|
|||||||||||||||||||||
|
Armağan Çelik, şunları yazmış:
"Guangxi'ye bir kere dahi gitmişliğim yoktur. Burada dillendirdiğim ifadeler -eğer bir gün oraları görebilirsem- gittiğimde bulacağımı umduğum, hayali izlenimlerimdir. Yaşadığım topraklarda, içinde büyüdüğüm kültürde Çin, uzak ama çok uzak bir diyardır. Sanki, Orta Asya'dan kopuşumuzla birlikte "oralar" daha çok, Doğu masallarından edindiğimiz imgelerle yeniden öğrenmeye başladığımız bir yer olmuştu. Çok başlı ejderhaların veya kendilerini bildiğimiz dünyadan soyutlamış bilge keşişlerin mistik dünyası... Küreselleşme dediğimiz olgu en önce Çin'in kapısını çalmış olsa gerek... Beijing, Shanghai gibi büyük kentlerin dünyayla rekabete girmesi, az önce bahsettiğim "mistik" Çin imajını ne kadar etkiliyor? Bu sorunun yanıtını sosyologlara bırakmalıyım sanırım. Ama, neyseki Guangxi var! Doğru ya! İçinde bir tanrının ve dağa dönüştürülen bir filin olduğu hikâyeye sahip olan kaç dağ var dünyada? "Filburnu" gibi egzotik bir adı ve hikâyesi olanı? Peki, adını bile renklerinin gözalıcılığından almış olan Resim Dağı'nın resmi yapılabilir mi? Guangxi, olgun tabiatın bağrında yoğrulan şimdilerde sadece dedelerin torunlarına anlattıkları masallarda kaldığını sandığımız yerli efsanelerinin ve mistik inançların harmonisi... Guangxi hakkında okuduklarımın içinde bana en etkileyici geleni ise bir "etno-park"ı andıran Guangxi'de konuşulan dillerin/lehçelerin çeşitliliği. Sayısız canlı türünü ve binlerce rengi doğuran tabiat ile yerli halkların benzersiz bir uyum yarattıkları bir yer Guangxi..."
Emre Yetim, şunları yazmış:
"Güzel Guangx, hayallerimde tasfir ettiğim yerlerden bile daha güzel. Çin Hükümeti ve Halkı''nın bu güzel ve tarihi yerleri en iyi şekilde koruduğuna ve koruyacağına inanıyorum. "
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |