Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Maymunların cenneti: Emei Dağı

(GMT+08:00) 2007-08-12 22:48:52 cri
    Çin'in güneybatısında yer alan Emei Dağı, dört yüksek tepeden oluşur. Bunlardan karşı karşıya duran ikisi kaşları andırdıkları için dağın ismi, "güzel kaş" anlamına gelen "Emei" oldu. Rakımı 3079.3 metre olan ve son derece görkemli görünen Emei Dağı, yeşillikleri ve yıl boyu tepeler arasında dağılan, her an değişik biçimler alan bulutlar ile ayrı bir güzellik kazanır.

    Emei, Çinli Budistler tarafından kutsal sayılan dört dağdan biri. Harika denilecek kadar güzel doğası ve son derece iyi korunmuş ekolojisi sayesinde dağ, tarih boyunca ölümsüzlük arayan insanların ilk tercihleri arasında yer aldı. Uzun süre Taocular tarafından kutsal sayılan Emei Dağı, Taoizm'in yerini Budizm'in aldığı Ming Hanedanı döneminden itibaren Budistler tarafından kutsal mekan kabul edildi. Dağda bir zamanlar sayısı 100'ü bulan Budist tapınağında bin 700 kadar Budist rahip yaşardı. Bugün bile dağda onlarca tapınak bulunuyor ve içlerinde Budistlerce kutsal sayılan sayısız eşya muhafaza ediliyor. Sadık Budistler, çoğu yaşlı olmasına rağmen, hacı olmak için dağa yaya olarak çıkarlar ve bu yolculuk, bazen 10 gün sürer.

    Emei Dağı'nın tepelerinin yükseklikleri 700 ile 3000 metre arasında değişiyor. Bu büyük yükseklik farkları nedeniyle tepeler arasından kıvrılarak geçen Beyaz Ejderha ve Siyah Ejderha adlı iki nehir üzerinde sayısız şelale oluştu. Bunlara sayısız derin vadi de katılıyor. Özellikle Siyah Ejderha nehrinin geçtiği vadilerin iki yanında, baltayla kesilmiş gibi dik kayalıklar var. Nehrin iki yakası arasındaki mesafe ise 3-6 metre arasında değişiyor. Beyaz ve Siyah Ejderha nehirlerinin kesiştiği noktada su ortasında sığır yüreğini andıran siyah bir kaya parçası duruyor. "Siyah ve Beyaz Ejderhaların Ağzındaki Sığır Yüreği" olarak adlandırılan bu manzara, Emei Dağı'nın en bilinen manzaraları arasındadır.

    Çok büyük olmasından dolayı dağın eteğinden zirvesine çıkan yolun uzunluğu, 50 kilometreyi bulur. Dağın tepesine çıkmayı kolaylaştırmak için teleferik kuruldu. Teleferikle dağın zirvesine rahatça ulaşan turistler, buradaki "bulut ve sis denizi"ne bayılırlar. Havanın açık olduğu günlerde derin vadilerden yükselen sisler ve dağ yamacında kalan bembeyaz bulutlar, dağ tepelerini denizdeki adalara dönüştürür. Tepede duran biri, kendisini ilahi bir dünyada olduğunu zanneder. Rüzgarlı günlerde ise uçsuz bucaksız bulut denizi, coşan at sürülerini andırır.

    Emei Dağı'nın zirvesinde kurulan bakırdan bir tapınak, güneş altında altın gibi parladığı için "Altın Zirve" olarak adlandırılıyor. "Altın Zirve" önünde serilen bulutlarda, bazen güneşin etkisiyle beş renkli ışık halkası görülür. Bu halkalar Budist rahipler tarafından "Buda Işığı" olarak adlandırılıyor. Çok özel koşullarda "Altın Zirve"de duran birinin şekli, karşısına çıkan "Buda ışığı"na yansıyabilir. "Buda ışığı"nda kendi yansımasını gören birinin şanslı olduğuna inanılır. Bunun yanı sıra geceleri dağın vadilerinde zaman zaman "kutsal lamba" denilen ışıklar görülür. Bu ışıklar, hidrofosforun havadaki oksijenle karışmasından kaynaklanıyor.

    Tamamına yakını bitki örtüsüyle kaplanan Emei Dağı'nda toplam 3 bin 700'den fazla bitki çeşidi yetişiyor ve aynı zamanda çok sayıda yabani hayvan yaşıyor. Bunların en ilgi çekici olanı maymunlardır.

Emei Dağı'nın yamaçlarında, özellikle deniz seviyesinden bin 800 ile 2 bin 100 metre arasındaki ormanlarda yaşayan maymunlar, uzun süreden beri rahipler ve turistler tarafından yemek verildiği için, dağı yolunda turistlerden yemek isteme alışkanlığı edindiler. Ağaçlar arasındaki dağ yollarında ve tapınakların avlularında ellerini açıp turistlerden yemek isteyen maymunlar, Emei Dağı'nın özgün manzarasını oluştururlar. Dağ yolunda yürüyen biri, bazen karşısında sıraya giren onlarca maymun bulur. Onların avuçlarına yemek verdiğinizde, son derece usluca yerler ve kafalarını okşamanıza hiç aldırmazlar. Yemeklerini bitirdikten sonra da hemen ormanda kaybolurlar.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040