Olimpik hareket, çekirdeğini olimpizm düşüncesinin oluşturduğu düşünsel sistemi, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), uluslararası spor federasyonları ve dünya ülkelerinin Milli Olimpiyat Komiteleri'nden oluşan örgütsel sistemi ve Olimpiyat Oyunları'na endekslenen hareket sistemini kapsıyor.

    Modern olimpik hareket, Fransız Baron Pierre de Coubertin ve 12 ülkeden gelen 79 temsilcinin, 23 Haziran 1894 günü Paris'te düzenlenen uluslararası bir spor konferansı sırasında Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin kurulmasına karar vermeleriyle başlatıldı. Bu tarihi olay, başlangıçta insanların alay konusu oldu. Ancak 100 yıl sonra Olimpiyat Oyunları, tüm dünyanın katıldığı bir festivale dönüştü. Olimpiyat Oyunları'na bugün dünyada 200'den fazla ülke ve bölge faal olarak katılıyor.

    Dünyaca tanınan "Life" dergisinin 1998 yılında yayınladığı ve tarihçiler tarafından titizlikle seçilen geçen 1000 yılın en önemli bin olayı ve şahsiyeti listesinde Baron Pierre de Coubertin'in 1896'da olimpiyat ruhunu canlandırması da yer aldı.

    İnsanlık tarihinde eşi görülmeyen bir olay olan olimpik hareket, sporun işlevlerini tümüyle sergiliyor. Bu hareket, spor kapsamını aşarak çağımızın dünyasında siyaset, ekonomi, felsefe, kültür, sanat ve medya dahil bir çok alanda göz ardı edilemez etkiler yaratmaktadır. Olimpik hareket, çağdaş topluma özgü bir spor geleneği oluşturarak, özgün çekiciliği ile insanların bedenini ve gönlünü eğlendirdiği gibi, sahip olduğu manevi değerlerle insanları mücadele etmeye itiyor.

    Olimpik hareket, çağımızın bir ürünüdür. Sanayi devrimi sayesinde dünya ulusları arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel temaslar büyük ölçüde genişledi. Bütün iletişim kanallarını kullanarak birbirlerini daha iyi tanımak, giderek daha yoğun temaslar içine giren dünya ülkelerinin acil ihtiyacıdır. İnsanlığın bu ihtiyacını karşılamak üzere ortaya çıkan olimpik hareket, insanlığın gelişmesinde belirli bir noktaya gelinmesinin beraberinde getirdiği kaçınılmaz bir sonuçtur.