İpekyolu sözü Türklere her halde yabancı değildir. İki bin yıl önce doğuyla batı arasındaki ilk temaslara işte bu eski İpekyolu'ndan başlanmıştır. Bu tarihten sonra İpekyoluyla yapılan temaslar, dünyanın uygarlık tarihinde büyük etki bırakmış Asya, Avrupa ve Afrika olmak üzere üç kıtanın alışverişlerin başlatmıştır.
İpekyolu, iki bin yıl önce Orta Çin'in eski başkenti – Changan, yani bugünkü adıyla Xian şehrinden başlayıp Asya'nın orta, güney ve batı kesimlerinden geçerek ve Afrika'nın kuzey ve doğu kesimlerine ve Avrupa'ya ulaşarak, eski Roma İmparatorluğunun başkenti, yani bugünkü İtalyan'ın başkenti-Roma kentine kadar uzanıyordu. Çin'in İpek kumaşları, bu yol üzerinden ardarda batı ülkelerine gönderiliyor ve çok beğeniliyordu. Eski Roma imparatoru Sezar birgün Çin İpek kumaşından diktirilmiş elbisesiyle tiyatroya gitmişti. Giydiği elbisenin son derecde harikulade, nefis, muhteşem ve şık oluşuna salondaki seyircilerin hayran olmaması olanaksızdı. O zamanki devlet görevleri bunu moda sayarak ipek kumaştan dikilmiş elbise giymeye başladılar ve böylece ipek'in fiyatı da altınınkine ulaştı.
İpekyolu'nun açılışının sonucu, Çin'deki ipek, dut ekimi ve ipek böcekçiliği, ipek dokuma, metalürji, kağıt yapımı, porselen, kuyu açma, çay yapımı, eczacılık, astoronomi, mimarlık ve matematik gibi bilim ve kültür bilgileri, batıya yayılırken, batıdaki yün kumaş, cam, akik taşı, ayrıca pamuk, üzüm, karpuz gibi bitkiler ve Hindistan'daki budizm Çin'e girmişti.
İpekyolu, kara ve deniz hattı olmak üzere iki hat olarak kabul edilir. Fakat İpekyolu diyince genellikle kara İpekyolu'nu kastediyoruz. Binden fazla yıl uzanan kara İpekyolu da, çöl ve çayır hattı olarak iki hatta bölünebilir. Bunlardan en önemlisi İpekyolu'nun çöl hattıdır. Bu hat, orta Çin'deki Xian şehrinden başlayarak, batıya doğru, yani Dunhuang'a bundan sonra yine kuzey ve güney şeklinde iki hatta bölünüp birbirine paralel olarak batıya uzanıyor. Güney hattı, Çin'in bugünkü Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin güney kesiminden geçerek, Afganistan üzerinden Türkmenistan'a, kuzey hattı ise Çin'in Xinjiang bölgesinin kuzey kesiminden geçip Özbekistan ve Türkmenistan'a giriyordu. Burada birleşen iki hat, İran, Irak, Suriye'den geçerek, Akdeniz'in doğu kıyısına ulaşıyor, daha sonra da Roma'ya, kuzey ve doğu Afrika ülkelerine uzanıyordu.
Çayır hattı da İpekyolu'nun önemli bir hattıdır. Bu hat, kuzey-batı Çin'de yer alan Xinjiang bölgesinden geçerek Kazakistan'a giriyor, daha sonra Turanskaya Nizmennost çayırından geçerek,Rusya'ya, oradan da Volga nehri havzasından geçerek en sonunda Karadeniz kıyısındaki Odessa'ya ulaşıyordu.
Kara İpekyolu, millattan sonra 14. yüzyılın ortasında denizcilik tekniğinin sürekli gelişmesiyle önemini yitirmeye başladı. Daha sonra da Deniz İpekyolu yavaş yavaş kara İpekyolu'nun yerini alarak, doğuyla batı arasındaki ekonomi ve kültür alışverişinin esas güzergahı haline geldi.
|