ÇİN ULUSLARARASI RADYOSU
China Radio International
Çin Haberleri
Türkiye Haberleri
Dış Haberler

Çince Öğreniyoruz

Çin'de azınlık milliyetler

Türklerin gözüyle Çin

Spor

Bilim ve Sağlık
(GMT+08:00) 2005-01-10 16:50:54    
 "Medeniyet diyaloğu" Çin'in barışçı gelişme yolunu gösteriyor (1. bölüm)

cri

    Noel Bayramı sırasında, orta Çin'de bulunan Anhui eyaletindeki Jinzhai ilçesinin dağlık bölgesindeki bir köy ilkokuluna, İngiltere'den beş İngilizce öğretmeni geldi. Bunun üzerine, okula, 10 kilometre uzaklıktan köylüler akmaya başladı. Çünkü, yalnızca kentlerde meydana gelebilen bu olay, bugünlerde ilk kez bir dağ köyünde yaşandı.

    Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nin Basın ve İletişim Enstitüsü Başkan Yardımcısı Zhang Ximing, yaptığı basın açıklamasında, küreselleşme dalgaları ile karşılaşan Çinlilerin eşi görülmemiş bir şekilde dünyaya açıldıklarını kaydederek, Çin'deki bir dağ köyüne yerleşen bu yabancı öğretmelerin, yalnızca İngilizceyi getirmekle kalmayıp, buraya farklı bir kültür getirmek yoluyla, Dabieshang Dağı'nda yaşayan Çinlilerin başka yaşamları da anlamalarını sağladığını söyledi.

    Zhang Ximing, sözlerine şöyle devam etti: "Ekonomik küreselleşme sürecinde, Çin ve yabancı ülkeler arasındaki kültür değişimi, derinliği ve genişliği bakımından tarihteki rekorunu kırdı. Yabancı öğretmelerin köylere girmelerinden başka, Çin ve yabancı hükümetler arasındaki, halklar arasındaki kültür değişimi, dünyanın beş kıtasına yayılmış durumda.

    Geçen yıl Çin – yabancı ülke kültürlerinin değişimi açısından en göz kamaştıran olay, "Çin-Fransa Kültür Yılı"nın kutlanması sayılabilir. Zhang Ximing, "Çin-Fransa Kültür Yılı" olayını değerlendirirken, "ülkeler arasındaki kültür değişimini ve farklı medeniyetler arasındaki diyaloğu geliştirmenin, günümüzde insanlığın barışı, devletin gelişmesi ve toplumun ilerlemesi için geçilmesi gereken bir yol" olduğu şeklinde yorum yaptı. Zhang Ximing, ortak değer ve güç dengesine dayanan yeni dünya düzeninin oluşumundan önce, kültürel farklılıkların medeniyetler arası çatışmalara dönüştürülmemesi, tam tersine medeniyetlerin bir arada yaşamasıyla, ortak refahın temelinin oluşturulması ve kültürler arası diyalog ve değişim yoluyla, ortak refahın gerçekleştirilmesi ve böylece dünyanın daha istikrarlı, uyumlu ve adil hale getirilmesi gerektiği görüşünü savundu.