Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Fatih Furtun'la röportaj 1.bölüm

(GMT+08:00) 2008-01-10 11:26:29 cri
Merhaba sevgili dinleyiciler. Bugün, Beijing Üniversitesi'nde konuğumu ziyaret ediyorum. Konuğum, Sayın Fatih Furtun.

CRI- Merhaba Fatih Bey, sohbetimize sizi tanıyarak başlayalım.

Fatih Furtun- Merhabalar, ben Fatih Furtun, İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde araştırma görevlisiyim. Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi'nde doktoramı yapıyorum. Buraya da değişim programıyla, hem Çince öğrenmek, hem de Çin'in Orta Doğu politikasını araştırmak için geldim.Şu anda Beijing Üniversitesi'ndeyim.

CRI- Buraya gelmeden önce Çince hakkında bilginiz var mıydı? Çince öğrenmiş miydiniz?

F.F.- Hiçbir bilgim yoktu. Sadece merağım vardı. Herhalde herkesin de vardır Çin'e karşı büyük bir merağı. Bende de böyle bir merak vardı, hem akademik anlamda, hem bireysel anlamda. Böyle fırsat çıkınca ben de değerlendirmek istedim.

CRI- Şimdi Çince öğreniyor musunuz?

F.F.- Şu an Çince öğreniyorum. Üç buçuk ay oldu. Zor bir dil!

CRI- İngilizceden farkı ne?

F.F.- İngilizceden büyük farkları var aslında. Hep öyle söylüyorum ben. Çince öğrenmek, galiba üç dili aynı anda öğrenmek gibi. Çünkü, bir "pinyin" dediğimiz, latin alfabesi ile yazılmış hali var, kelimelerin normal telaffuzu. Bir karakterle bunları hatırlamak var, aynı zaman da bunlara ton vermek var. Aynı anda bir kelime üzerinde üç farklı çalışma yapmanız gerekiyor, üçünüde hatırlamanız gerekiyor. Farklı bir dilde, üç tane kelimeyi aynı anda ezberlemek gibi bir şey.

CRI- En zor yanı bu zaten.

F.F.- Çok zor bir dil !

CRI- Çin'e gelmeden önce Çin hakkındaki düşünceleriniz nelerdi?

F.F.- Çin hepimizin bildiği gibi, büyük bir medeniyet. Okullarda da okuyoruz, insanların kafasında da böyle bir bilgi var. En köklü medeniyetlerden bir tanesi. Malesef herkesin aklında Çin'de yemek yenilemeyeceği, çok gelişmemiş bir yer olduğu gibi bir imaj vardı. Sanırım Türkiye'de çoğu kişinin kafasında bu imaj var. Herkes Çin'in gelişmekte olduğunu söylüyor ve düşünüyor ama herkesin kafasında, bu gelişmenin çok kötü etkilerinin olduğu düşüncesi var. Bende de böyle düşünce vardı. Çok tedirgindim gelirken.

CRI- Yeteri kadar tanımamaktan kaynaklanıyor herhalde değil mi?

F.F.- Evet. Sanırım tabii dil problemi de burada ön planda. Çince siteler Çince. İngilizce halleri pek gelişmiş değil, ya da fazla yok. Türkiye'den bir araştırma yapmak istediğiniz zaman, Çinceyi bilmediğinizde, kısıtlı şeyler görüyorsunuz ve sadece tanıtımları görebiliyorsunuz. Ülkeyi internet üzerinden fazla tanıyamıyorsunuz gibi geldi bana. Geldiğim zaman şok oldum açıkcası.

CRI- Neydi fark?

F.F.- Birincisi Beijing çok modern bir şehir. Çok büyük ve güzel bir şehir, rahat bir şehir. Hava kirliliği ve trafik problemi dışında, ben bir problem görmedim burada. İnsanlar çok kibar. Kimse kimseye karışmıyor. Herhangi bir gasp olsun, kapkaç olsun bu tür şeyler yok. Her saatte, şehirde kız ve erkek farketmez, çok rahat bir şekilde dolaşabiliyor, istediği yerlere gidebiliyor. Ben şahsen Beijing'i çok sevdim. Hava kirliliği de olmasa, trafikle zaten işim yok. Onun dışında gayet güzel ve modern bir şehir. Olimpiyatlarında etkisi var bunda, şehir hergün yenileniyor.

CRI- Beijing dışında başka bir kentini gördünüz mü?

F.F.- Yok, sadece Beijing'in kırsalına gittim. Gökyüzünün mavi olduğunu gördüm orada.

CRI- Evet, burada en büyük sorun hava kirliliği. Çok haklısınız. Hepimizin bildiği gibi Çin, büyük bir hızla ekonomik gelişme yaşıyor.Bu gelişmeyi genel olarak nasıl görüyorsunuz?

F.F.- Muazzam bir gelişme var ama, sanırım yine yanlış bilinen şeylerden bir tanesi,insanların kafasında burada ucuz ürünler üretildiği, bu ucuz ürünlerin de yurt dışına satıldığı ve özellikle batılı şirketler tarafından yapıldığı var. Gerçekte bu doğru. Yani, Çin'de üç farklı ürün var. Çok kalitesiz olanı var. Satandart olanı var bir de çok kaliteli olanı var. Üçünüde aynı anda bulabilirsiniz. Ama, genel olarak benim buraya gelip öğrendiğim ve şok olduğum konulardan bir tanesi, ben yabancı sermayenin buraya gelip, ürün üretip, bu ürünü kendi ülkelerine pazarladığını düşünüyordum. Akademik anlamda da incelemeye başladıktan sonra Çin'in durumunu, şunu gördüm, yabancı şirketler buraya gelip, Çin halkı için üretim yapıyorlar. Bu da yeni bir süreç galiba, eskiden böyle değildi. Bu çok önemli bir gelişme. Çünkü artık batılı şirketlerin gözünde, Çin'in de kendisi pazar olduğu fikri doğmaya başladı. Eskiden buradaki iş gücü önemliydi, buradaki iş gücünü ucuza kullanmak önemliydi. Ama, artık insanlar burada Çin halkına, bir şeyler üretmek için geliyorlar.

Sevgili dinleyiciler, Fatih Bey'le sohbetimize önümüzdeki hafta devam etmek üzere, hoşçakalın.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040