Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Sultan Nur Gürgen: " Çince, aslında ilginç bir dil."

(GMT+08:00) 2008-07-14 15:04:26 cri

Merhaba sevgili dinleyiciler. Tatlı bir esinti var bugün havada ve umarım güzel, genç konuğumla gerçekleştireceğimiz sohbetimize de yansır, bu esinti. Bugün ki konuğum, Sevgili Sultan Nur Gürgen.

CRI- Programımıza hoş geldin diyorum Sultancığım. Biraz kendinden bize, bahseder misin?

Sultan Gürgen- Hoş bulduk, tabii ki. İsmim, Sultan Nur. On dört yaşındayım. Sekizinci sınıfa gidiyorum. 18 Ağustos doğumluyum.

CRI- Ne kadar süredir Çin'desin?

S.G.- Geçen ağustos geldik. Bir yıla yaklaştı.

CRI- Çin'e gelmeden evvel Çin ve Beijing hakkında neler biliyordun. Çin'e geldikten sonra, bu düşüncelerinde neler değişti?

S.G.- Ben, Türkiye'deyken genelde Çin'de, küçük evler olduğunu, sürekli insanların kötü yiyecekler yediğini düşünmüştüm. Arkadaşlarım, " Çok üzülüyorum senin için, oraya gidince artık zayıf olarak dönersin." Ama, buraya geldim. Aksine kilo almaya başladım. Çünkü, harika yemekler var. Gördüm ki, çok ilginç binalar var, şekilleri ilgi çekici. Gezip, görülecek yerler var.

CRI- Peki, hangi okula gidiyorsun Beijing'de.

S.G.- Burada, International School var, "Pakistan Embassy College" diye. Genelde okulun ismini söylediğimde, Pakistanlılar gidiyormuş gibi duruyor ama, Pakistanlılardan çok kişi yok orada. Genelde, farklı ülkelerden gelenler var ve ortak dilimiz, İngilizce.

CRI- Türkiye'deki okulunla, buradaki okulunu karşılaştırmanı istesem, bana neler anlatırsın?

S.G.- Türkiye'deki okulumda, biraz daha zordu dersler. Özellikle matematik ve fen bilgisi. Burada da zor ama, o kadar Türkiye'deki olduğu kadar değil. Teneffüsleri bile farklı. Burada, sadece " short break" ve " long break" dediğimiz iki tane teneffüsümüz var. Short break, on beş dakika kadar. Long breakse biraz daha ondan uzun, yarım saat kadar sürüyor. Ama Türkiye'de, her bir dersten sonra biz, teneffüs alıyoruz. Sonuçta, yabancı dil öğreniyorsunuz, daha güzel oluyor. Hem Çince de var.

CRI_ Peki, İngilizce öğreniyorsun. Müfredatınızda Çince de var. Çince, hakkında neler düşünüyorsun?

S.G.- Bana göre, çok zor bir dil. Çünkü Çinceyi karakterlerle yazıyorlar. Ama, şu an ben de Çince, kursuna gidiyorum. İlk başta Çince, sadece karakterleriyle değil, okunuşlarıyla yazılıyor, ondan sonra karakterler öğreniliyor. Çince, aslında ilginç bir dil. Gerçekten, ilginç bir dil.

CRI- Peki, sana en çok ilginç gelen yanı neresi?

S.G.- İlginç gelen yanı, karakterleri yazarken mesela, sanki hayal ediyorsunuz. Bir çocuk çiziyorsunuz sanki, bir ağaç çiziyorsunuz. Çok ilginç karakterler var. Resim yapar gibi. Resmi de sevdiğim için, resim yapmayı, bu hoşuma gidiyor.

CRI- Okulda Çinli, arkadaşların var mı? Onlarla neler yapıyorsunuz?

S.G.- Çinli, arkadaşlarım genelde yok okulda ama, farklı ülkelerden var. Kazakistan, Sudan gibi, farklı ülkelerden var. Çinli arkadaşlarımla da, Çince bilmediğim için, İngilizce konuşuyoruz ama, bazen bana yardım ediyorlar Çince, sözcüklerde. Bana bazı şeyler öğretiyorlar. Genelde onlarla vakit geçiriyorum. Sohbet ediyoruz.

CRI- Okulda ne tür aktiviteler var? Hangi aktivitelere katılıyorsun?

S.G.- Aktivite olarak, bizim okulda dört tane grup var. Bu grupların farklı isimleri var. Bu gruplara öğretmenler, öğrencileri yerleştiriyorlar. Genelde, yarışmalar oluyor, basketbol maçı oluyor, bu dört gruptan, isteyenler basketbol maçı için ismini yazdırıyorlar ve bu dört grup, karşılaşmalar yapıyor. Birinci seçiliyor, sonra ikinci. Bu sene okulumuzda, benim olduğum grup, birinci seçildi.

CRI- Kutluyorum seni. Çinli yaşıtların sence, yaşama nasıl bakıyorlar? Neler gözlemliyorsun onlar hakkında?

S.G.- Onların hayat tarzı daha farklı bizden. Onlar, kahvaltı bile etmiyorlar. Bize göre de kahvaltı, en önemli öğün. Çinli arkadaşlarımın, bana göre farklı kişilikleri var. Mesela, bir şaka yaptığım zaman onlar, bazı zamanlar anlayamıyorlar. Onların yaptığı şakaları sen de anlayamıyorsun. Farklı görüşlerimiz oluyor, genelde. Evet, pek aynı görüşlere sahip değiliz ama, iyi arkadaşlar.

CRI- Onların ilerisi için amaçlarında, size uyan amaçlar var mı? Onlar da iyi üniversite okumak, iyi meslekler edinmek istiyorlar mı?

S.G.- Onlar tabii ki istiyorlar ve onlar için çok önemli. Mutlaka, üniversiteyi bitirmek, çok iyi bir iş bulmak, o tür şeyleri var.

CRI- Çok uzaklardasın Sultancığım ve farklı bir kültürü öğrenmeye çalışıyorsun. Senin gibi, herhangi bir nedenle yurtdışında yaşayacaklar ve eğitim alacaklara önerilerin neler olacaktır?

S.G.- Bir kere kendi ülkelerinden, farklı bir ülkeye gittikleri zaman, eğer bu ülkenin, mesela Çin, Japonya gibi ülkelere gittilerse, bizim ülkemizde, Çince veya Japonca gibi, bu tür karakterlerle yazılan, zor yazılan dilleri bilen kişi, havada kapışılıyor. Gerçekten, çok önemli bir şey. İkinci dil artık zorunlu oldu ülkemizde. İngilizceyi çok kişi biliyor. İlk ben buraya geldiğimde, İngilizce öğrendim. Şimdi Çinceye başlıyorum. Türkiye'ye gidince de Çinceye, devam edeceğim. Kurslara gideceğim. İlk başta mutlaka İngilizce öğrenmeleri lazım, kesinlikle. Ondan sonra, kendi gittikleri ülkede, eğer gittikleri ülkenin dili, çok kullanılıyorsa, çok popüler bir dilse, İtalyanca, Fransızca, İspanyolca gibi. O dili de öğrenmeleri şart.

CRI- Yaşın itibariyle müziğe ilgin olduğunu düşünüyorum. Çinli sanatçıları dinliyor musun? Senin Çin'de, sevdiğin müzik tarzı var mı?

S.G.- Tabii ki müziği çok fazla seviyorum ama, Çinli sanatçılar, çok fazla dinlemiyorum. Ama, değişik müzikal aletleri var. Onlarla yaptıkları müzik, çok hoşuma gidiyor. Onları klasik müzik olarak dinlemek, çok hoşuma gidiyor. Çünkü, o müzik aletlerinin çıkardığı sesler, bizim ülkemizde yok.

CRI- Peki, son olarak Çin yemeklerini de konuşalım istiyorum. Çin yemeklerini seviyor musun?

S.G.- Şimdi bu zor bir soru oldu. Çin yemekleri aslında, gerçekten hoşuma gidiyor. Hepsi değil ama. Deniz ürünleri hoşuma gidiyor ama, ıstakoz falan ben, yiyemem. Benim çok aram yok o tür şeylerle. Hani genelde, benim yaşındayken hamburger, patates yenir. Ama, Çin yemeklerinde yaptıkları mantılar, bizim mantımıza benzemiyor. Çok büyük. Bir tanesini yediğiniz zaman doyuyorsunuz. O çok hoşuma gidiyor.

CRI- Peki Sultancığım, çok teşekkür ediyorum, sorularımı yanıtladığın için.

Gençlerimiz sağlam adımlarla, hep birlikte, huzur içinde yaşamlarına devam ettirecek kadar barış ve akıl dolular ne mutlu ki bize sevgili dinleyiciler.

Yolları aydınlık olsun. Tekrar karşılaşıncaya kadar, neşe dolu kalın.

Hoşça kalın.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040