Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Esra Ergün: " Yaptığımız her hareketle aslında ülkemizi temsil ediyoruz."

(GMT+08:00) 2009-02-02 14:00:16 cri

Sevgili dinleyiciler, Sayın Esra Ergün'le sohbetimizin üçüncü bölümünden merhaba.

CRI- Üniversite bünyesinde Türkiye'yi tanıtım faaliyetlerinde bulunduğunuzu biliyorum. Sizce Çinliler, Türkiye'yi ne kadar tanıyorlar?

E.E.- En son genel seçimlere kadar çok daha az tanıyorlardı. Son genel seçimlerden sonra, elbette ki bütün dünyanın gözü Türkiye'ye çevrildi. Çünkü çok kritik bir noktadayız. Neden? Çünkü Irak'a bir müdahale var. İran'a yapılmaya çalışılan bir müdahale var. Dünya konjonktürüne baktığımızda Afganistan olayı var. Hani yakınımızda olan ülkeler arasında sürekli bir şeyler oluyor şu sıralar. O yüzden Türkiye'de ilgi duyuyordu. Neden? Çünkü Türkiye, her ne kadar bizim tarih ve coğrafya kitaplarımızda biraz fazla abartılarak anlatılsa da aslında jeopolitik konumu olarak, çok önemli bir yerde duruyoruz. Hani bu önem üzerinde de yeni bir İslami ülke mi geliyor? Yoksa hala batıya açık, demokratik bir ülke mi geliyor? Bu yüzden herkesin çok takip ettiği bir ülkeydi ve maalesef henüz tam olarak tanınamasak da, bu en son 22 Temmuz seçimlerinden sonra daha çok tanınmaya başlandık.

CRI- Peki, Türkiye'yi gerçek anlamda tanıtmak için neler yapmak gerekir?

E.E.- Öncelikle şunu söylemek lazim; Wudaokou'dan Yu Yan Da Xue'den çıkıp, Ke Ji Da Xue'ye giderken, yolun ismini bilmiyorum. Işıkları geçtikten sonra, sağ tarafta Ke Ji Da Xue'yi varmadan önce sağ tarafta bir benzinlik var. Çok bilinen, hani herkesin yolunun düştüğü yer değildir orası. Çok spesifik bir yerde kalır. Orada Türkiye reklamını gördüm. Reklam vermek bir masraf. Onu, ben orada o reklamı gördüğümde, çok tesadüfî gördüm, sürekli geçtiğim bir yerdir. Bir gün tesadüfî bir şekilde gördüm ve oraya o reklamı vermek bence, boşa para kaybıydı. Çok daha farklı yerler seçmemiz lazım. Bunun dışında en son Türk Hava Yolları'nın sponsorluğuyla çekilen bir klip var. Bir Tayvanlı şarkıcıya, " Mavi Türkiye" Mesela bu tür çalışmaların devam etmesi lazım. Örneğin, CCTV'de Türkiye'yle ilgili bir program yapılmıştı. CCTV herkesin izlediği, Çin'de hemen hemen herkesin izlediği bir kanal. Bunların arttırılması gerekiyor mutlaka. Onun dışında güzel şeyler yapıp, gazetelerde veya basında, kısacası basında bu şekilde tanıtılmamız gerektiğini düşünüyorum. Tabii burada biz Türklere de çok şey düşüyor. Örneğin öğretmenlerimiz bazı okullarda, " hım Türk öğrenciler mi? Evet, biliyorum, derslere gelmeyeceksiniz, diyebiliyorlar. Bunlara da çok dikkat etmek lazım. Evet, derse gidip, gitmemek tamamıyla bizim tercihimiz ama, yaptığımız aslında her hareketle aslında ülkemizi temsil ediyoruz. Nasıl ki bir Çinli bize kötü bir şey yaptığında, ya siz Çinlilerde hep böylesiniz, diyorsak maalesef belli dönemlerde sinirlenip, bu hatayı yapıyorsak, onlar da aynı şeyi bizim için yapıyorlar.

CRI- Yalnızca kendinizi temsil etmiyorsunuz burada değil mi? Yurtdışındaysanız, ülkenizi olduğu gibi orada yansıtıyorsunuz.

E.E.- Kesinlikle. Yaptığınız her şeyde siz bir Türksünüz ve Türk olarak yapıyorsunuz bunu. Ebetteki Türkiye'de, söylediğim gibi çok karışık bir kültürümüz var. Hepimiz birbirimizden çok farklıyız. Alışkanlıklarımız, inançlarımız, düşüncelerimiz olarak ama ne yaparsak yapalım, aslında ülkemizi temsil ediyoruz. Bu şekilde aslında buradaki bütün yabancı öğrenciler gibi, biz de bunu yapıyoruz.

CRI- Haklısın. Biliyorsun ki bir ülkeyi tanınmanın en güzel yollarından biri, o ülkenin damak tadını öğrenmek. Çin mutfağı hakkında neler düşünüyorsun? Çin yemeklerini seviyor musun?

E.E.- İlk geldiğim iki ay, sabah cornfleks, öğlen Mc Donald's, akşam KFC yedim. Bazen sabahları Fang bian mian yedim, cornfleksim kalmadığı zaman. İlk iki ayım bu şekilde geçti, çünkü okulumuzun, eski okulumun yemek hanesi çok kötüydü ve ben, bütün Çin yemeklerinin öyle olduğunu düşünüyordum ama yok çok leziz Çin yemekleri varmış. Örneğin pırasalı et, şuan itibariyle en gözde yemeklerimden bir tanesi. Pırasalı koyun eti gibi. İki ay sonra ben, ilk defa buradaki Yu Yan Da Xue'deki Müslüman lokantasına geldiğimde, a evet, Çin yemekleri yenilebilir mi demeye başladım ve yaklaşık altı ay falan sonra Çin lokantalarına gitmeye başladım maalesef. Neden? Çünkü bana ilk gösterilen yemeklerinin hepsi şekerliydi. Et ve şekeri bir arada düşünemiyorum, o çok benim damak tadıma uygun bir şey değil. Ama şekersiz olmayan çok güzel, acı veya tuzlu yemeklerinin olabileceğini de öğrendikten sonra evet, Çin yemeklerine alıştım. Hatta şu anda Çinli arkadaşım aracılığıyla yavaş yavaş sevdiğim yemekleri yapmayı da öğreniyorum. Çünkü yemek yapmayı çok seviyorum ben. Burada da tanıştığım, yurtta da tanıştığım arkadaşlarıma hemen şey diyorum, a nerelisin? Mesela, Meksikalıyım. A çok güzel. Bana, Meksika'ya özgü güzel bir yemek öğretir misin bir gün vaktin olduğunda. Koreli arkadaşıma, uzun zamandır şey için ısrar ediyorum. "Kimçi" yapımını öğretir misin bana? Kimçiyi öğrenmem lazım!

CRI- Kimçi, bize çok yakın bir tat aslında değil mi? Turşu, lahana turşusu, acı!

E.E.- Evet. Hani evime sokar mıyım öyle bir kokuyu bilmiyorum ama…

CRI- Öğrenmekte yarar var.

E.E.- Kesinlikle! Hani balkonda yapıp, balkonda tüketilecek bir yemek olabilir bence.

CRI- Lezzeti için katlanılır diyorsun.

E.E.- Kesinlikle!

CRI- Peki, son olarak senin gibi Çin'de eğitim almayı planlayanlara, önerilerin neler olacaktır?

E.E.- Aslında bu çok genel bir şey olacak ama, gideceğiniz hiç bir yer için bir önyargıyla gitmeyin. Kesinlikle, özellikle Çin için, asla bir önyargıyla ya da bir ümitle gitmeyin ve mutlaka Çince öğrenmek için, çok çalışmak lazım. Eğer çok çalışamayacaksanız, kendinizi biliyorsanız, bunu göze alamıyorsanız Çin, kesinlikle bir zaman kaybı olur. Hani maddiyat kaybından öte ve zaman kaybı bence asla geriye alamadığımız bir şey. Kaybettiğiniz parayı bir şekilde telafi edebilirsiniz. Ama zamanı telafi edemiyoruz. Gerçekten bu dili öğrenme ihtiyacınız var mı öncelikle bunu düşünüp, tartın. Eğer buna ihtiyacınız varsa da çok çok çok çalışmayı göze alarak, gelmeleri lazım.

CRI- Esracığım, çok teşekkür ederim.

E.E.- Ben, teşekkür ederim.

Sevgili dinleyiciler bir programımızın daha sonunda sizlerden ayrılırken, geriye kalan her gününüz neşe ve huzurla dolu olmasını temenni ediyorum.

Dostlukla kalın, hoşça kalın.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040