Çin kültüründen olimpiyata katkı

    Beijing Olimpiyat Oyunları, üst düzey organizasyonları, dünyanın en iyileri sayılabilen yarışma tesisleri, yenilenen çok sayıdaki dünya rekoru ve yine rekor düzeyine ulaşan televizyondan izlenme oranıyla olimpiyat tarihine damga vurdu. Çin de böylece uluslararası Olimpiyat Hareketi'ne önemli bir katkı yapmış oldu. Bunun yanı sıra Çin'in özgün kültürü de Olimpiyat Ruhu'na yeni bir içerik kattı.

    Çin Halk Üniversitesi Olimpiyat Kültür Araştırma Merkezi'nden Prof. Jin Yuanpu, Batı kaynaklı olimpiyat oyunlarının Doğu Medeniyeti'nin beşiklerinden 1 milyar 300 milyon nüfuslu Çin'de düzenlenmesinin Olimpiyat Hareketi'nin yaygınlaştırılması ve yeni kültürel unsurların benimsenmesi için önemli bir fırsat sağladığını belirterek şunları söyledi:

    "Olimpiyat oyunlarını 5 bin yıllık Çin kültürüne dayanarak düzenledik. Derin birikimimiz sayesinde bütün dünyada hayranlık uyandıran bir oyun sergiledik."

    Beijing Olimpiyat Oyunları'nın açılış töreni, 5 bin yıllık Çin medeniyetinin tüm dünyaya tanıtılmasına vesile oldu. Çin medeniyeti, açılış töreninde açılan "Çin tablosu"yla şiirsel güzelliği ve cazibesini bütün dünyanın gözleri önüne serdi. Doğu'nun cazibesi tüm dünyada hayranlık uyandırırken, görkemli olimpiyat açılışı, çağdaş Çin'in özgüveninin, gücünün ve zekasının yanı sıra, olimpiyatların kültürel cazibesinin de bir kez daha tanınmasını sağladı.

    Beijing Olimpiyat Oyunları'yla tanıtılan geleneksel Çin kültürünün özünü barış ve uyum oluşturdu. Çin ulusu, tarih boyunca insanlar ve ülkeler arası ilişkilere her zaman barış, uyum, sadakat ve iyi komşuluk ilkeleriyle yaklaştı. Açılış töreninde değişik biçimlerde anlatılan barış ve uyum, Çinlilerin çağdaş Olimpiyat Ruhu'na yönelik anlayışını ortaya koyduğu gibi, barış ve dostluk mesajını da tüm dünyaya aktardı.

    Beijing Olimpiyatları'nda öne çıkan Doğu kültürünün Olimpiyat Hareketi'ne önemli bir katkı olduğunu savunan Prof. Jin Yuanpu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Çin, Beijing Olimpiyat Oyunları'nda uyum, sevgi ve barış arzularını ortaya koydu. Çinlilerin geleneksel barış ve uyum anlayışı, 'daha yüksek, daha hızlı ve daha güçlü' şeklindeki Olimpiyat Ruhu'nu zenginleştirdi."

    Bunun yanı sıra, Beijing Olimpiyatları nedeniyle Çin, "Olimpiyata ve spora topyekün katılım" anlayışını ortaya koydu. Olimpiyatlarda madalya sayısı ve ülke onuru, tabii ki önemlidir. Ancak daha önemli olanı, sıradan insanların Olimpiyat Hareketi'ne daha fazla katılmasının sağlanmasıdır. Beijing Olimpiyatları'ndan sonra Olimpiyat Hareketi için "olimpiyatlara topyekün katılım" şeklinde daha yüksek bir hedef belirlenmiş oldu. Çinliler, kendi sağlıkları için Olimpiyat Hareketi'ne katılıyor. Burada söz konusu olan sağlık, beden sağlığının yanı sıra daha yüksek manevi değerlere yönelik arayışları da içeriyor.

    "Dünya bize 16 günlük süre tanıdı, biz de dünyaya 5 bin yılımızı sunduk." Beijing Olimpiyat Oyunları'nın kısacık 16 gününde Çin, beş bin yıllık zengin kültürel birikimini çok yönlü olarak dünyaya tanıtarak dünya medeniyetine bıraktığı mirasları yine dünya halklarıyla paylaştı. Bu da Beijing Olimpiyat Oyunları'nın "Bir Dünya, Tek Rüya" sloganıyla ifade edilen evrensellik anlayışıyla bağdaşıyor. Çin kültürünü olimpiyat oyunları platformuyla çok yönlü Olimpiyat Kültürü'ne kazandırma, Beijing Olimpiyat Oyunları'nın Olimpiyat Hareketi'ne yaptığı en büyük katkı oldu.