Kırgızların kahramanlık menkıbesi olan Manas Destanı, Çin'deki üç büyük epik anlatıdan biridir. Manas Destanı, Xinjiang'ın Kızılsu Kırgız Özerk İli, Aksu, Kaşgar ve Hotan gibi, Kırgızların yaşadıkları yörelerde yaygındır. Ayrıca Kırgızistan, Kazakistan, Afganistan ve Pakistan'ın kuzey kesimi de dâhil olmak üzere Kırgızların yaşadıkları başka yerlerde de Manas Destanı anlatılır.
Manas, Kırgız budununa mensup bir kahramandır. Destan, Manas'ın doğumundan başlayıp, kahramanın ve yedi kuşak torunlarının kendi budunlarının özgürlüğü ve mutluluğu uğruna saldırganlara ve zalimlere karşı verdikleri, ayrıca kardeş boylar için yürüttükleri cesurca savaşları anlatır. Sıradan bir insan olan Manas, Kırgızların yüreklerinde kutsal bir yer edinmiştir. O nedenle, Kırgızlar savaşırken veya yarışırken "Manas!" diye haykırır.
Manas Destanı, bin yıla yakın bir süre boyunca dilden dile aktarılarak bugüne gelmiştir. O nedenle, destanın farklı çeşitlemeleri bulunmaktadır. Dünyadaki araştırmacılar, Manas Destanı'nın en bütünsel ve en zengin içerikli çeşitlemesinin, Çin'deki Kırgızlar arasında yaygın olan değişke olduğu görüşündedir. Manas Destanı anlatıcılarına "Manasçı" denir. Xinjiang'ın Kızılsu Kırgız Özerk İli'nde yaşayan Manasçı Yusuf Mamay, destanın toplam 232 bin dizeden oluşan sekiz bölümünü eksiksiz olarak seslendirmekle ünlüdür. Bu sekiz bölüm uzunluk bakımından, dünyaca ünlü Yunan destanı İlyada'nın 14 katına eşittir.
Destanda, halkına önderlik eden Manas'ın Kalmuk baskınlarına karşı savaştığı anlatıldığına göre, olayların geçtiği dönemin, Moğol ordusunun Asya'nın kuzey ve orta kesimlerini ele geçirdiği 13. yüzyılın başları olması gerekir. Moğolların Kalmuk boyu, Kırgızları uzun süre egemenliği altında tutmuş, zamanla bu iki göçebe halk arasında yıllar süren çetin mücadeleler olmuştur. Öteki yiğitlerin serüvenlerini de Manas ve yedinci göbeğe kadar torunlarının menkıbelerine katan Kırgızlar, tüm öyküleri destan formunda bir araya getirerek daha sonraki nesillere aktarmıştır.
Destanın birinci bölümünde kahraman Manas'ın doğumundan savaşta ölümüne kadar başından geçen efsanevi olaylar anlatılırken, bunu izleyen yedi bölümde yedinci kuşağa kadar torunlarının verdikleri mücadeleler öykülenir. Edebiyat, müzik, tarih, felsefe ve folklor gibi unsurları bir araya getiren bu dev anlatı, Kırgızların tarihi ve kültürüyle ilgili bir ansiklopedi sayılır.
Geçmiş dönemlerde Kırgızlar arasında okuma yazma bilen çok azdı. O nedenle, Manas Destanı'nın sekiz bölümünün tamamını seslendirebilen Yusuf Mamay bir dahi ve Kırgızların milli hazinesi olarak kabul edilmekte ve kendisine büyük bir saygı gösterilmektedir.
Çoğunlukla ağızdan ağıza aktarılan halk destanları, edebiyat ile müziği bütünleştiren birer sanat eseriydi. Güzel dizeleri, hoş müziği ve duygulandırıcı kahramanlık öyküleri olan destanın, yaylada göç eden Kırgızlar için kültürel ve manevi bir şölen olduğu kuşkusuzdur. Manas Destanı, Kırgızlar arasında eskiden beri büyük bir sevgiyle anlatılmaktadır.