Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Burak Karakaya: "Çince, Çin'de öğrenilir."

(GMT+08:00) 2009-01-29 19:07:54 cri
    Değerli dinleyiciler, bir "Türklerin gözüyle Çin" programımızla daha sizlerleyiz. Bugün, eğitimini Çin'de devam ettirmek için burada olan konuğum, Sayın Burak Karakaya.

    CRI- Burak Bey, bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Hoş geldiniz. Bize kendinizi tanıtır mısınız? Kimdir Burak Karakaya?

    Burak Karakaya- Ben, Burak Karakaya. Aslen Elazığlıyım. 1987 Karabük doğumluyum. Ailem, Karabük'te ikamet ediyor. Türkiye'den on sekiz yaşında çıkıp, Çin'e geldim. Dört yıldır buradayım.

    CRI- Neden Türkiye'den on sekiz yaşında çıkıp Çin'e geldiniz? Bu kararı niye aldınız?

    B.K.- Açıkçası, üniversite sınavına girdikten sonra, ailemin beklentisini karşılayamama sebebi dolayısıyla, bir de bir arkadaşım daha benim burada, Beijing'de tıp okuyor. Ailemin ısrarıyla, Beijing'e gelip, tıp okuma düşüncesiyle Beijing'e geldim. Tabii bu fikrim Beijing'e geldikten sonra ve şartların gerektirdiğinden Bejing'de, şu an tıp okumasam da Çince, okuyorum.

    CRI- Peki Çince, nasıl bir dil?

    B.K.- Çince, açıkçası Çince, Çin'de öğrenilir. Hatta Beijing'de öğrenilir. Çincenin, beş bin yıllık kültürü var ve Çincenin, karakterleri olsun, tonlaması olsun, bizim buradaki yabancılar için, çok büyük zorluklar ifade etmekte ve tamamıyla kalıp dili olduğundan, ne öğrendiyseniz, onu konuyorsun açıkçası.

    CRI- Çince eğitim alıyorsunuz ve sanırım artık iyi düzeyde de konuşuyorsunuz. Çince öğrenmenin sağlayacağı avantajlar neler olacak sizce?

    B.K.- Çin'in ekonomisi olsun, Çin'in kalkınması olsun herkes tarafından bilinen bir olay, Çin'de ticaret olsun, Çin'de daha sonrası, Türkiye-Çin arasındaki ilişkiler olsun, Türkiye'de Çince bilen kişi sayısının, Çin'de hatta Türk olup da Çince bilen kişi sayısının az olması, bizim için çok büyük bir avantaj. Artı, daha önce dediğim gibi Çince, Çin'de öğrenilir ve ne kadar dışarıda da öğrensen de, Çin'in kültürünü, Çinliyle nasıl konuşman gerektiğini, nasıl kontak kurman gerektiğini bilmen gerekiyor ve bir ticaret yapmak istiyorsan eğer, yani Çinlinin dilinden konuşman gerekiyor. Ne kadar İngilizce bilseler de, daha önce de oldu. Buraya gelen esnaflar oldu. Hesap makinesiyle ticaret yapan esnaflar da var. Fakat büyük bir iş yapmak istiyorsan ve devam ettirmek istiyorsan, Çincenin buradaki önemini söyleyebilirim, vurgulayabilirim.

    CRI- Çin'deki üniversite eğitimi hakkında neler düşünüyorsunuz?

    B.K.- Buradaki yabancılar, açıkçası ben, Beijing Dil Kültür Üniversitesi'nde okuduğum için, yabancıların asıl Çinceyi öğrendiği merkez, bizim okul. Yaklaşık bununda otuz yıllık mazisi var. Otuz yıl öncesinde bizim bölüm açılıyor yabancılara ve daha sonra diğer okullara yayılıyor. Şu an Çin'de yabancı öğrencilerin bulunması, Çinliler için büyük avantaj, maddi yönden. Artı, dünyaya açılma açısından. Bir öğrencinin, bir dönemlik masrafı, bir dönemlik okul parası, Türk parasıyla yaklaşık, tabii biz, dört yıl önce geldiğimiz için, yaklaşık iki- iki buçuk milyarı buluyor. Bir dönemlik masrafı bu kadarken, her okul yavaş yavaş yabancı öğrenci alımına başladı ve gitgide bu sayıyı arttırıyorlar.

    CRI- Herhangi bir yabancı öğrenci, ülkesinde belli bir eğitimi aldıktan sonra Çin'e gelip, ben Çince öğrenmek istiyorum ya da Çin'de, bir bölüm okumak istiyorum derse, bunu rahatlıkla yapabiliyor mu? Ya da bunun şartları nelerdir?

    B.K.- Şimdi ben, burada belki birilerine laf vuracak ama burada, Ankara Üniversitesi Sinoloji mezunu arkadaşlar gelmişti. Dört yıl Türkiye'de Çince okumuşlar. Benimde ikinci senemdi. Bana rastladılar. "Ne yapıyorsun burada?" İki yıldır buradayım. Çincemin seviyesini sordular. Burada, HSK diye bir sınav var. " Hanyü Shuiping Kaoshi" diye geçer Çincesi. Bu sınav, sizin asıl Çinceyi ne kadar bildiğinizi gösterir. Benim bu sınavda aldığım dereceyi söyledikten sonra, hayret ettiler ve birçok şeylerine yardımcı oldum. Halbuki onlar dört yıl, Türkiye'de Çince öğrenmişler, benim üç aylık dönemim kadar bir Çince biliyorlardı. Dediğim gibi Çince, Çin'de öğrenilir. Türkiye'de bu iş zor! Bu arkadaşlar geldikten sonra onlar için bir avantaj oluyor. Biz, ilk geldiğimizde daha Çince merhaba demeyi bilmiyorduk. İlk geldiğimizde biz, direk Çinliden, Çince dersi almaya başladık. İlk iki ay, açıkçası hiçbir şey anlamadığımız halde, üçüncü ay, o anlamadığımız şeylerin yavaş yavaş kulağımıza hoş geldiğini, güzel şeyler olduğunu anladık ve bir yıl sonra da çok rahat konuşmaya başladık.

    Sevgili dinleyiciler, Sayın Burak Karakaya'yla sohbetimizin ikinci bölümünü haftaya, aynı gün dinleyebilirsiniz.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040