Yalnızca 1.68 metrelik boyuyla ve 57 kiloluk ağırlığıyla Percy Williams'ın Amsterdam Olimpiyat Oyunları'nın 100 metre ve 200 metre koşularında altın madalyaları kazanması, zamanda bütün dünyayı şaşırttı.
Vancouver kentinde doğan Williams'ın antrenörü Bob Greg, bir kapıcıydı. Zamanın hükümeti, Olimpiyat Oyunları'na katılan antrenörlerin yolculuk masrafını üstlenmiyordu. O nedenle Greg, gemi biletini kendi parasıyla alıp Amsterdam'a gitti.
Greg, kısa boylu ve zayıf oluşunun Williams için bir avantaj olduğu ve bu nedenle Williams'ın başlama hızının çok yüksek olduğu görüşündeydi.
Olimpiyat Oyunları'nın 100 metre koşusunun yarı finalinde, Williams Olimpiyat rekoru düzeyine ulaştı. Ancak, McAllister ve London olmak üzere iki Amerikan sporcusu da aynı puana ulaştı.
Finalde, 1.68 boyunda ve 57 kiloluk Williams ile 1.88 boyunda ve 100 kilo ağırlığındaki London omuz omuza başlangıç çizgisinde ayakta durdu. Başlangıçta, Williams yüksek başlangıç hızıyla öteki sporcuları geride bıraktı. Bitiş noktasına varılırken, Williams'ın arkasındaki rakibiyle arasında 60 santimetre fark vardı. 100 metre koşusunun şampyonluğunu kazanan Williams, iki gün sonra 200 metre koşu yarışmasında da altın madalya elde etti.
Kanada'ya dönen Williams, halk tarafından çok sıcak karşılandı. Williams'ı karşılamak için, Vancouver'daki bütün okullar öğrencilere tatil verdi. Amsterdam Olimpiyat Oyunları'ndan sonra, Amerika Birleşik Devletler'nin (ABD) daveti üzerine, Williams ABD'de düzenlenen bir dizi kapalı yarışmalara katıldı. Williams 21 yarışmadan 19'unu kazandı. O zaman, şöyle bir söz ortaya atıldı: "Williams Amsterdam'dayken Amerikalıları şaşırttı. ABD'deyse Amerikalıları korkuttu."
Yorumunuzu Gönderin
