İç Moğolistan Özerk Bölgesi'nin kuzey ucunda, Erguna Nehri sınırında yer alan Shiwei kasabası, tarihte Moğolların Shiwei kabilesinin beşiği, bugün ise Çinli Rusların topluca yaşadığı bir yerleşim merkezidir. Çevresinde yaklaşık 10 antik kent kalıntısı bulunan Shiwei, Moğolların atalarını andığı ve kendi tarihlerini araştırmak için seçtiği bir yer olmanın yanı sıra, aynı zamanda Çinli Ruslar için kurulan tek özerk nahiye olma özelliğini de taşıyor. Dolayısıyla burada çok iyi korunan Rus kültürü ve yaşayış biçimini görmek mümkün.
Kasabaya akşam karanlığında ulaştığımızda, yol ortasında bekleyen kasaba sakinleri tarafından karşılandık. Arabadan indiğimizde bizi, çok tanıdık bir Rus melodisi çalan akordeon eşliğinde birkaç Rus hanım, ellerinde içki kadehleri dolu tepsi ve taze çiçeklerle karşıladı. Elimize uzatılan kadehten içkilerimizi içtikten sonra çiçeklerimizi de alarak kasabaya girdik. Kahkahalar ve samimi sohbet sayesinde, kendimizi evimizde gibi hissettik.
Kasabanın içinde, "Rus Evi" adı verilen konukevine yerleştik. Tipik Rus mimarisine uygun biçimde, yuvarlak tahta parçalarından kurulmuş evlerin tabanı parke döşeliydi. Son derece temiz tutulan evlerin içinde yine ahşaptan birer sauna odası vardı. Rusların temizliğinin bir göstergesi olan bu sauna odasında yol yorgunluğumuzu üstümüzden attık.
Kasabada bu türden 10 konukevi ve her evde bir salon ve üç yatak odası bulunduğunu öğrendik. Evin avlusunda duran, dört tekerlekli ahşap at arabası ilgimizi çekti. Konukevinin sahibi, "Hadoga" adı verilen bu geleneksel ulaşım aracına bugün artık pek rastlanmadığını, nehrin karşısındaki Rus kasabasından 2500 yuana aldıkları bu arabayla turistleri gezdirdiklerini anlattı.
Shiwei kasabası, Rusya'nın Olochi kasabasıyla komşu. İki kasaba arasındaki sınır, Erguna Nehri'dir. Sınır görevlilerinden izin alarak nehrin üstündeki köprüye çıktık, ancak nehrin orta çizgisi üzerine geldiğimizde durmak zorunda kaldık. Çünkü bir adım daha atarsak, Rus topraklarına ayak basmış olacaktık...
1 2 3 4 
Yorumunuzu Gönderin
