Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Ilgın Alagöz: " Çin, çok gelişiyor ve Çince, çok önemli olmaya başlıyor."

(GMT+08:00) 2008-06-30 18:24:07 cri


Bir programımızla daha karşınızdayız değerli dinleyiciler. Bugün, Çin'de yaşayan ve Çince, öğrenmek için gelmiş, bir arkadaşımız konuğum. Ilgın Alagöz'e, programımıza hoş geldiniz diyorum.

CRI- Dinleyicilerimize, kendinizi tanıtmanızla başlayalım, ne dersiniz?

Ilgın Alagöz- Merhabalar. Ben, Ilgın Gizem Alagöz. Bir senedir Çin'de yaşıyorum. Liseyi bitirip, geldim. Gelme nedenim, ablam ve eniştemin burada yaşıyor olmalarıydı. Güzel bir şey yaptığımı düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de, üniversite sınavlarına hazırlanıyordum ve bir anda bu fikir çıktı. Dershaneyi bırakıp, geldim. Büyük bir risk almıştım aslında. Ama, pişman olmadım. Çünkü Çin, çok gelişiyor ve Çince, çok önemli olmaya başlıyor. Mutluyum, buradaki hayatımdan.

CRI- Hangi Üniversitedesin burada?

I.A.- Beijing Dil ve Kültür Üniversitesi'ndeyim

CRI- Türkiye'de sınavla üniversiteye giriyor arkadaşlarımız. Burada nedir sistem? Her gelen kişi, hemen üniversiteye başlayabiliyor mu?

I.A. – Evet. Tek istedikleri şey, lise diploması. Onun İngilizce çevirisi. Üniversite, onu kabul ediyor. Sadece gelen insanlar, ilk başta Çince, öğrenebiliyor. Kimse hemen bölüm okuyamıyor. Zaten Çinceye de, üç ya da iki sene veriyorlar, tam anlamıyla öğrenmek ve bölüm okumak için. Türkiye'de turizm bölümünü bitirip de, buraya gelmiş insanlar, sadece Çince öğrenerek, hayatlarına gayet güzel devam edebilirler. Ama, benim gibi daha hayatın başında olanlar, şu anda daha farklı şeyler yapmak zorundalar ve o yüzden, burada üniversite okumak zorundalar. Çünkü, Türkiye'deki hayatı bırakıp, buraya gelmiş. Benim şu anda iki senem daha var ki, tam anlamıyla Çince, öğreneyim. Hayatım olacak bu dil. Ondan sonra, bir bölüm seçmeyi düşünüyorum. Bunun içinde, Türkiye'de, insanlar nasıl ÖSS'ye hazırlanıyorsa, biz de HSK'ye hazırlanıyor olacağız. Hiç bir farkı yok yani aslında. HSK'yi geçtikten sonra, bir üniversiteye girebiliyorsun.

CRI- HSK , tam olarak dil sınavı mıdır?

I.A.- Sadece Çince üzerine olan, dinleme, yazma, konuşma dört ana şekilde yapılan ve bu sınavda, belirli üniversitelerin, belirli puanları var. Belli puanı aldığın zaman, istediğin bölümü okuyabiliyorsun.

CRI- Çinceyi konuşalım. Çince, sence nasıl bir dil?

I.A.- Çince, bilmiyorum aslında insanlar ilk Türkiye'den buraya gelince, "Çince mi? Çin mi? Ne yapıyorsun?" deseler de, İlk başta geldiğimde korktum. Çinceyi, sokakta tabelaları gördüğümde ağlamak geliyordu. Allah'ım ben bunu nasıl öğreneceğim diyordum. Okula başladıktan sonra, o tonlamalar, kesinlikle en zor şey, Çincedeki tonlamalar. Çünkü, bir kelimeyi dört tonda söylüyorsun ve hepsinin, farklı anlamları var. Ama, bunun yanı sıra ben, eğleniyorum Çincede. Belki burada yaşadığım için. Türkiye'de, Çin dili okusaydım, belki bu kadar eğlenmezdim. Burada, dışarı çıktığında, onu hemen kullanmaya çalışıyorsun. Bugün bunu öğrendim. Bugün bunu kullanmalıyım. Sokakta birinin omzuna dokunup, çevirsen bile öğrendiklerini uygulayabilirsin. Bu insana, acayip gurur veren bir şey.

CRI- Bunda tüm arkadaşlarımız hem fikir. Çince, Çin'de öğrenilir.

I.A.- Evet, kesinlikle. Ama, Çince bunun yanı sıra çok da zor. Hani bu ilk başta insana gurur veren, evet ben öğrenebiliyorum dedirten şey, bir süre sonra insan da, içinden çıkılmaz şey haline gelebiliyor. Özellikle ders kaçırırsanız, ki ben başıma geldiği için biliyorum. Hasta olup da, okula gidemezseniz, kesinlikle yakalayamıyorsunuz ve bu şehirde, Çin'de, hep gözünüz açık olmak zorunda, her öğrendiğiniz şey, aklınızda kalmak zorunda. Hep dikkatlisiniz, hep dikkatli yaşıyorsunuz.

CRI- Peki, Çinli arkadaşlarınız var mı? Onlarla neler yapıyorsunuz birlikte?

I.A.- Ben, yabancılar üniversitesindeyim. Ben, hep yabancılarla, dünyanın başka ülkelerinden gelmiş insanlarla birlikteyim. Kampus onlardan oluşuyor. Bu yüzden şanssız olduğumu düşünüyorum. Tamam, İngilizcem gelişti. Başka kültürler tanıdım, sadece Çin değil. Ama, şanssız olduğumu düşünüyorum ve ikinci sene Tsinghua'ya geçmeyi düşünüyorum. Tsinghua, Beijing'in en iyi üniversitesi, hatta neredeyse, Çin'in.

CRI-Orada Çinlilerle daha çok muhatap olabileceksiniz.

I.A.- Olabileceğim. Ama benim, bugüne kadar iki tane Çinli, tanıdığım arkadaşım oldu. Bunlarla da tesadüfen, Çin'in tarihi yerlerini gezerken, bir tanesi Çin, tarihini anlatan bir çocuktu. Onunla epey görüştüm. Kesinlikle Çinceme yardımcı olduğunu düşünüyorum.

Sevgili dinleyiciler, Ilgın Alagöz'le sohbetimize, önümüzdeki hafta, aynı gün devam edeceğiz.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040