2012'de ilk defa ortaya çıkan Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) son birkaç haftada Kore'de görülmekte ve hastalığa yakalananların sayısı bir süredir artış göstermekte. MERS korkusu birçok kişiye iş ve turistik gezi planlarını iptal ettirdi. Bu hafta Ekodiyalog'ta MERS ile sarsılan Kore ekonomisinde ne gibi tedbirler alındı ve hastalık Çin başta olmak üzere tüm Asya turizmini nasıl etkiledi, gibi soruları yanıtladık.

Ekonomi Gündemi'nden bazı başlıklar şöyle:

AAYB anlaşması imzalandı

Asya Altyapı Yatırım Bankası (AAYB) Anlaşması, başkent Beijing'de 29 Haziran'da imzalandı.

AAYB'nin 57 kurucu üyesinin maliye bakanları veya temsilcileri imza törenine katıldı. Ülkesinde onay işlemini tamamlayan 50 ülke anlaşmaya resmen imza attı.

Çin'i temsilen anlaşmayı imzalayan Çin Maliye Bakanı Lou Jiwei, törende yaptığı konuşmada, anlaşmanın imzalanmasının, AAYB'nin kuruluşu sürecinde kilometre taşı niteliği taşıdığını, bunun ardından anlaşmanın onaylanarak yürürlüğe girmesi ve işleyişiyle ilgili hazırlık aşamasına geçileceğini kaydetti.

Anlaşmanın, taraf ülkelerin yasama kuruluşlarının onayından geçeceğini söyleyen Lou Jiwei, yıl sonuna kadar onay veren ülkelerin yeterli sayıya ulaşması hâlinde anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ve AAYB'nin resmen kurulmasının beklendiğini ifade etti.

Anlaşmaya göre, anlaşmaya şu an için imza atmayan ülkeler, yıl sonuna kadar imza işlemini tamamlayacak.

Çince, İngilizce ve Fransızca olarak yayımlanan anlaşmada, AAYB'nin amacı, üyelik koşulları, sermayesi, işleyiş, yönetim yapısı, karar mekanizması ve genel merkezin yeri gibi bilgiler bulunuyor.

Anlaşmada, AAYB'nin toplam sermayesinin 100 milyar ABD Doları olması öngörülüyor. Şu an Çin'in sahip olduğu hisse senedi değeri, toplamın yüzde 30,34'ünü oluşturarak, 29 milyar 700 milyon dolara ulaştı. Böylece Çin, şu aşamada AAYB'nin en büyük hissedarı konumunda. Çin'in oy hakkı da toplamın yüzde 26,06'sına tekabül ediyor. Diğer yandan, AAYB'nin genel merkezi ise Çin'in başkenti Beijing'de bulunacak.

İkinci çeyrekte Çin'de ekonomik büyüme yüzde 6,93

Çin Sosyal Bilimler Akademisi'ne bağlı Çin Milli Ekonomi Stratejileri Akademisi'nden (NAES) sunulan rapora göre Çin ekonomisinin ikinci çeyrekte önceki yıla göre yüzde 6,93 büyümesi bekleniyor.

Economic Information Daily ve NAES ortaklığında gerçekleştirilen basın toplantısında Çin'in üç aylık mikro ekonomik analiz raporu yayımlandı.

İkinci çeyreğe ait büyüme tahminleri, yüzde 7'lik yıllık büyüme hedefinden düşük tutulsa da yüzde 0,13'lük oran ile NAES'in geçen yılki verilerinden daha yüksek durumda.

Rapor çalışmalarına katılan baş ekonomistlerden biri olan NAES Genel Müdür Yardımcısı Wang Hongju, ekonomistlerin bu tahminde bulunurken dış ticarette bir süredir devam eden düşüş, durağan iç tüketim ve yatırım artışı gibi faktörleri göz önünde bulundurduğuna dikkat çekti.

Raporda, "Çin'in aldığı yeni önlemlerle yıllık büyüme hedefine ulaşılabilir" şeklinde ifade yer aldı.

Çin, ekonomik yavaşlamayı kontrol altına almak için birtakım tedbirler geliştiriyor. Merkez Bankası, Kasım ayından beri gösterge faiz oranını üç kere düşürdü. Ayrıca Şubat'tan beri mevduat munzam karşılık oranını da iki kez düşürdü. Çin, Mart'ta ikinci el konut alıcıları için ödeme seviyelerini yüzde 70'ten yüzde 40'a çekti ve iki yıl evvel satın alınan konutların satışından alınan işletme vergisini iptal etti.

Rapora göre tüketici fiyatları endeksi yılın ilk yarısında önceki yıla göre yüzde 1,3 büyüyecek.

JD.com Zestfinance'a katıldı

Çin'in en büyük online satış firması JD.com ile ABD merkezli finansal teknoloji firması Zestfinance, Çin'deki tüketici ihtiyaç kredisinin gelişimine destek için iş ortaklığına imza attı.

'JD-Zestfinance Gaia' adı verilen ortak girişim, Çin'deki firmalara kredi riski değerlendirmesi hizmeti sağlamak için JD.com'un 100 milyonu aşkın aktif kullanıcı veri tabanını, Zestfinance'ın aracılık yüklenimi ve makine öğrenmesi teknolojisiyle bir araya getirecek.

Çin'deki alacaklıların kredi itibarını belirlemek için yerleşik marketlerde kullanılan tipik veri eksikliği olduğunu, Çinli tüketicilerinse neredeyse hiç kredi geçmişleri bulunmadığını söyleyen JD Finans Genel Başkan Yardımcısı Yao Naisheng, Çin için tüketim kredisi geliştirmede bu durumun darboğaz yarattığını aktardı.

Çin'in tüketim kredi piyasası 2014 ve 2017 yılları arasında yüzde 20'lik büyüme oranını koruyacak. Çin'in önde gelen araştırma şirketlerinden iResearch'in açıklamalarına göre piyasa 2017'de 27 trilyon yuan (4,4 trilyon ABD doları) değerinde olacak.

Çin, bilişim ve sanayileşme entegrasyonunu hızlandıracak

Çin'in dünyanın üretim devi haline gelmek için bilişim teknolojileri ve sanayileşme entegrasyonunu hızlandıracağı açıklandı.

Çin Endüstri ve Bilişim Teknolojileri Bakanı Miao Wei, 26 Haziran-1 Temmuz arasında gerçekleştirilen Çin Ulusal Kongresi Daimi Komitesi toplantısında sunduğu raporda hükümetin imalat, donanım, yönetim ve hizmet gibi alanlarda entegrasyon geliştireceğini bildirdi.

Rapora göre Çin, endüstriyel robotlar, gelişmiş dijital kontrol araçları ve 3D yazıcıları kapsayan üretim alanlarında rekabet gücünü keskinleştirecek.

Bunun yanında "İnternet Plus" planıyla bulut bilişimi kullanılarak yeni modeller ve ürünler geliştirilecek.

Online görüntüleme ve tanılama, uzaktan bakım, finansal kiralama ile ürün ömrü yönetimi gibi hizmetlerin geliştirilmesi konusunda da girişimcilerin destekleneceği bildirildi.

Miao, Çin'in şu an 160 milyon kullanıcıyla dünyanın en büyük 4G mobil ağına sahip olduğunu ve 5G teknolojisini geliştirmek için de adım atacağını belirtti.

RMB'nin uluslararasılaşması küresel ekonomiyi dengeleyecek

Çin'in para birimi renminbinin (RMB,yuan) uluslararasılaşması daha sürdürülebilir bir büyüme konusunda küresel ekonomiyi dengeleyecek.

RMB'nin uluslararasılaşması sayesinde ABD ve Avrupa'daki yatırımcılar ve firmalar portfoylerine yeni yatırım araçları ekleyebilecekken Çin daha rekabetçi ve tüketici odaklı bir ekonomiye sahip olacak.

Konuya ilişkin rapor Atlantik Konseyi küresel finans ve büyüme uzmanları C. Boyden Gray ve Chris Brummer tarafından ortaya konuldu. Rapor, London Corporation, Standard Chartered Bank ve Thomson Reuters sponsorluğunda hazırlandı.

Thomson Reuters'den David Craig, bu konuda şunları söyledi:

"Çin hızla büyüyor ve küreselleşiyor. Yalnızca geçen yıl Thomson Reuters döviz platformlarında renminbi değerinde yüzde 350 artış gördük. Bize göre döviz, ticaret ve düzenlemelerin kesişimindeki uluslararası ticari sahada Çin'in renminbi başarısıyla gelen büyük fırsatlardan herkes faydalanabilir."

OSI Çin'in et skandalı sonrası zararı 6 milyar yuan

OSI (Çin) Holding geçen yıl Çin'de duyulan et skandalı haberlerini takiben yaklaşık 6 milyar yuanlık bir zarara uğradığını açıkladı.

20 Temmuz'da uluslararası gıda firması OSI Grup'a bağlı Shanghai Husi Gıda Ltd. Şti'nin Çin'deki fast-food zincirlerine tarihi geçmiş et sağladığı ortaya çıkmıştı.

Şirkette yapılan incelemenin ardından 6 üst düzey yönetici tutuklanmış ve Shanghai Husi grubunun tüm faaliyetleri durdurulmuştu.

OSI Çin, geçtiğimiz Salı günü ilk defa medyayı Henan eyaletindeki fabrikasına davet etti. Shanghai Husi firması, skandalın ardından tüm iş ilişkilerinin kesildiği fast food devlerinden biri olan McDonald's ile tekrar çalışmaya başladı.

Henan eyaletinin Xihua bölgesindeki Zhoukou şehrinde yer alan ve 2013'te inşa edilmiş olan fabrikanın ana ürünleri tavuk ve sığır eti çeşitlerinden oluşuyor. Fabrika 200 bin metrekarelik bir alanda 165 bin tonluk bir kapasite ile üretimini sürdürüyor.

Çin piyasalarına olan inançlarının değişmediğiniz ve bu pazardan çekilmeyeceklerini bildiren OSI Çin Genel Müdürü Lyu Yong, son beş yılda Çin piyasalarına 500 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını ve içinde bulundukları zorlukları aşabileceklerini söyledi.

Diğer yandan şirket, Shanghai'da bir Asya kalite kontrol merkezi inşa edeceklerini ve halkı gıda güvenliği konusunda daha iyi bilinçlendirmek adına OSI Çin gıda güvenliği birliği kurmayı planladıklarını açıkladı.

OSI Grup, 16'dan fazla ülkede 60'ın üzerinde et işleme fabrikasına sahip olmakla beraber McDonald's ve KFC gibi büyük fast-food zincirlerine ürün sağlamakta.

Fitch, Yunanistan'ın notunu düşürdü

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Yunanistan'ın uzun vadeli kredi notunu "CCC"den "CC"ye düşürdü.

Fitch Ratings'ten yapılan yazılı açıklamada, ülkenin kredi notunun indirilmesine gerekçe olarak, Yunanistan hükümeti ve resmi kreditörleri arasındaki müzakerelerin durma noktasına gelmesi gösterildi. Bu durumun, Yunanistan'ın devlet tahvillerini de içeren borç yükümlülüklerini yerine getirememe riskini ciddi derecede yükselttiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Şu anda hükümetin özel kreditörlere olan kamu borcunu ödeyemeyerek, temerrüde düşmesinin muhtemel olduğunu düşünüyoruz. Son günlerdeki olaylar, bizi anlaşmanın mali program geçerliliğini yitirmeden sağlanacağına ilişkin temel senaryomuzdan uzaklaştırdı"

Kuruluş tarafından Yunanistan'ın uzun vadeli kredi notu "CCC"den "CC"ye düşürüldü.

Bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) da Yunanistan'ın kredi notunu "CCC"den "CCC-"ye indirmişti.

Yunanistan'ın kredi notu şu anda her iki derecelendirme kuruluşunun da "yatırım yapılamaz" ya da "çöp" olarak belirlediği not seviyelerinin daha da altında bulunuyor.