Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Nurver Türker: "Çin'ion yıl sonra farklı bir noktada görüyorum. Dünyanın en önemli, en gelişmiş ülkelerinden bir tanesi olacağına inanıyorum."

(GMT+08:00) 2008-03-24 12:58:47 cri

Değerli dinleyiciler bir " Kadın ve Çocuk" programımızla daha sizlerle beraberiz. Bugün ki konuğum, Sayın Nurver Türker.

CRI- Nurver Hanım merhaba, sohbetimize sizi tanıyarak başlayabilir miyiz?

Nurver Türker- Merhabalar. 1970 Ankara doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi TED Ankara Koleji'nde tamamladım. Daha sonra, ODTÜ İktisat bölümünü bitirdim. Üniversiteden mezun olduktan sonra,bir kamu bankasında uzman olarak görev yapmaya başladım. Buraya gelmeden önce, şube müdürlüğü yapmaktaydım. Eşimin işi nedeniyle Shanghai'ya tayin edilmesi sonrasında, ona eşlik edebilmek için, ücretsiz izine ayrıldım.

CRI- Shanghai'ya gelmeden önce Çin hakkında neler biliyordunuz?

N.T.- Shanghai'ya gelmeden önce Çin hakkında, tabii önemli ve güzel şeyler duyuyorduk haberlerden, okuduğum yazılardan. Ekonomisinin son derece önemli ölçülerde geliştiğini biliyorum. Tüketim alışkanlıklarının hızlı bir şekilde değiştiğini duymuştum. Uzakdoğu felsefesine karşı, her zaman bir sempatim vardı. O yüzden Çin'e gelmek beni çok heyecanlandırdı. Açıkçası Çin'e gelmek bende bir ayrıcalık duygusu yarattı. Özellikle parlayan yıldız haline gelmiş bu ülkeyi, yerinde görmek, Çin kültürünü yerinde tanımak beni çok heyecanlandırdı. O yüzden buraya gelmek konusunda ben çok hevesliydim. Geldikten sonra, Çinlilerin yaşam biçimleri beni çok etkiledi. Özellikle Çinlilerin, ailelerine olan düşkünlükleri, özel günlerde bir araya gelmeleri, aile duygusunun gelişmiş olması beni çok etkiledi. Gerçekten Çinliler için bu çok önemli. Bazı noktalarda bizden kültürel anlamda farklılıkları var ama, bazı konularda da bizim kültürümüze yakın tarafları da var. Bizim gelenek ve göreneklerimizde de belirli günlerde, ailecek bir araya gelmek, toplanmak çok önemlidir. Mutlaka büyüklerimizi görmek isteriz, çocuklarımıza özel günlerde onlara hediye vererek, para vererek sevindiririz. Bu Çinlilerde de var. Bildiğiniz gibi, bu ay festivalinde, bahar bayramında onlar da aynı şeyleri yapıyorlar. Bunları görmek, onların alışkanlıklarını, geleneklerini, göreneklerini burada yerinde görmek, gerçekten beni mutlu ediyor.

CRI- Yaşamınızın bir dönemini burada geçiriyorsunuz ve eminim ki çok gözlemliyorsunuz. Gözlemleriniz çerçevesinde Çin, nasıl bir ülke?

N.T.- Çin, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan hızla gelişen bir ülke. Bunu, özellikle Shanghai'da gözlemlemek çok daha kolay. Ekonomik ve refah seviyeleri arttığı için, tüketim alışkanlıkları da hızla artıyor. Shanghai'da, sizin de bildiğiniz gibi, son derece lüks marka mağazalar var ve çok sayıda var. Bu kadar çok sayıda lüks mağazanın olması gösteriyor ki, demek ki bu tür ürünlere de talep var. Yalnız şu da çok güzel bir şey. Bir takım alışkanlıkları değişiyor ama, hala geleneklerine, göreneklerine son derece bağlı insanlar. Bu çok önemli bence. Tabii genç kuşak, her yerde olduğu gibi, farklı yaşam biçimlerini benimseyebiliyor. Daha bağımsız, daha özgür hareket etmek istiyor. Çinli gençlerde de ben bunu görüyorum. Gerek yaşam biçimleri, gerek kıyafetleri, saç sitilleri açısından. Dediğim gibi Çin'i, ben on yıl sonra farklı bir noktada görüyorum. Dünyanın en önemli, en gelişmiş ülkelerinden bir tanesi olacağına inanıyorum. Çünkü, önemli bir insan gücüne sahip, dünyanın her yerine, ürünlerini ihraç eden, bu nedenle dış ticaret fazlası olan bir ülke. Giderek çok daha zengin, refah ve daha güzel bir ülke olacak.

CRI- Çinli kadının, dünya kadınından farkı var mı sizce? Çin'de kadın olmak hakkında düşünceleriniz nelerdir?

N.T.- Çinli hanımların, biraz önce de ifade ettiğim gibi, hayat biçimleri giderek değişiyor. Dolayısıyla, benim gözlemlediğim özellikle Shanghai'da kadınların, kendi kişisel bakımlarına son derece önem verdikleri, modayı yakından takip etmeye çalıştıklarını gözlemliyorum. Giyimleriyle, kuşamlarıyla, hayat tarzlarıyla modern olma yönünde uğraşıları var. Ayrıca, Çinli kadınları şöyle ben çok takdir ediyorum. Burada erkek- kadın ayrımcılığı çok fazla yok. Özellikle çalışma koşulları bakımından, gece dışarıya çıktığınızda, taksiye bindiğimizde, çok sıklıkla bayan şoförlerle karşılaşıyoruz.

CRI- Bunu hemen, hemen tüm konuştuğumuz hanım arkadaşlarımızla hem fikir olduk. Herkes burada, kadın- erkek eşitliğinin gerçek eşitlik olduğuna inanıyor.

N.T.- Ben de inanıyorum. Aynı koşullarda, hiç bir ayrımcılık yapılmadan, kadın- erkek farkı gözetilmeden, eşit şartlarda çalışıyorlar. Bu beni gerçekten çok etkiledi. Bu da medeni bir toplum olma yolunda hızla ilerlediklerinin, önemli bir göstergesi bence.

CRI- Çince öğrendiğinizi biliyorum. Sizce nasıl bir dil Çince? Diğer dillerden farkı ne?

N.T.- Diğer dillerden en önemli farkı biliyorsunuz, karakterler kullanılıyor. Bu nedenle Latin alfabesi biliyor olmanızın size çok da faydası yok. Şöyle ki, tabii ki yabancılar Çince, öğrenirlerken karakterlerin nasıl okunduğunu öğrenmek için, pinyin kullanıyorlar. Bu karakterlerin, Latin harfleri, seslerine dönüştürülmüş hali. Ben de tabii Çinceyi ilk öğrenirken, ilk önce pinyin öğrenerek başladım ama, sonrasında sadece pinyin öğrenmek sizi tatmin etmiyor. Muhakkak surette,karakterleri de öğrenmeniz ve bilmeniz lazım. Çünkü, dışarıya çıktığınızda, etrafınıza baktığınızda, nerede ne yazıyor, ne anlama geliyor bunu bilmek durumundasınız. Çince zaten günümüzde artık son derece popüler bir dil gerçekten. Burada da ben gözlemliyorum, pek çok yabancı Çince öğrenmeye çalışıyor. Ben de burada bulunmanın avantajını yaşamak istedim yani, bunu değerlendirmek istedim. Yaklaşık bir buçuk senedir Çince öğreniyorum. Tabii Çince karakterleri hem öğrenmek, daha doğrusu yazmasını öğrenmek çok zahmetli, baya bir uğraş gerektiriyor. Sanırım en zor kısmı bu. Ama, gramer olarak İngilizceden ve diğer dillerden daha kolay. Biraz sabır gerektiren bir dil. Eğer uğraşırsanız, azmederseniz öğrenilmeyecek bir dil değil.

Sevgili dinleyiciler, Nurver Hanım'la sohbetimizin ikinci bölümünü, önümüzdeki hafta, aynı gün dinleyebilirsiniz.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040