8 milyon 820 bin kişilik nüfusa sahip olan Uygurlar genelde ülkenin kuzeybatısındaki Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşamaktadır. Tarih kitaplarına göre, Uygurlar'ın ataları Milâttan sonra 3. yüzyılda ülkenin kuzeyinde ve kuzeybatısındaki Baykal gölünün güneyinde ve Ertiş Nehri ile Balkaş Gölü civarında göçebe yaşamı sürdürdü. Sonra, kabileler arasında ortaya çıkan çatışmalardan dolayı, bu kabileler yavaş yavaş Batı Bölgeleri'ne yani şimdiki Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ne göç ettiler.

   "Uygur" kelimesi, Uygurca'da 'birleşme' ya da 'dayanışma' anlamına geliyor. Tarımla uğraşan Uygurlar   daha çok pamuk, buğday, mısır ve çeltik yetiştirmenin yanısıra meyvecilikle de uğraşmaktadır.

   Yüzölçümü açısından Çin'in en büyük üzüm üretim merkezi Putaogou, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'nin 184 kilometre güneydoğusundaki Turfan havzasında bulunur.

  İslamiyete inanan Uygurlar'ın kendi dili ve yazısı vardır. Kurban, Ramazan ve Nevruz bayramları, Uygurların en önemli geleneksel ve dinsel bayramlarıdır.

  Uygurlar, şarkı söylemeyi ve dans etmeyi çok severler. Dünyaca ünlü "12 Makam" Uygur müziğinin şaheseridir.

                   Alev Dağı

  Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin güneydoğusundaki Turfan havzasının ortasında tavuk kanı renginde bir dağ bulunuyor. Bu dağ, doğudan batıya yüzlerce kilometre uzanmaktadır. Yaz aylarında Turfan havzasına girdiğinizde, uçsuz bucaksız Gobi Çölü'nde sanki kırmızı bir ejdarhanın uzandığını görürsünüz. Bu dağ, güneş ışıkları altında alevleniyormuş gibi gözükür. İşte bu dağ Çin'in 4 klâsik ve ünlü romanlarından biri sayılan "Batıya Seyahat"te bitimlenen Alev Dağıdır.

  Alev Dağı'nın bulunduğu Turfan havzasının dört tarafı dağlarla çevrilidir. Havzanın en alçak yerinde bulunan Aydin Gölü, deniz seviyesinden 154 metre aşağıdadır. Bu nedenle, havzadaki sıcaklığın dışarıya boşaltılması çok zordur. Yaz mevsiminde burası kocaman bir fırın gibidir. Buralardaki kumun sıcaklığı genellikle 70 dereceye, bazen de 80 dereceye kadar yükselebiliyor. Dolayısıyla "kumda yumurta, taşta pide pişirilebilir" sözü buraya özgündür.