Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü-UNESCO'da 1972 yılında "Dünya Mirasları Anlaşması" kabul edildi. Çin 1985'te bu anlaşmayı imzaladı. Şu an Çin'deki kültürel ve doğal miraslarından 29 sit Dünya Mirasları Listesi'ne alınmış durumdu. Bu rakam, dünya sıralamasında 3. sırada yer alıyor. Bundan başka Çin'deki 100'den fazla sit, Dünya Mirasları Listesi'ne alınması için başvuruda bulundu. Çin UNESCO Ulusal Komitesi Başkanı Zhang Xinsheng Çin'in kısa süre içinde böylesine büyük bir başarı kazanmasına, Çin'de doğal ve kültürel kaynakların zengin olmasının ve Çin hükümetinin bu konuya son derece önem verip etkili önlemler almasının neden olduğunu belirtti. Zhang Xinsheng şunları söyledi:

    "ilk önce Çin dünya mirası niteliğine sahip olan doğal ve kültürel mirasları koruma ilkesini saptamıştır. Bununla birlikte bu konuyla ilgili yasaların ve kuralların inşasını da güçlendirilmiştir."

    Zhang Xinsheng sözlerine şöyle devam etti: "Son on yıldan fazla bir süre içinde Çin, dünya miraslarının korunmasında bazı hatalar yaptı. Örneğin dünya miraslarına alınan az sayıda sitlere yönelik fazla işletme ile insan tarafından tahrip edilme sorunu var. Bu sorunların çözümüne buyük önem veren Çin hükümeti yasaları güçlendiriyor ve bu işe büyük miktar bütçe ayırdı." Zhang Xinsheng şunları da kaydetti: "Çin'in Dünya Mirasları listesine alınan sitlerinin çoğunluğu, örneğin Beijing'deki Yazlık Saray ve Gök Mabedi ve Suzhou'daki klasik bahçeler, tuğla ve ahşaptan yapılmış olmasından dolayı doğal yıpranmanın zararları her zaman görülebiliyor. Yasak Şehri örnek alalım: 600 yıllık geçmişe sahip olan bu imparatorluk sarayındaki yapıların büyük kısmı eskimiştir. Ancak Yasak Şehri gezenlerin sayısı kat kat artarak yılda 10 milyona ulaşmıştır. Yasak Şehri daha iyi korumak amacıyla Çin hükümeti geçen yıl itibarıyla kapsamlı koruma çalışmalarına başlamıştır. Bu proje 20 yıl sürecek. Beijing Yasak Şehir Müzesi'nden üst düzey bir yönetici Yan Hongbin CRİ muhabirine şunları söyledi:

    "Devletin gücünün artmasıyla tarihi yapıtlara yönelik koruma gücü de giderek büyüdü. Hükümet Yasak Şehrin restorasyonuna yılda 100 milyon yuan (12,5 milyon ABD doları) harcıyor. Yasak Şehrin restorasyonu için üç aşamalı bir proje saptandı. Bu projenin gerçekleştirilmesinden sonra Yasak Şehir'de büyük bir değişiklik göreceksiniz.

    Daha çok sermayenin ayrılması ve yasaların güçlendirilmesinin dışında yeni bilimsel ve teknolojik yöntemler de dünya mirasları listesine alınan sitlerin korunmasında ve restorasyonunda kullanılmaya başlandı. Dünya mirasları listesine alınan Beijing'deki Yasak Şehri örnek alalım. Bu eski imparatorluk sarayındaki her yapının oluşumu ve her tarihi eserle ilgili veriler en son fotoğrafçılık tekniği kullanılarak bilişim sistemine alındı. Tarihi eserleri koruyan uzman Hu Chui konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

    "Uyguladığımız teknoloji sayesinde fotograf ve resimler dahil birçok veriler dijital sisteme aktarılabiliyor. Tarihi eserleri incelemek isteyenler, sarayda eserlerin saklandığı yerlere değil, bilgisayara yüklenmiş olan veri bankasına giriyorlar. Örneğin, bilişim teknolojisiyle tarihi eserleri kopyalayacağız. Bu kopyalar genel araştırmalar için de yeterli. Bir de elektronik resim galerisi kuruyoruz. Bu galeride tüm resimlerin orijinal görünümleri sergilenir. Ayrıca kağıdın tüm özelliği ve ipek gipliği gibi her türlü detay da çok net bir biçimde görülebilir."

    Yasak Şehir'den başka dünya mirasları listesine alınan sitlerin korunmasında da modern bilim ve teknolojinin rolüne gün geçtikçe daha çok önem veriliyor. Dünyaca ünlü Donghuang mağaralarındaki duvar resimlerinin korunmasında da en ileri bilgisayar resim tekniği kullanıldı. Bu teknikle mağaralardaki resim ve heykellere üç boyutlu olarak bakılabilir. Dünyada eşi olmıyan yer altındaki asker ve at heykelleriyle ilgili olarak da, uzmanlar heykellerin gövdelerindeki boya maddelerin tahlil ederek iyi bir koruma sistemi saptaladılar ve bundan iyi sonuç aldılar.