Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Sevda Kayhan Yılmaz: " Çin'le, bizim o kadar güçlü eski bağlarımız var ki, biz asla rakip olamayız. "

(GMT+08:00) 2008-10-13 15:15:08 cri

Merhaba değerli dinleyiciler. Güzel bir Beijing gününde, güler yüzlü bir konukla birlikteyiz. Konuğum, biraz turistik amaçla biraz da iş nedeniyle burada ve genel Çin' e bakışını konuşmak için de bizimle. Sayın Sevda Kayhan Yılmaz, programımıza ve Beijng'e hoş geldiniz.

Sevda Kayhan Yılmaz- Teşekkür ederim.

CRI- Dinleyicilerimize kendinizi tanıtır mısınız?

S.Y.- Ben, Sevda Kayhan Yılmaz. Türkiye'de yaşıyorum. İşim Konya'da. Konya, Ankara, İstanbul. Çok seyahat yaparak bir hayatım var. Ama, temelde Konya'da ve Ankara'da yaşıyorum. Evliyim, iki çocuk annesiyim.

CRI- Ne kadar süredir Beijing'desiniz? Daha önce Çin'e gelip, gittiniz mi?

S.Y.- Çin'e daha önce de geldim. Geçtiğimiz yıl bir günlüğüne Beijing'e uğradım. Shanghai'da kaldım daha çok. On gün kadar Sahnghai'da kaldım bir fuar nedeniyle ve bazı hammaddelerin araştırmasını yapmak nedeniyle, o nedenle Shanghai'da daha önce kalmıştım. Bu sene yine bir haftadır Beijing'deyim. Bir on gün daha kalacağım. Bir haftadır Beijing'deyim. Bizim bayram tatili, sizin Ekim tatili, ikisini birleştirip, güzel bir tatil yaptık arkadaşımla beraber, ailemle beraber. Bundan sonra da çalışma zamanı. CİMES fuarına katılıyoruz, Makine Tanıtım Grubu olarak. O fuarın hazırlıkları ve fuarda bulunmak amacıyla buradayım.

CRI- Size göre Çin, nasıl bir ülke?

S.Y.- Ben çok sevdim. Aslında ilk geldiğimde, biraz ön yargılıydım. Bir rakibi, daha yakından görmeye gidiyorum diye. Fakat gördüm ki, bizim o kadar güçlü eski bağlarımız var ki, biz asla rakip olamayız. Ama, çok iyi bir müttefik olabiliriz. Ona inandım, onu gördüm ve çok ben Beijing'i de, Çin'i de. Beijing, biraz daha Avrupa standartlarında bir şehir. Bizler için yaşaması çok daha kolay bir şehir. Çin'in iç taraflarına gittikçe daha zorlaşıyor yabancılar için yaşamak. Daha alışmadığımız şeyler var ama, Beijing, İstanbul'dan, Londra'dan bana çok da farklı gelmedi.

CRI- Çin'in hangi kentlerini gördünüz? Sizce Başkent Beijing'den temel farklıları neler?

S.Y.- Xian'a gittim. Shanghai'yı gördüm. Sahnghai da Beijing'le aynı sınıfta konuşabiliriz aslında. Bu arada adına dilimin dönmediği bir takım şehirler gördüm, Shanghai'ın kuzeyinde bir döküm fabrikası ziyareti esnasında gezdiğim şehirler var. Orası, biraz daha gelişmeye açık şehirlerdi açıkçası. Xian'da çok ciddi bir tarih kokusu var. İpek Yolu'nun orada başladığı hala hissediliyor. Fakat Beijing'den, daha Çin gibi bir yer orası veya benim gittiğim diğer şehirler, oralar da Çin gibi şehirler. Oraların tabii ki daha çok gelişmesi gerekiyor, Avrupa standartlarını yakalaması için. Ama Beijing, Shanghai bunlar Avrupa standartlarında. Bizim gördüğümüz Amerika standartlarında şehirler.Çok da keyif aldım. Üstelikte çok ucuz.

CRI- Hızla büyümekte olan bir ekonomiyle karşı karşıyayız. Çin, çok büyük bir ülke ve çok büyük bir nüfusa sahip. İstikrarlı büyümek zorunda. Sizce Türkiye' den, Çin'in büyümesi nasıl görünüyor?

S.Y.- Bir çok kişi tedirgin doğrusunu söylemek gerekirse. Üreticiler, Çin'in gelişinden tedirgin ama, sonuçta ekonominin kuralları çok belli. Bir şeyi siz üretimi yaparsınız, maliyetiniz bellidir. Bu dünyanın neresinde olursa olsun bir müddet sonra, dengeye oturacaktır. İlk başta çok ucuz bile olsanız. Çin'in, kalite sorunu var. Türkiye'den bakışı söylüyorum ama, ben burada açıkçası Çin'i de çok fazla da suçlamıyorum. Gördüm ki Çin'de her kalitede, her fiyatta ürün bulabiliyorsunuz. Bu tamamıyla müşterinin, alıcının tercihine kalmış. Maliyeti düşürmek amacıyla, aman bu çok ucuzmuş diye alırsanız, seçerseniz o ürünü, çok kalitesiz bir üründe götürebilirsiniz. Yani, sizin eğer standartlarınız varsa, ölçülenebilir birimleriniz varsa, kalite değerleriniz varsa, bunu Çin'de de bulabilirsiniz. Başka bir yerde de bulabilirsiniz. Ama, o zaman fiyatları her yerde üç aşağı, beş yukarı aynı oluyor. Bu nedenle ben, kişisel olarak Çin'i, çok büyük bir tehdit olarak görmüyorum. Çin'in büyüklüğü ölçeğinden geliyor. Ölçek ekonomisine gittiği takdirde elbette ki, çok ciddi bir tehdit olacak. Çok büyük miktarlarda üretim yapıyor ama, kaliteli mal alacaksanız, burada da aynı fiyat, Türkiye'de de aynı fiyat. Tabii Amerika'da daha pahalı. İşçilik ücretleri nedeniyle. Burada işçilikten biraz avantaj sağlıyoruz. Ben de açıkçası hammadde alıyorum Çin'den. İstediğim kaliteyi de tutturdum. Fiyatları da batıdan daha ucuz.

Sevgili dinleyiciler, Sayın Sevda Kayhan Yılmaz'la sohbetimizin ikinci bölümünü, gelecek hafta, aynı gün dinleyebilirsiniz.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040