Gansu eyaletinin ortasında bulunan Lanzhou şehri, Gansu eyaletinin siyaset, ekonomi, kültür ve ticaret merkezi olmasının yanısıra Çin'in batısındaki en önemli yolcu transfer merkezidir. Yerli ve yabancı yolcular buradan aktarmalı olarak Çin'in batısındaki Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, Ninxia, İç Moğolistan ve Sichuan eyaletlerine ulaşabilirler.
Yaklaşık 13 bin km2'lik bir alanı kapsayan Lanzhou'nun nüfusu 2 milyon 830 bindir. Lanzhu, Çin'in tam ortasında olmasından dolayı Çin'in kalbi olarak da adlandırılır.
Lanzhou, tarihî İpek Yolu'nun en önemli kavşak noktalarından biridir. Burası MÖ 2. yy ilâ MS 9. yy.lar arasında Çin'in iç kısım ile Asya, Avrupa ve Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerde önemli katkı yapmıştır.
İki bin yıldan daha fazla bir geçmişe sahip olan Lanzhou'ya eskiden Altın Kent denilirmiş. Gansu eyaletinden İpek Yolu'nun bin 600 km.lik kısmı geçildiğinde eyaletin her köşesinde İpek Yolu'nun izlere rastlamak mümkün.
Gansu eyaleti eski Doğu ve Batı arasında bir kesişme noktası olarak Çin ve yabancı ülkeler arasındaki ilişkilerde önemli rol oynadı. Lanzhou günümüzde Çin'in demiryolu ağının tam merkezindedir. Lanzhou ile Çin'in en batısındaki Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumqi arasında 1892 km.lik demiryolu hattı vardır. Demiryolu buradan Tibet ve Beijing gibi Çin'in güney ve doğu noktalarına kadar uzanıyor.
Yaylada bulunan Lanzhou şehrinin hemen yanında Çin'in ikinci büyük nehri olan Sarı nehir akar. Eski zamanlarda batıya gidenler burada köprü bulunmadığından ötürü yalnızca küçük bir salla nehrin üzerinden geçerlermiş. 1907 yılında burada 250 m. Uzunluğunda, 8 m. genişliğinde bir demir köprü yapıldı ve bu sayede yolculuk da kolaylaştı. Beijing'e gelenlerin mutlaka gördükleri Yasak Kent ve Çin Seddi gibi Lanzhou'ya gelenler de bu köprüyü mutlaka görürler.
Lanzhou şehrinde ve etrafında dolaştığınızda islam dini ile Han ve Tibet milliyetlerinin burada bir arada yaşadıklarını anlarsınız.
Lanzhou şehrinden dışarıya doğru çıkıldığında biber, salata ve lahana yetiştirilen sebze ve meyve bahçeleri görülür. Tarihi belgelere göre Çin'de eski zamanlarda biber yetiştirilmiyormuş? ancak İpek Yolu sayesinde biber tohumları batıdan Çin'e geldi. Çinliler bundan sonra biber yemeye başladılar ve bu bitki artık Çin yemeklerinde olmazsa olmazlardan biri oldu.
|