Çin'in Jiangsu Eyaleti'nde bulunan ve 2500 yıldan fazla bir geçmişe sahip Suzhou şehri, hobileri ne olursa olsun bütün turistler için bir cennettir. Gezmeyi sevenler, burada adım başında karşılaşacakları turistik yerleri doya doya gezebilirler; damak zevkine düşkün turistler de buranın özgün yemek çeşitlerinin tadına bakabilirler. Suzhou şehrinde ilginizi çekebilecek ilginç yerlerin başında kayık lokantalar gelir. Bugün sizleri güzel yemekleri güzel manzaralar arasında yemek yiyebileceğiniz bu lokantalara götürelim.

    Suzhou şehri, Çin'deki en büyük göller arasında yer alan Taihu gölünün kıyısında yer alıyor. Şehre bağlı Taihu kasabasında kayık lokantalarının bir arada bulunduğu bir "sokak" var. Ancak bu isme bakıp aldanmayın. Bu "sokak", adada değil, çimento üzerinde de değil, göl içinde onlarca büyük kayığın yan yana dizilmesiyle oluşturulmuş.

    Uzunluğu 70 ila 80 metre, genişliği ise 6 ila 7metre olan kayık lokantaları "sokağı"nı oluşturan kayıklar, genelde iki veya üç katlıdır. Lokanta olarak hizmet veren bu kayıkların oluşturduğu "sokak", aynen şehirlerdeki işlek sokakları andırıyor.

    Kayık lokantaları "sokağı"nda yemek yemek, insanlara ayrı bir keyif verir. Çünkü yemek yerken Taihu gölünün eşsiz manzaralarını da seyredebilirsiniz. Akşam olduğunda bu "sokak"ta yer alan bir kayık lokantasında, gölden yansıyan ışıkları seyretmek, hafif esen taptaze havayı içine çekmek, kayığa vuran dalgalardan sıçrayan su damlalarını hissetmek, zaman zaman üzerinizden geçen kuş seslerini dinlemek, insanlara eşsiz bir huzur verir.

    Manzaraya daldığınız sırada yemekleriniz hazırlanmış olur. Sofrada Taihu gölüne özgü beyaz balık, beyaz karides ve gümüşbalığı eksik olmaz. Bunların yanında tatlı su midyesi, karabiberli "zenginlik balığı" gibi değişik yemeklerin tadına da bakabilirsiniz.

    Malzemeleri tamamen Taihu gölünden yeni çıkarılan taptaze su ürünleri olan bu yemekler, balıkçılara özgü tarzlarda pişiriliyor. Bu yemeklerin tadı, şehirlerdeki lokantalardan bambaşkadır.

    Kayık lokantaları "sokağı"ndan çıktıktan sonra, tarihi Mudu kasabasını gezmenizi tavsiye ediyoruz. Kasaba, bin yıllık destansı bir tablo gibidir.

    Geçmişi Konfüçyus'ün yaşadığı döneme kadar uzanan Mudu kasabası, zengin kültür birikime sahip. Kasabanın her köşesinde tarihi bir yapıyla karşılamak mümkün. Dağ ve ormanın yanı başında kurulan kasabada şırıl şırıl akan kanallar, küçük ama şirin köprüler, daracık sokaklar ve eski evler, Doğu Çin'deki özgün kasaba manzarasını oluşturuyor.