
Okulların çevresinde ev kiralamak niçin bu kadar zor oluyor? Neden herkes okul çevresinde ev tutmak istiyor? Niçin okul çevresinde yer alan evlerin kiraları sürekli yükseliyor? Ve bu durum değiştirilemez mi? Bugünkü programımızda, Çin'de okulların, özellikle de ünlü ve kaliteli okulların çevrelerindeki evleri kiralamakta yaşanan zorluklardan bahsedeceğiz.
"Bir ev bulmak için bir ayımı harcadım"
Bay Zhou'nun altı yaşındaki oğlu, bu eylül ayında ilkokula başladı. Zhou, kendi çabalarıyla oğlunun ünlü Beijing Üniversitesi'ne bağlı ilkokula girmesini sağladı. Zhou, çocuğunun okula trafiğe girmeden ulaşabilmesi için de okula yakın bir yerde ev kiralamaya karar verdi. Ancak, okul çevresinde uygun bir ev bulmak, Zhou için pek de kolay olmadı.
"Bir ev kiralamak için tam bir ayımı harcadım. Bu ay içinde sekiz veya dokuz eve baktım. Bunlardan bazılarını, emlakçılar tavsiye etti, bazılarını ise internetten kendim buldum. Daha önce, aylık kirası 4 veya 5 bin yuanlık (yaklaşık 700-900 ABD Doları) iki odalı bir ev ya da kirası 5 veya 6 bin yuanlık ama üç odalı bir ev kiralamayı planlıyordum. Fakat bu evler, okul çevresinde oldukları için fiyatları hızla yükseliyor. Üç odalı bir evi beğeniyordum, ancak başka biri 7 bin yuan kira bedeliyle bu evi tuttu. Sonunda, 5 bin yuandan fazla harcayarak, iki odalı bir ev kiraladım."
"Sabah boşalan ev, öğlen olmadan tutuluyor"
Beijing Üniversitesi'ne bağlı ilkokulun bulunduğu Zhongguancun bölgesinde, Beijing ve Tsinghua Üniversiteleri gibi kaliteli ve ünlü okullar bulunuyor. Bölge, sadece ünlü üniversitelerle değil, aynı zamanda çok tanınmış ve kaliteli ilkokul, ortaokul ve liselerle dolu.
Çin'de, kaliteli okulların çevrelerindeki evler "okul evleri" olarak adlandırılıyor. Çin'in büyük kentlerindeki "okul evleri", emlak piyasasının da gözdesi. Beijing'de, 50 metrekarelik küçük bir ev için 4 bin veya 5 bin yuanlık aylık kira, çok normal bir bedel. Bazen, birçok anne ve baba, aynı evi kiralamak için rekabet ediyor.
Zhongguancun bölgesindeki bir emlakçılık firması çalışanı, Çin Uluslararası Radyosu muhabirine şunları anlattı:
"İyi dekore edilmiş veya çevresi iyi olan bir evin ilanı konduğu gibi hemen kiralanır. Örneğin, sabah bize yeni bir ev gelirse, öğleye bile varmadan o ev kiralanır. Ev kiralamak isteyen, ancak hâlâ boş ev ilanı bekleyen 10'dan fazla anne baba var."
"Okul evlerinin" kiraları bir yılda yüzde 20 arttı
Emlakçı çalışanı, kirası düşük evlerin çoktan kiralandığını, kirası çok pahalı olmayan evleri tutmak isteyenlerin ise en az bir ay önce ev aramaya başlamaları gerektiğini belirtti.
Yeterli evin olmaması ve ev kiralamak isteyenlerin artmasından dolayı, "okul evleri"nin kiraları hep yüksek bir seviyede seyrediyor ve hatta giderek daha da yükseliyor. "Okul evleri"nin bu yılki kiraları, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 20 arttı.
Bayan Xu, Beijing'de kaliteli bir ilkokul çevresinde aylık 5 bin yuana iki odalı bir ev kiraladı. Bu, okulun bulunduğu bölgedeki ortalama kiralardan çok yüksekti, ancak Xu, çocuğu için bu evi tutmakta ısrar etti.
"Çünkü kızım, okula sabah çok erken gidiyor, yani saat 7 civarında okula gidiyor. O saatten itibaren trafik çok yoğun oluyor. Kızımın okula kolayca gidebilmesi için bu evi kiraladım."
Okula yakın ev bulmak mecburi oluyor
Beijing kentinin yüzölçümü 1000 kilometrekare civarında. Beijing'in doğu ucundan batı ucuna gitmek metroyla yaklaşık iki saat sürüyor. Özel araç sahiplerinin sayısı arttıkça, kent trafiği de giderek yoğunlaşıyor. Bu yüzden, çocuğunu okula zamanında yetiştirmek isteyen anne ve babalar, genellikle evlerine yakın bir okul tercih ediyorlar.
Ancak bütün evlerin yakınında uygun bir okul bulunmuyor. Beijing'in 20 milyonu geçen nüfusunun çoğunluğu, kente dışarıdan göç edenlerden oluşuyor. Son yıllarda, Beijing'in kentsel yüzölçümü de sürekli artıyor. Yeni inşa edilen mahalleler, kent merkezlerine uzak oldukları için ulaşım, sağlık, eğitim ve ticari hizmet gibi altyapı tesisleri henüz tamamlanmış veya olgunlaşmış değil. Bu yüzden, eski ve yeni mahallelerdeki eğitim olanakları arasında da uçurum var. Anne babalar, hem evlerine yakın hem de kaliteli bir okul olmadığından, kaliteli okullara yakın bir yerde ev kiralamayı seçiyorlar. Bu, anne babaların da aslında gönülsüzce başvurdukları bir seçenek...
Kaliteli okulların peşinden koşuluyor
"Okul evleri", "kaliteli okulların peşinden koşulmasından" kaynaklanıyor. Çok sayıda ebeveyn, kaliteli bir okulun çocuklarını parlak bir geleceğe götüreceği kanısında. Sıradan bir okulun, çocuğun geleceğine katkıda bulunamayacağını düşünen ebeveynler, çocuklarının henüz başlangıç çizgisindeyken, diğerleri karşısında mağlup olmaması, bir diğer deyişle oyuna mağlup başlamaması gerektiğine inanıyorlar. Dolayısıyla imkanı olan tüm anne babalar, kaliteli bir okul arama derdindeler ve evlatlarının kaliteli bir okulda okuması için ellerinden geleni yapıyorlar.
İşte bu nedenle "okul evleri", anne babaların gözdesi haline geldi. Ebeveynler, çocuklarını kaliteli bir okula sokabilmek için büyük miktarda parayı gözden çıkarıyor. Bu da gösteriyor ki, kaliteli okulları seçebilen aileler, zaten genelde maddi durumları iyi olanlar. Bu, ayrıca "okul evlerinin" kiralarının yüksek seviyede seyretmesine yol açan önemli bir sebep. Diğer yandan, çok zengin denemeyecek, yani orta halli aileler de kendi çocuklarının daha kaliteli eğitim görmeleri için aile gelirinin büyük kısmını buna ayırıyor, "okul evleri" kiralamak için zengin ailelerle rekabet ediyor.
Çözüm "dengeli eğitimden" geçiyor
"Okul evleri" meselesi, esas itibarıyla eğitim kaynaklarının dağıtımındaki dengesizlikten kaynaklanıyor. Kaliteli eğitim imkanının az ve bu kaynak dağıtımının dengesiz olması, beraberinde getirdiği birçok aksaklıkla birlikte, "okul evlerinin" de bedellerini artırıyor.
2011 yılının sonunda, Çin Eğitim Bakanlığı tarafından "Zorunlu Eğitimde Dengeli Gelişmeye Dair Mutabakat Zabtı" yayımlandı. Buna göre, zorunlu eğitimde 2020 yılına kadar ülke çapında dengeli gelişme hedefine ulaşılacak. Beijing Belediyesi ise, 2015 yılı itibarıyla belediyeye bağlı tüm semt ve ilçelerde zorunlu eğitimin dengeli bir şekilde gelişmesini sağlama taahhüdünde bulundu. Belediyenin aldığı tedbirler sayesinde, artık kaliteli okulların öğretmenleri, personel değişimi projeleri kapsamında diğer okullarda da ders vermeye başladı.
Ünlü eğitimci ve 21. Yüzyıl Eğitim Enstitüsü Başkan Yardımcısı Xiong Bingqi, bu konuda şunları söyledi:
"Anne babaların 'kaliteli okul peşinde koştukları' duruma son vermeliyiz. Bu nedenle, zorunlu eğitimi dengeli bir şekilde geliştirmeliyiz. İlkokulların yüzde 90'ı, devlet okulu olmalı. Bu okullar, belli bir seviyenin üstünde olmalı, yani diğer okullarla arasında bir denge olmalı. Diğer yüzde 10 ise özel okul olabilir. Bu okullar, farklı talepleri olan anne babaların isteklerini karşılayabilir."