M.Ö. 490 yılında Yunan birlikleri Maraton vadisinde kendilerinden sayıca fazla olan işgalcı Fars (eski İran) ordusunu yendi. Zamanın emir eri olan Feidipides, zafer haberini yardım bekleyen Atinalılara hızlı bir şekilde ulaştırmakla görevlendirilmişti. Feidipides, yorgun olmasına rağmen Maraton'dan koşarak Atina'ya ulaşmayı başardı. Ancak Feidipides "Zafer kazandık!" dedikten sonra, olduğu yere yığılıp kalarak ölmüştü.

    1896 Atina Olimpiyat Oyunları'ndaki maraton yarışması, Feidipides'in son yolculuğunun geçtiği Maraton ve Atina arasında yapılacaktı ve mesafesi 40 kilometre olacaktı. Atletizm yarışmalarında henüz tek bir şampiyonluk kazanamamış olan Yunanlılar, maratonu şampiyon olabilecekleri tek yarışma olarak görüyorlardı.

    4 ülkeden 17'den fazla sporcunun katıldığı maraton 10 Nisan'da koşuldu. Yarışma büyük ilgi çekmişti. O zamanlar nüfusu 135 bin olan Atina'da maratonu 100 bin kişi izledi. İzleyiciler heyecanlıydı ve yarışmanın şampiyonunu öğrenmek için sabırsızlanıyorlardı. Gök mavisi atlet giyen Yunanlı sporcu Spiliton Luis finişin bulunduğu stadyuma ilk giren sporcu olarak göründüğünde bütün izleyiciler ayağa kalktı. Stadyum, alkışlarla çınlandı. Yarışmanın baş hakemi olan Yunanistan veliahtı Constangu kendisini tutamayarak Luis ile birlikte son noktaya doğru koşmaya başladı. Yunanistan Kralı Goerge I. de protokol tribününden inerek, zafer kazanan kahramanı karşıladı. Yarışmadan sonra Spiliton Luis, "milli kahraman" unvanı aldı. Ancak resmi görev kabul etmedi. Şehirden uzak olan memleketine dönen Luis, köy postacısı olarak karısı ve çocukları ile birlikte sade bir hayat yaşadı. 1940 yılında ölen Spiliton Luis'in mezar taşına Olimpiyat Oyunlarının amblemi oyuldu.

    Yunanistan Kralı George I. oyunların kapanış töreninde ödül kazanan sporculara madalya dağıttı. Madalyalar gümüş ve bronzdu. Şampiyonlara gümüş madalya ve zeytin dalından yapılan çelenk, ikinci olanlara bronz madalya ve defne dalından çelenk, üçüncü olanlara ise yalnızca bronz madalya verildi.