Çin'in güneyinde bulunan Guangxi Zhuang Özerk Bölgesi'ne bağlı ünlü bir kent denilince, akla doğal olarak kentin eşsiz güzellikleriyle birlikte bir de ırmak gelir. Üstelik kentte dolanıp geçen ırmak, kente güzel dış görünüşünü verir, adeta esrarengiz bir hava katar.
Uzunluğu 400 kilometreden fazla olan Lijiang Irmağı, Guilin kentinin kuzeyinde bulunan Xing'an ilçesinde yer alan Mao'er Dağı'ndan kaynaklanır. Tarih boyunca bugüne kadar sürmüş bir halk söylencesinde, Guilin'i öven bir şiirde "Guilin'den daha güzel yer yok" denilir.
Aslında Guilin manzaralarının özü, Lijiang Irmağı'nın iki kıyısında bulunan tepeler ve akarsularda saklıdır.
Lijiang Doğal Güzellik Bölgesi'ni gezdiğinizde, ayna gibi yeşil akarsular, ırmağın iki kıyısında bulunan ve gölgelerini suya yansıtan esrarengiz tepelerle karşılaşırsınız. Bütün bu manzaralar, uzunluğu yüzlerce mile ulaşan bir tabloyu andırmaktadır.
Guilin'i gezen turistler, şehrin Çin mürekkebiyle çizilen dev bir resmi andırdığını söylüyorlar ve uzaklı yakınlı tepelerin açık ve sade renklerinden övgüyle söz ediyorlar. Tepe ve akarsuların kentle mükemmel şekilde kaynaşmasından dolayı turistler, kentin mi tepeler ve akarsuların içinde olduğunu, yoksa tepe ve akarsuların mı kentin içinde bulunduğunu ayırt edemezler. Lijiang Irmağı'nın iki kıyısında bulunan manzaraları görmek isteyen turistlerden biriyseniz, bir turistik noktaya gitmenize gerek kalmazsınız. Çünkü kentin her köşesinde Lijiang'ın güzel manzaralarını doyasıya seyretmek mümkün.
Lijiang Irmağı'nın kıyısında bulunan Xiangbi Dağı, Guilin kentinin simgesidir. Bu dağ, uzun burnuyla ırmaktan su içen dev bir fili andırıyor. Irmağın suları, filin burnu ve bedeni arasında bulunan iki yanı açık bir mağaradan geçiyor.
Xiangbi Dağı'nın eteğinde oturan Bay Ma Weimin ile tanıştık. Ma, bize bu dağla ilgili bir efsaneyi anlattı:
"Bir gün Gök Tanrısı'nın kutsal filleri gökten yere inerek Guilin kentine gelmiş ve buranın eşsiz güzelliklerine hayran kalarak göğe dönmek istememişler. Gök Tanrısı da ferman yazarak fillerin göğe dönmeleri emrini vermiş. Sürüdeki bütün filler bu emre uyarak göğe dönmüşler, ancak tek bir fil dönmek istememiş. Gök Tanrısı bunu duyunca çok kızmış ve kılıcını kutsal filin sırtına saplayarak öldürmüş. Ölen kutsal fil de Xiangbi Dağı'na dönüşmüş. "
Kutsal fille kıyaslandığında Lijiang Irmağı'nın kıyısında yaşayan Guilinliler çok şanslı sayılır. Çünkü kutsal fil Guilin'de ebediyen kalmak için canını vermiş. Guilinliler ise hiçbir bedel ödemeden huzur ve neşe içinde Lijiang Irmağı'nın kıyısında yaşıyorlar ve ırmağın onlara getirdiği güzel manzaralarla başbaşa günler geçiriyorlar.
Guilinliler de kendilerini kentlerine hayranlık duymaktan alıkoyamıyorlar. Lijiang Irmağı'nın kıyısında bulunan insanlara bakıldığında, onların yürüyüş yapmaktan, çay içerek havadan sudan sohbet etmekten, balık avlamaktan doyasıya keyif aldıklarını fark edersiniz. Öyle ki modern yaşamın hızlı temposu bile bu yumuşak ve narin tepelerin, akarsuların önünde doğal olarak yavaşlaşmaya başlıyor.
|