|
|||||||||||||||||||||
|
Dünyanın dördüncü büyük oteller zinciri Fransız ACCOR şirketinin kurucusu eski senatör Paul Dubrule, Tibet'e yaptığı gezi sırasında tanık olduğu gerçeklerin, Çin hükümetinin bölgede yürüttüğü yönetim ve yapılanma çalışmalarının doğru olduğunu gösterdiğini belirterek, Dalay Lama'nın Tibet'in ekonomik ve toplumsal gelişmesine karşı çıkmaması gerektiğini vurguladı.
Şirketinin Shanghai'da kurduğu ilk ekonomik sınıf otelin inşaatını incelemek üzere şehre gelen 74 yaşındaki Dubrule, Çinli gazetecilere verdiği demeçte, bundan altı yıl önce Fransa'dan Kamboçya'ya sekiz ay ve 15 bin kilometre süren bir bisiklet yolculuğuna çıktığını, bu yolculuk kapsamında Tibet'te yaklaşık üç ay geçirdiğini anlattı. Tibet'e gitmeden önce Batılıların çoğu gibi Tibet'in yoksul ve geri kalmış bir bölge olduğunu düşündüğünü belirten Dubrule, o zamana kadar Batı basınından edindiği izlenimin "zavallı Tibetlilerin Çin merkezi hükümeti tarafından ezildiği" şeklinde olduğunu kaydetti. Ancak Tibetlilerin yaşadığı bölgelerde geçirdiği üç ayda bambaşka bir Tibet gördüğünü dile getiren Dubrule, şunları söyledi:
"Bundan altı yıl önce bisikletle yaptığım yolculuk sırasında Tibet'te üç ay geçirdim. Dolayısıyla kendimi Tibet'i tanıyan bir Fransız olarak görüyorum."
Tibet'te güzel doğanın yanı sıra, ekonomik ve toplumsal gelişmeye de tanık olduğunu belirten Dubrule, Tibetlilerin maddi yaşamı Fransızlarınki kadar zengin olmamasına rağmen, Çin hükümetinin bölgenin ekonomisini geliştirerek vatandaşların yaşam düzeyini artırmak için elinden gelen her türlü çabayı harcadığını anlattı. Tibetlilerin toplumsal ilerlemeden pay aldığını kendi gözleriyle gördüğünü kaydeden Dubrule, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O yolculuktan sonra bir kitap yazdım. O kitapta Çin hükümetinin Tibet'te sürdürdüğü çalışmalardan yana bir tavır izledim."
Tibet hakkında yazılan kitapları okumaya 1990'lı yıllarda başladığını söyleyen Dubrule, Batı toplumunun 14. Dalay Lama'yı bir "aziz" ve "ezilen" olarak göstermekte inat ettiğini, ancak Dalay Lama'nın yönetimindeki eski Tibet toplumunda bebek ölümlerinin şaşırtıcı boyutta olduğuna, bölgede çağdaş anlamda tek bir okul bile olmadığına dikkat çekti.
Dalay Lama'nın ekonomik gelişmenin Tibet'in geleneksel kültürünü "yok edeceği" şeklindeki iddiasına da tepki gösteren Dubrule, kültürün toplumsal gelişmeye ayak uydurmaması durumunda halka mutluluk getirmeyeceğini, yalnızca müzelerde sergileneceğini savundu. Dubrule, bu konuda şunları belirtti:
"Dalay Lama'nın savunduğu görüşler, bence geriye dönüştür. Çünkü Çin hükümetinin Tibet'te karayolları, havaalanları, okullar ve hastaneler kurduğunu gördüm. Bütün bunlar, bana göre ekonomik gelişmenin göstergeleridir."
Hiçkimsenin kültür ve dini koruma adı altında ekonomik gelişmeyi, okul ve hastaneleri reddetme hakkına sahip olmadığının altını çizen Dubrule, Qinghai-Tibet Demiryolu üzerinde ise özellikle durdu. Bu demiryolunun inşa edilmesinin Tibetlilerin dış bağlantı kanallarını genişleterek bölgenin ekonomik gelişmesine zemin hazırladığını belirten Dubrule, Dalay Lama'nın Qinghai-Tibet Demiryolu'nun inşasını protesto ettiğini haberlerde gördüğünü, bunun Dalay Lama'nın Tibet'te ekonomik gelişme istemediğini, Tibetlilerin mutluluğunu gözardı ettiğini gösterdiğini ifade etti.
Dalay Lama'yla hiç görüşmediğini söyleyen Dubrule, bir devletin doğal olarak vatandaşlarının dini inanç özgürlüğünü koruması, ancak dinin de kendi ülkene karşı alet edilmemesi gerektiğini Dalay Lama'nın yüzüne söylemek istediğini dile getirdi.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |