İki hafta önce Çin'de sanat okulları öğrenci alma çalışmalarına başladılar. Olağan üniversiteye sınavla alınma arzusuna kıyasla eskiden fazla önem verilmemiş olan sanat okullarına alınma tutkusu yıldan yıla görünür.

    Bu yıl Beijing'deki Beijing Film Enstitüsü, Merkezi Tyatro Enstitüsü ve Beijing Pedagoji Üniversitesi'ne bağlı sanat bölümü ile ilgili kayıt bürolarında fazla kalabalık görüldü. 16 Şubat günü, Beijing Film Enstitüsü'ne öğrencilerin başvurdukları ilk günüydü. O günün sabah saat 7'sinde başvurma yerinde 100 metreden fazla uzunlukta bir kuyruk kuruldu. Bu sanat okulu 2005 yılında 683 öğrenci almayı planladı. Ancak o gün okula 3 bine yakın kişi başvuruda bulundu.

    Çin'in doğusunda bulunan Shangdong eyaletinde bu yıl sanat okuluna kayıtlı olan öğrencilerin sayısı 146 bine ulaşarak rekor kırdı. Bu rakam, 2002 yılında ise 32 bini bulmuş.

    Güney Çin'de bulunan Hunan eyaletinde sanat okuluna başvuran öğrencilerin sayası birkaç onbine ulaştı. Bu gibi öğrencilerin çoğunluğunun günde birkaç sanat okuluna başvurdukları söyleniyordu.

    Shanghai'da eğitim kuruluşu, sanat kursundaki öğretmenlerin sanat bölümüne ilişkin sınav metnini gözden geçirmelerine ve sınav alanındaki denetim çalışmalarına katılmalarına izin verilmeyen belirlemeler ortaya çıktı. Huadong Pedagoji Üniversitesi hatta sanat bölümüyle ilgili sınav öncesi düzenlenen yardım kursu ortadan kaldırıldı...

    Uzmanlar, son yıllarda sanat okullarının boyutlarının genişlemesinin bu gibi okullara kayıtlı olan öğrencilerin sayasının artışına yol açtığı görüşünü savunuyorlar. Shangtong eyaletini örnek alalım. 1998 yılında tüm eyalette sanat okuluna başvuruda bulunanların sayısı 3 bin 800'dü, 2004 yılında ise bu rakam misillerce artarak 47 bine ulaşmıştı. Bundan başka öğrencilerin sanat bölümüne alınması için diğer derslerin puanlarına yönelik talepler düşük. Bu da öğrencilerin sanat okuluna alınma akımına katılmasını sağlar. Sanat ve yıldızların gün geçtikçe canlanmasından, daha çok öğrencinin yıldız olması ve anne-babalarının çocuklarının yıldız olması arzuları da günden güne yükseliyor.

    Tabii ki "Pazar talepten gelir" şeklindeki normal anlayışla sanat okuluna başvuranların sayısının artması anlaşılır. Ancak son yıllarda sanat ihtisasına tutkuların yoğunlaşmasıyla birlikte sanat okuluna alınması için sınav puanları da diğer ihtisaslara göre düşük değil. Bu nedenle sanat okuluna alınabilmeye üniversiteye girebilmek için daha kolay bir yol olarak bakılış da gerçekçi bir dününce sayılmaz.

    Sanat okuluna alınmanın zor olmasına uyan da istihdamın zor olmasıdır. Sanat ihtisaslarının bu özelliğinin istikdam alanının dar olduğuna tesbit etmesi şüphesizdir. Uzmanlar öğrencilere ve anne-babalarına yalnızca yıldızların parlaklarını görmemeleri, sanat okuluna girince öğrencilerin önündeki geniş bir yol olacağını savunmaması ve diğer alanlarda eğitim görme ve kapsamlı kabiliyetinin yetiştirilmesini küçümsememeleri çağrısı yaptılar.

    Bu yıl sanat okullarına başvuru çalışmaları başladığı gibi, öğrencilerin önündeki zor konu da başlayacak. Geleceklerinde nelerin yaşanması bilinmez. Ancak teyit edilen şey şu ki: sanat okuluna alınan öğrencilerin sayısının sınırlı olmasından dolayı bu öğrencilerin çoğunluğunun bundan esef duyarak sanat okuluna giremeyeceği kaçınılmaz. Hayal kırıklığı olan öğrencilerin yaşamlarını nasıl sürdürecekleri, yalnızca öğrenci ve anne-babasının düşünmesi gereken bir sorun değil.