Şimdi Tian'anmen Meydanı'ndan güneye doğru yola çıkalım. Otobüse atlayıp kentin en büyük parkı olan gök tapınağına ulaşabilirsiniz. 580 yıl önce inşa edilen bu tapınak, bugün bile Çin'in en büyük tapınağıdır.

   Burası eski imparatorların gök tanrısına tapındıkları bir yerdi. Tapınak içinde bol mahsul dua salonu bulunuyor. Bu yapı eski mimarinin esrarengiz bir eseri olarak kabul ediliyor. Salonun üç katlı tavan saçağı yüksek ve yuvarlaktır. Damı koyu mavi renkteki kiramitlerle kaplıdır. Salon etrafında ise taş merdivenler var. Salonun duvarı yoktur, sadece kafes benzeri kapıları var. Yüksekliği 38 metre, çapı 30 metre olan tüm yapı, 28 adet kalın tahta direk tutuluyor.

   Parkta başka bir ilginç yer da Gök Kubbe, başka adı ile Yankı Duvarı. Bir kişi duvara yakın durarak mırıldanırsa, sesi duvarın ta öteki ucunda bulunan kişi iyi işitebilir.

   Yasak Kentin hemen arkasında Beihai parkı bulunuyor. İlk inşaatına 800 yıl önceki Liao hanedanı döneminde başlanan bu park, Çin'in en eski imparatorluk bahçesidir. Parkın yarısı gölüdür. Parkın ortasında yeşimtaş adacık bulunuyor. Ada pavyon ve salonlarla kaplı. Bir de Tibet budizmine ait beyaz bir kule. Beihai parkındaki gölün kuzey yakası da kaçırılmaz bir gezecek yer. Burada beş ejderha köşkü var. Bunların arkasında Çin'in en büyük köşklerinden biri sayılan Küçük Batı Göğü adındaki yapıyı görebilirsiniz.

    Gölün başka bir kenarında ünlü 9 ejderha duvarını bulabilirsiniz. Duvarın yüksekliği 5 metre, uzunluğu 27 metre, kalınlığı ise 1.2 metredir. Duvarın iki tarafında 7 renkteki 9'ar ejderha kabartması bulunur. 200 yıllık bir zaman geçmişse de duvarın üstündeki ejderhaların rengi hala değişmedi ve bu mükkemmel sanat yapıtı bugüne kadar ayakta duruyor.