Sevgili dinleyiciler, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin Hotan şehrindeki Tol köyünde bulunan Merkez İlköğretim Anaokulu'ndaki çocukların Çince söylediği "Arkadaş Bul" adlı şarkının bir bölümünü dinlediniz. Bu, son yıllarda köyde uygulanan çift dilli eğitimde olumlu sonuçlar kaydedildiğinin bir göstergesi...
Çift dilli eğitimle, azınlık etnik gruplara mensup öğrencilere hem kendi dillerinde hem de Çince ders verilmesi amaçlanıyor. Çift dilli eğitim, Xinjiang'daki eğitim çalışmalarının ağırlık noktasını oluşturuyor. Hotan'ı ziyaret eden Çin Uluslararası Radyosu (CRI) muhabiri, çift dilli eğitimin azınlık etnik gruplardan vatandaşlar arasında olumlu karşılandığını gördü.
"Günaydın öğretmenim!"
Muhabirimiz, Tol köyündeki Merkez İlköğretim Anaokulu'nda birinci sınıfın kapısının önüne gelince, öğrencilerin yüksek sesle öğretmenlerini selamladığını duydu. Genç Uygur öğretmen Nurbiye Yasin, öğrencilere Çince ders veriyordu. Sınıftaki 20'yi aşkın Uygur öğrenci, öğretmeni izleyerek çocuk şarkısı söylüyordu.
Nurbiye Yasin muhabirimize, anaokulundaki öğrencilerin Uygur köylü çocukları olduğuklarını, anaokulu öncesinde Çinceyi sistematik olarak öğrenemediklerini, dolayısıyla sadece Uygurca iletişim kurduklarını anlatarak konuşmasına şöyle devam etti:
"Eskiden köylü çocukları ancak üçüncü sınıfa geçtikten sonra Çince öğrenmeye başlardı. O zaman öğrenim baskısı çok büyük oluyordu. Şimdi anaokulundan itibaren Çince öğrenmeye başlıyorlar. Çinceye olan ilgi, ya da telâffuz açısından bakıldığında, eskiye göre büyük ilerlemeler kaydettiler."
Nurbiye Yasin, muhabirimize kendisinin öğretim sırasında önce Çince ve Uygurca sözcükler arasındaki anlam ve telâffuz bakımından birbirine benzeyenleri gruplandırıp öğrencilere verdiğini ve öğrencilerde ilk öğrenim aşamasında Çinceye yakınlık duygusu oluşturmaya çalıştığını, daha sonra hatırlaması kolay sözcüklerden cümle kurarak ve çocuk şarkısı yazarak öğrencilere verdiğini, böylece öğrencileri Çince öğrenmeye teşvik ettiğini ve bütün bunların Beijing'de uzmanlar tarafından düzenlenen kursa katıldıktan sonra gerçekleştiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Birçok bilgi edindik ve ayrıca okuma cihazı kullanmayı da öğrendik. Okuma cihazı bizim telâffuz yanlışlarımızı düzeltmemize yardımcı oluyor. Eğitimi tamamladıktan sonra bölgemize döndük ve birkaç kez bütün öğretmenlerin önünde deneme dersi verdik. Herkes benim Çince seviyemin büyük ölçüde yükseldiğini söyledi."
Nurbiye Yasin, muhabirimize Çince kursuna katılmasının yalnızca öğretim yöntemleri alanında büyük başarılar kaydetmesine değil, Çince öğretme becerisinde de gözle görülür ilerlemeler sağlamasına yardımcı olduğunu, öğrencilerin önünde kendine olan güveninin daha da arttığını ve aynı zamanda çözemediği sorunlar varsa telefon ve internet aracılığıyla Beijing'deki uzmanlara sorduğunu anlattı.
Lopnur ilçesindeki Tol köyü, nüfusun yüzde 96'sı Uygurlardan oluşan, azınlık etnik grupların yoğun olarak yaşadığı köylerden biri. Tol köyündeki Merkez İlkokulu Müdürü Abdürrahim, çift dilli eğitimin öğrencilerin görüş açısını genişlettiğini, daha iyi eğitim ve istihdam olanağı sağlanmasına yardımcı olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Toplum hızla geliştiği ve anaokullarının öğretim kalitesi yükseldiği takdirde, ilköğretim okullarının, ortaöğretim okullarının ve üniversitelerin öğretim kalitesi de giderek yükselir."
Güzelnur Gayret, Tol köyündeki Merkez İlköğretim Anaokulu'nda öğretmen olarak çalışıyor. Güzelnur Gayret, Eylül 2010'da çift dilli anaokulu öğretmenleri için açılan kısa süreli kursa katıldıktan sonra, anaokullarında çift dilli öğretim yöntemleri ve profesyonel hemşirelik konusunda bilgiler edindi. Bu, Güzelnur Gayret'in çift dilli eğitimi yeniden tanımasına ve ilkokulların öğretim modelinin değişmesine de olanak sağladı.
Muhabirimiz ziyaretini tamamlayarak okuldan ayrılmak üzereyken, ikinci sınıf dershanesinden bir kız çocuğunun kulağa çok hoş gelen bir şarkı söylediğini duydu. Beş yaşındaki Raile sınıfta yeni öğrendiği çocuk şarkısını seslendiriyordu...
Anaokulunun kapısında Raile'nin sınıf arkadaşlarından birinin annesi olan Rabiye Tursun, çocuğunu bekliyordu. Muhabirimizle konuşan Rabiye Tursun, çocuğunun anaokuluna başladıktan sonra Çince çizgi film seyredebildiğini, çocuk şarkısı öğrenebildiğini ve gösteri yapabildiğini, dolayısıyla çocukların hepsinin okulu çok sevdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi toplumsal gelişme hızlandı. Çince, ülkemizin standart ortak dili... Çince öğrenmek çok önemli. Dolayısıyla çocuklarımın Çince öğrenmesine büyük önem veriyorum."
Tol köyü Merkez İlköğretim Anaokulu'nda Nurbiye öğretmen gibi, çocuklar tarafından çok sevilen Gu Yan adında başka bir öğretmen de var. Okulda bir yıldan beri gönüllü öğretmen olarak çalışan Gu Yan ile okuldaki Uygur öğretmenler ve öğrenciler arasında derin bir sevgi bağı oluştu. Gu Yan, şunları söyledi:
"Uygur çocukları çok akıllı. Her şeyi hemen öğrenebiliyorlar ve çok sevimliler. Uygur öğretmenler bize çok yardımcı oluyor, sıkıntıyla karşılaşınca hemen yardım eli uzatıyor. Burada çalışmak çok zevkli. Hanlar ile Uygurların aynı ailenin üyeleri olduğunu hissediyoruz."
"Aynı ailenin üyeleri" sözü anaokulunda sık sık duyulan bir deyim. Çift dilli eğitim, çeşitli etnik gruplardan vatadaşlar arasındaki dil engelini kaldırdı. Milli dayanışma, ortak refah ve gelişme dilekleri, yurttaşların kalplerine kök saldı. Çocuklara bu ilkeyi benimsetebilme gereğiyle ilgili olarak Nurbiye öğretmen şöyle konuştu:
"Çocuklara küçüklükten itibaren ulusal birlik ve 56 etnik grubun aynı ailenin üyeleri olduğunu benimsetmek, profesörlerin ulusal birlik alanındaki bilgilerini aktarmak gerekir; ulusal birlik ve sevgi duygusunun tohumlarını çocukların yüreklerine ekmek ve çeşitli etnik grupların aynı ailenin üyeleri olduğunu yansıtmak çok önemli..."
Günümüzde "çift dilli eğitime küçüklükten itibaren başlamalı" düşüncesi çok sayıda azınlık etnik gruplara mensup veliler tarafından görüş birliğiyle kabul edildiği gibi, çocukların da ortak dileği haline geldi. 6 yaşındaki Uygur öğrenci Hörgül, kendi dileğini standart Çince konuşarak şöyle anlattı:
"Yoğun çaba harcayarak, gelecekte vatanın umudu olmak benim büyük dileğimdir."
Sayın dinleyiciler, muhabirimiz ziyareti sırasında Xinjiang'da 2012 yılında azınlık etnik gruplara mensup çocuklar için okul öncesi iki yıllık çift dilli eğitimin uygulanması için plan hazırlandığını ve bundan azınlık etnik gruplara mensup çocukların yüzde 85'inin yararlanacağını öğrendi. Xinjiang'a yardım çalışmalarının yeni turu sayesinde, çift dilli eğitim bölgenin ekonomik gelişmesi, halkın yaşamının iyileşmesi ve toplumsal uyumun sağlanmasında büyük bir rol oynuyor.
Değerli dinleyiciler, "Xinjiang'a Yakın Bakış-2011: Çağdaş Yaşamdan Kesitler" adlı özel programımızın yedinci bölümü sona erdi. hoşçakalın.