Tunç Türker: "Yıllık geliri, yüz binlerce doların üzerinde olan insanlarla, yıllık geliri bir kaç yüz dolar olan insanlar bir arada yaşıyor."

    Değerli dinleyiciler, bugün sizlerle Çin'e, İş Bankası Shanghai Baş temsilcisi, Sayın Tunç Türker'in gözüyle bakmak için programımızdayız.

    Tunç Bey merhaba, bize vakit ayırdığınız için teşekkür ediyorum.

    CRI- Öncelikle konuklarımıza kendinizi tanıtır mısınız?

    Tunç Türker- Ben teşekkür ederim. İsmim, Tunç Türker. 1968 Ankara doğumluyum. Hacettepe İşletme mezunuyum. 1992 senesinden beri, İş Bankası'nda çalışıyorum. Farklı görevlerin ardından, son iki senedir de Çin'de görev yapmaktayım.

    CRI- İş Bankası'nı Çin'de temsilcilik açmaya iten sebepler nelerdi?

    T.T.- Şimdi malumunuz İş Bankası, Türkiye'nin en büyük bankası. Onun ötesinde, üzerindeki misyonla beraber, Türkiye'nin ve o bölgenin en büyük bankası. Özellikle 1990'lara kadar geldiğimizde, dünyadaki ekonomik trendler çerçevesinde İş Bankası, genelde Avrupa ve Amerika'ya odaklanmış bir yurtdışı iş politikası güdüyordu. Fakat özellikle son on- on beş senedeki ticari gelişmeler çerçevesinde, tüm dünya devlerinin ve tüm dünya ekonomisinin Çin'e, odaklanması paralelinde, 2000 senesinin başlarında İş Bankası da Çin'de faaliyet gösterme kararı aldı. Bu sebeple de 2005 senesinde müracaatımızı ettik. 2005 senesinin sonunda da lisansımızı aldık. 2006 itibariyle de, fiilen faaliyete başladık.

CRI- Çin'deki bankacılık sistemindeki yatırım danışmanlığı ve ticari bankacılık hakkında görüşlerinizi alabilir miyim?

    T.T.- Çin malumunuz olduğu üzere, farklı bir ekonomik sistem. Esas itibariyle, komünist bir düzende, tüm kontrol devlette olmakla beraber, kendi içinde farklı dengelerle, liberal ekonomiyi de yürütüyor. Bu, dışarıya açılma paralelinde baktığımız zaman, dünyanın tüm finans devleri, sonuç itibariyle Çin'de faaliyet gösteriyor. Ağırlıklı Amerikan bankaları, Amerikan sermayesi olmak üzere. Diğer taraftan baktığımızda Çin, tüm dünyaya üretim yapan, dünyada yaklaşık seksen ülkeyle, dış ticaret işlemi yapan bir ekonomi. Bu anlamda baktığımız zaman, ticari bankacılık olarak tüm dünya, bankaları, tüm dünya devleri Çin'de faaliyet gösteriyor. Ekonomik dengeler çok farklı. Bir, devlet her şeyin üzerinde ve kontrolünde ama, onun haricinde de farklı liberal dengeler içerisinde devam eden bir ticari bankacılık var. Yatırım bankacılığı olarak baktığımız zaman, tabii yatırım bankacılığını, hem kamu arasında konuşulduğu üzere, yatırım yapmak isteyenlere yönelik bankacılık fakat, bankacılık terminolojisi olarak baktığımız zaman da, servet yönetimi olarak ikiye ayırmak lazım. Yatırım bankacılığı olarak baktığımız zaman, tabii ki demin bahsettiğimiz üzere, tüm dünyadan Çin'e yatırım yapmak üzere gelen sermaye grupları var. Burada tabii bankalar, bankaların yanında yatırım firmaları da işin içinde ama, servet yönetimi anlamında baktığımız yatırım danışmanlığında da, Çin, bu son yirmi yılda ekonomik büyüme paralelinde, özellikle şahsi servette çok ciddi bir artış var. Şahsi servette çok ciddi artış olmasının yanı sıra, demin bir kaç kez bahsettiğim üzere, ülkenin kendi dinamiklerinde aslında bir takım kısıtlar var. Bu çerçevede, off-shore bankacılık ve diğer yatırım alternatifleriyle ilgili de, finans dünyasının tüm büyükleri, yatırım bankacılığını Çin'de yapıyor.

    CRI- Hemen şunu sormak istiyorum. Çinli insan, servetini arttırdıkça, yalnızca Çinli bankalara mı yöneliyor? Yoksa, burada yatırım yapan diğer bankalarla da ilgileniyor mu?

    T.T.- Zaten uluslararası yatırım kuruluşlarının burada faaliyet göstermesinin en temel sebebi bu. Yani Çinlilerde, servetin artması paralelinde, bir takım alışkanlıklarda yeni, yeni şekillenmeye başlıyor ve onun haricinde bir kaç kere bahsettiğim üzere Çin hükümetinin kontrolünden de şahsi servetlerinden çıkarmak adına, yabancı bankaların servet yönetimine teveccüh daha fazla.

    CRI- Türkiye'deyken, Çin kültürünü ne kadar biliyordunuz?

    T.T.- Tabii ki okuduklarımız, gördüklerimiz, televizyondan, medyadan izlediklerimizden bir fikrimiz vardı ama, buraya gelip, görünce çok daha farklı olduğunu gördük. Özetle şunu söyleyeyim, çok genele inip, çok detaya giremeyeceğim ama, Çin'de bulunmaktan, Çin'de yaşamaktan son derece mutluyum.

    Sevgili dinleyiciler, İş Bankası Shanghai Baş temsilcisi, Sayın Tunç Türker'le sohbetimizin ikinci bölümünü haftaya, aynı gün dinleyebilirsiniz.