Sokotra Adası

    Arap Denizi'ndeki adalardan biri olan Sokotra Adası, Arap Yarımadası'nın 290 kilometre açığında yer alıyor. Yemen'e ait olan 3650 kilometrekarelik adanın halkı, Arap ve zenci karışımı. Arapça lehçesi konuşan bu melez halkın nüfusu 12 bin. Adanın kıyılarında liman kurmaya elverişli yer olmadığı için, güneybatı muson rüzgarlarının estiği dönemde gemilerin kıyıya yanaşması zor oluyor. Kıyı bölgelerinde yaşayan halk, genellikle balıkçılık ve inci toplayıcılığı gibi işlerle uğraşsa da tarımla uğraşanlar da yok değil. Adanın iç kesimlerinde yaşayanlar ise, daha çok hayvancılık ve tarımla geçiniyor. Adada en çok hurma, pamuk, tütün, baharat ve hububat yetiştiriliyor. Buradan ihraç edilen ürünler arasında, peynir, balık kurusu ve baharat bulunuyor. Son yıllarda Sokotra Adası ve yakınlarındaki adalarda petrol de çıkarılmaya başladı.

    Arap Denizi'nin Aden Körfezi'ne girdiği yerde bulunan Sokotra Adası, Hint Okyanusu'ndan Kızıldeniz ve Kuzey Afrika'ya giden deniz yolunun üstünde bulunuyor. Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarını bağlayan ve bu özelliğiyle de "deniz üstündeki hayat çizgisi" olarak adlandırılan ada, önemli stratejik konuma sahip.

    Yumurta biçimindeki Sokotra Adası'nın yüzölçümü 3650 kilometrekareyi buluyor. Hong Kong'un 3.5 katına eşit olan ada, Yemen'in ve Arap Dünyası'nın en büyük adasıdır.

    Uzmanlara göre, Sokotra Adası, dünyanın evrim sürecinde, Hint Okyanusu ve Arap Denizi'nin birleşik olduğu zamanlarda şiddetli yerkabuğu hareketleri sonucu oluşmuştur.

    Adada insana ait izler görece erken dönemlere tarihlenir. Arkeologlar, adada Milattan Önce 4000-3000 yıllarında taş alet kültürünün kalıntılarını keşfetmiştir.

    Doğu ve Batı arasındaki deniz ulaşımında önemli bir geçit olan Sokotra Adası, sahip olduğu ilaç hammaddelerinden ötürü, eskiden beri korsanların hedefi olmuştur. Sürekli bu adadan ilaç hammaddesi alan eski Hintliler, adayı "Mutlu Ada" olarak adlandırmıştır. Mısır firavunları da, ilaç hammaddesi ve mumya yapımında kullanılan tütsülerden almak için, Sokotra Adası'na sık sık adamlarını gönderiyordu. Tütsünün o zamanlarda altından daha değerli olduğu söyleniyor.

    Avantajlı doğal koşullara sahip bir "Hazine Adası" olan Sokotra Adası, yüzlerce yıl boyunca işgalcilerin hedefi olmuştur. Yabancı işgalciler, stratejik konumu dolayısıyla adada deniz kuvvetleri üssü kurmuş; ancak adayı geliştirmeyi hiç önemsememişlerdir. Böylece burası bugüne kadar fazla gelişmeden ıssız bir ada olarak kalmıştır.