasında yer alan müzede, Çin'in Han ve Tang Hanedanlıkları'ndan günümüze kadar geçen döneme ait ve çeşitli malzemelerden yapılan 3000'den fazla aslan heykeli sergileniyor.

    Müzenin 1999 yılında ziyaretçilere açılmasına rağmen, müze sahibi Gao Jianwen'in aslan heykellerinin kolleksiyonu, 38 yıllık bir geçmişe sahip.

    Eskiden Çin'de aslan olmamasına rağmen, aslanla ilgili sayısız sanat eseri yaratıldığını söyleyen Gao Jianwen, aslanın Çinlilerin gözünde ejderhaya benzer bir konuma sahip olduğunu belirtti. Aradaki fark, ejderha motifinin sadece imparator sülalesine özgü olması, aslan motifinin ise sıradan insanlar tarafından da kullanılmasıdır. Çinliler, aslana karşı özel bir duygu besliyor. Aslan dansı, dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasın, bütün Çinlilerin bayram kutlamalarındaki vazgeçilmez gösteridir.

    Gao Jianwen, 30 yılı aşkın sürede farklı malzemelerden yapılan 6 binden fazla aslan heykelinden oluşan bir kolleksiyona sahip olmuş. Ancak müzedeki sergi alanının sınırlı olması nedeniyle, bu heykellerden sadece 3 binini sergilenebiliyor. Bu kadar geniş bir kolleksiyonun sahibi olan Gao Jianwen, aslanlarının bütün özelliklerini biliyor.

    Gao Jianwen'e göre, aslan motiflerinin Çin'de yaygın olarak kullanılması, aslanın dinle olan bağlantısından kaynaklanıyor. Çünkü Hindistan'da eskiden beri aslan var. Çin'in Han ve Tang hanedanlığı dönemlerinde Budizm'in İpekyolu sayesinde Çinlilere tanıtılmasıyla birlikte, aslan motifleri de Budist eserleriyle Çin'e girdi. Budist eserlerinde Budizmin kurucusu Sakyamuni'nin korumalarının aslanlara binerek gezdikleri anlatılır. Ayrıca aslanların kötülükleri uzaklaştırdığına, uğur ve mutluluk getirdiğine inanılıyor. Çin'in Tang Hanedanlığı döneminde uygulanan yerli kültürü ön plana çıkarma politikasıyla birlikte, aslanlar Taoizm tarafından da kutsal sayılmaya başladı. Böylece aslanın Çin kültüründeki konumu da pekiştirilmişti.