Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Özlem Nudralı: "Çin, yaklaşık 60- 70 milyar dolar düzeyinde, yıllık yabancı sermaye çeken bir ülke."

(GMT+08:00) 2008-07-21 19:16:37 cri

Merhaba sevgili dinleyiciler, yeni bir programda, yeni bir konukla sizlerleyiz. Konuğum Özlem Nudralı'ya, programımıza hoş geldiniz diyorum.

CRI- Özlem Hanım, sohbetimize sizi tanıyarak başlayalım ne dersiniz? Kimdir Özlem Nudralı?

Özlem Nudralı- Hoş bulduk. Merhabalar Demet Hanım. Ben, şu anda Beijing Büyükelçiliği'nde, ekonomi müşaviri olarak görev yapıyorum. 1966, İsviçre doğumluyum. Ankaralıyım. Eğitim hayatım tümüyle Ankara'da geçti. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdim. Ardından İngiltere'de, University of Manchester Institute of Science & Technology'de, International Businese yüksek lisansı yaptım. Aynı zamanda da, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü'nden yüksek lisans sahibiyim. Hazine Müsteşarlığı, Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğünde Uluslararası İlişkiler kısmında, şube müdürü olarak görev yaparken de Çin'e atandım.

CRI- Ne kadar süredir Çin'desiniz?

Ö.N.- Geçtiğimiz yıl, kasım ayında göreve başladım. Üç yıllık bir görev.

CRI- Çin'e gelmeden önce Çin, hakkında neler biliyordunuz? Geldikten sonra, bu bilgilerinize neler eklendi ya da farklı geldi?

Ö.N.- İtiraf etmem gerekli ki, Çin, baştan aslında büyük bir sürpriz oldu benim için. Şimdiye kadar hayatımın büyük kısmını, Türkiye'de, Avrupa'da ve Avrupa'nın çeperindeki ülkelerde geçirmiştim. Okumalarım filan da genel olarak bu bölge ağırlıklıydı. Dolayısıyla, Uzakdoğu konusunda denebilir ki, entelektüel birikimim çok, çok kısıtlıydı. Hepimiz gibi kuşkusuz, medya iletilerinden, filmlerden filan bir imge vardı. Bu imge de, özellikle Çin'in üzerinde baktığınızda, ben sinemaya çok meraklıyım. Çin sineması da, hoşlandığım sinemalardan biri. Ama, özellikle Türkiye'de ya da Batı'da benim, Çin sinemasının, karşılaştığım örnekleri, ya kültür devrimi sırasında kalan, bir takım öyküleri anlatıyordu ya da işte, Zhang Yimow'un son filmleri gibi, geleneksel Çin tarihini, geleneksel Çin, literatürüne atıfta bulunulan filmlerleydi ki. Karşılaştığım Çin'in, hakikaten bununla hiç alakası yoktu. Hiç kuşkusuz, kuramsal düzeyde Çin'in, ekonomik performansını, Asya'nın büyüyen ejderi, metaforunu biliyorduk, izliyorduk ama, Bunun gündelik hayattaki tezahürü üzerine, hiç fikrim olmadığını geldiğimde fark ettim.

CRI- Peki, ekonomiyi izliyordunuz. Çünkü, o birimde çalışıyordunuz. Hemen ona girelim. Çin'in doğrudan yabancı sermaye performansını nasıl buluyorsunuz? Türkiye'nin doğrudan yabancı sermaye performansıyla karşılaştırırsanız neler aynı, neler farklı?

Ö.N.- Şimdi bildiğimiz gibi, her iki ülkenin de iktisadi tarihleri, şöyle bir benzerlik gösteriyor. İki ülkenin de pazar ekonomisine geçiş kararları benzer dönemlerdedir. Türkiye'de 1980'lerde başlayan bu süreç. İthal ikameci politikalardan, ihracata dayalı büyüme stratejisini seçişimiz ve bu noktada yabancı sermayeye, vesaire, ağırlık verilmesi. Fakat, hiç kuşkusuz bizim, 1954'ten itibaren, yabancı yatırımlara yaklaşımımız çok daha açıktı. Fakat, 1980'lerden sonraki açılma, daha kademeli olarak işte, kambiyo rejimindeki değişikliklerle filan, entegrasyonu çok hızlandırdı. Çin'de geçişse, 1978'de ki reformlardan sonra ve çok küçük adımlarla başladı. Küçük adımlarla, çok kontrollü bölgesel tercihler üzerinden falan başladı. Tabii, iki ülkenin performansları, çok karşılaştırılabilir şeyler değil. 1.3 milyarlık ve sıfır noktasından bir ülkeden söz ediyoruz. Bir de her zaman için, Avrupa'yla iktisadi eklemlenme içinde olmuş bir ülkeden söz ediyoruz. Çin, şu kadar yabancı sermaye çekiyor işte Türkiye, şu kadar, öyle bir şey söz konusu değil kuşkusuz. Ama, şöyle bir şey var, Çin, büyüme stratejisinde, yabancı sermayeden çok, çok iyi istifade etti. Türk ekonomisinin de, dünya ekonomisiyle eklemlenmesinde, ihracat performansında, büyümesinde hiç kuşkusuz yabancı sermayenin çok, çok büyük payı oldu. Öyle rakamlardan söz ediyoruz ki, Çin, yaklaşık 60- 70 milyar dolar düzeyinde, yıllık yabancı sermaye çeken bir ülke. Fakat, Türkiye'nin de son yıllardaki performansı çok, çok iyi. Özellikle, 2002 yılından bu yana, siyasi istikrar, şeyi de belirtmemiz lazım hiç kuşkusuz gümrük birliği, çok önemli bir şey oldu Türkiye açısından. Türkiye ekonomisi açısından. 2002'den sonra Türkiye, hem o gümrük birliğinden gelen potansiyeli daha iyi realize etti. Hem de hakikaten yabancı yatırımlar düzeyi itibariyle, hakkettiği seviyeye yaklaştı. Bizim de yaklaşık son üç- dört yıldır, yaklaşık yirmi milyar dolar civarında, bir yabancı sermaye girişimiz var ki, bizim ölçekli bir ekonomi için, son derece etkileyici bir performans.

Sevgili dinleyiciler, Sayın Özlem Nudralı'yla sohbetimize, gelecek hafta, aynı gün devam etmek üzere, hoşça kalın.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040