ÇİN ULUSLARARASI RADYOSU
China Radio International
Çin Haberleri
Türkiye Haberleri
Dış Haberler

Çince Öğreniyoruz

Çin'de azınlık milliyetler

Türklerin gözüyle Çin

Spor

Bilim ve Sağlık
(GMT+08:00) 2004-08-06 16:51:00    
Mustafa özdel ve Abdullah Karataş ile söyleyişi

cri

    Çin Uluslararası Radyosu muhabiri Rukiye Hacı bu yılın mart ayında Atatürk Kültür Merkezinin davetiyle katıldığı "Uluslararası Nevruz Konferansı" sırasında Konya'daki eski dinleyicilerimizden Mustafa Özdel ve Abdullah Karataş'ı görmek için özel olarak Konya'ya gitti ve onlarla bir röportaj yaptı.

    Rukiye Hacı:

    Ne zamandan beri radyomuzu dinlemeye başladınız?

    Mustafa Özdel:

    Efendim tahminen 8 sene filan oldu. 8 sene önce radyoyu karıştırıp dururken bir baktım Çin'den konuşmalar duydum ondan sonra devamla takip ettim efendim.

    Rukiye Hacı:

    Hangi programlarımız hoşunuza gidiyor?

    Mustafa Özdel:

    Çince öğreniyoruz programınızı seviyorum ama program çok kötü. Ben akşam saat 10 buçukta orta dalgadan dinliyorum. Önceleri çok güzel çıkıyordu, fakat şimdi Çince öğreniyoruz programı her halde sizin o alıcılar da falan bir şey var çok bozuk çıkıyor hiç anlamıyorum. 5-6 hafta hep böyle. Bunu lütfen haber verin düzeltsinler. Ben 4 tane dil biliyorum, Almanca, İngilizce, Fransızca, Arapça, yazısıyla beraber. Bu Çinceyi öğrenemiyorum yazamıyorum, nasıl teleffuz edilir bilemiyorum ve hanım anlatıyor anlatıyor hatta ben bunların hepsini kasete aldığım halde öğrenemedim. Mesela: 2 kere imtihan ettiler ikisinde de ikinci geldim. Çin'den bana bir ipek atkıyla bir çanta geldi.

    Rukiye Hacı:

    Çin hakkında neler düşünüyorsunuz?

    Mustafa Özdel:

    Efendim ben Çin'i görmedim,fakat sizin yaptığınız röportajlardan Türkler olsun başka diğerleri olsun Çin'in çok geliştiğini söylüyorlar görmüşler onlar, ben de onların bilgisiyle hakikaten yani bilhassa Beijing şehrinin çok büyük bir şehir olduğunu, Çin'den iki şey gelmiş Konya'yı kardeş şehir ilan etmişler, birinin adı Urumçi birinin adı Xi'an. Ben bunların Çince adreslerinin Çince yazılışlarını bilemiyorum bunlara mektup yazacağım.

    Rukiye Hacı:

    Radyomuz hakkında her hangi bir isteğiniz var mı?

    Mustafa Özdel:

    Şu Çince öğreniyoruz programınızı mutlaka değiştirin efendim. Ta baştan dinlerken bile uzun bir cümle söylüyor, ondan sonra tercüme ediyor, hiç bir şey öğrenilemiyor. Ben de yazdım dedim ki, bu şekilde öğrenilmez. Sonra daha basit şeylere geçtiler ama öğrenemiyorum. Ben şimdi Çinceyi kurani kerimin yardımıyla çok kolay öğreneceğim. Kurani kerimde Elif Lamim diye harfler var, bunların manalarını ben çözmüşüm. Kuran Matimatiği diye bir şey bulmuşum şimdi Çince tek heceli bir dil olduğu için ben şimdi tek hecelilerin manalarını sesinden çıkarabiliyorum.Mesela: Ma (anne) demek, Ma (at) demek. Bir de bir şey daha var, Maaa diyor, bunlar nasıl söyleniyor bilemiyorum bir türlü. Lütfen bana bir kaset gönderin, bir kitapla bir kasete çok ihtiyacım var.

    Rukiye Hacı:

    Sayın Abdullah Karataş, Çin hakkında neler düşünüyorsunuz? 

    Abdullah Karataş:

    Zati bu bir köprü vazifesi gördüm. Çünkü Çin hakkında fazla bir bilgim yoktu, Çince tarihi kitaplar sınırlı, artı harikaları gördüm. Uzaklarda kocaman bir ülke. Türkiye de Konya da içli dışlı dost olduğunu söyliyebilirim.

    Rukiye Hacı:

    Ne zamandan beri radyomuzu dinlemeye başladınız?

    Abdullah Karataş:

    Olabildiği kadarıyla dinlemeye çalışıyorum. Ama yeterli ayrıca bir zaman çıkaracağım diye söyliyemem, bütün bunlara rağmen Çin'in toplumsal yapısını ve kültürünü anlatan programlar öncelikle her harikada zaman ayırmam gerekir. O da bir gerçek. Çünkü müthiş bir kültür olduğunu kabul etmem gerekir.